* 15 *

1.3K 131 22
                                    

Genç kız yüzüne çarpan güneş ışınlarıyla gözlerini kırpıştırarak açtı. Karşısındaki yüzü görünce gülümsedi. "Uzun zamandır güzel bir rüya' diye düşündü. Aaron yanında uzanmış mışıl mışıl uyuyordu. O kadar masum görünüyordu ki bu görüntü karşısında gülümsemesi iyice yüzüne yayıldı. Nefesi tatlı tatlı yüzüne çarpıyordu. Sanki onu bir kaç gündür değilde yıllardır tanıyor gibiydi. Sanırım Darius'un bahsettiği bağdan olsa gerekti. Elleriyle yavaşça yüzüne dağılan saçlarını düzeltti. Siyah saçları ipek gibiydi. Biraz kıskanmıştı. Kız olmasına rağmen hiçbir zaman öyle saçları olmamıştı.

Aaron yavaşça yerinde kımıldadı. Gözlerini yavaşça açtı ve biraz bekleyip gülümsedi. Alexandra ne kadar uzun bir rüya diye düşünürken Aaron konuştu.

" Günaydın. Artık daha iyi misin? Dün çok kötüydün."

Alexandra hızla yerinden fırladı. Rüya görmüyordu bu gerçekti. Aaron gerçekten yanında uyumuştu ve burası kendi odası değildi. Yanakları birden kızarmıştı. Aaron bu haline gülümsedi ve genç kız daha da utandı. Hemen yataktan kalktı ve odanın ortasında dikilmeye başladı.

" Neden kendi odamda değilde senin odandayım. Üstelik burası erkekler binası . Yani burda olmam yasak. " Alexandra konuyu başka yere çekerek yanaklarının kızarıklığı azaltmak istemişti.

" O saatte seni kendi yatakhanene götürsem emin ol bir çok insan görürdü. Kızlar ne kadar meraklıdır bilirsin. Ayrıca buraya gelen tek kız sen değilsin o yüzden dikkat çekmedi." Rahat bir şekilde konuştu.

Alexandra bu sefer sinirle kızardı. Demek buraya gelen ilk kız o değildi. Ne bekliyordu ki ? Aptal diye düşündü. Hemen tanımadığı birine kendini kaptırmış olduğu için içinden kendine küfür ediyordu.

" Ne kadar çok kız getirdiysen kimse umursamıyor demekki !" Alexandra sesindeki kıskançlığı bastıramamıştı.

Aaron bu tavrına karşı hafifçe kıkırdadı." Ben buraya derken binayı kastettim kendi odamı değil. Burası erkek binası çok kız gelip gider. "

Alexandra bunu düşünmemişti . Bozuntuya vermemeye çalıştı. " Neyse ne beni ilgilendirmez zaten. Sen sadece benim savaşçımsın o kadar. Başka birşey değil. Özel hayatımız birbirimizi ilgilendirmez. "

Aaron hızlıca yataktan fırladı ve ona doğru ilerledi. Alexandra geri adım atmaya başladı. Çünkü gözleri ateş gibi parlıyordu. Biran da kendini ayna da gördü ve inanamadı. Bu o muydu? Saçları birbirine dolanmış kuş yuvası gibiydi. Üstü başı toprak içindeydi. Bu şekilde mi yatmıştı? Şuan iğrenç bir halde duruyordu.

" İstersen duş alabilirsin. Temiz havlu ve bir kaç kıyafet ayarlarım. Kahvaltı saati geldi. Dersi kaçırmak istemiyorsan acele et. Ben burda beklerim. " diyerek dolabına yöneldi. İçinden çıkardığı havlu ve birkaç parça kıyafeti Alexsandra' nın eline tutuşturup banyoya itekledi.

Zaten Alexsandra itiraz etmedi. Gerçekten berbattı. Ne olur ne olmaz diye kapıyı kitledi ve suyu açıp ısınmasını bekledi. Üstündekileri çıkarıp kenara koydu ve suyun altına girdi. Suyun verdiği rahatlama ile vücudu gevşemeye başladı. Kenardaki şampuanları alıp koklamaya başladı ve en son eline aldığının kokusunu derince içine çekti. Çünkü sürekli yanındayken burnuna dolan toprak ve odunsu kokuydu bu. Hiç düşünmeden onu kullandı. Duştan çıktıktan sonra Aaron'un verdiği kıyafetleri inceledi. Siyah bir tişört ve siyah bir eşofman. Üstüne giydikten sonra kendine baktı. Biraz bol olmuştu ama idare ederdi. Saçlarını kurutup dağınık bir topuz yaptı ve banyodan çıktı.

Aaron yatak örtüsünü değiştiriyordu. Sanırım çamurlu yattığı için batırmıştı. Biraz mahçup hissetti.

" Aaron... Ben teşekkür ederim. Herşey için. Sana bir sürü zahmet verdim. "

Son Koruyucu  ~TAMAMLANDI~Where stories live. Discover now