:7

664 37 8
                                    

Kazadan sonra kalkan toprak nedeniyle öksürük sesi duyuldu birkaç saniye. Sonrada dirsekleriyle yattığı yerde doğrulmaya çalıştı genç adam. Yerinde yavaşça kendini toparlarken aklına gelen şeyle hızla gözlerini gezdirdi etrafta. Bir türlü genç kızın bedenini görememek onu endişelendirirken bir iki metre ötedeki insan topluluğuna çarptı gözü..

"Olamaz..Olamaz!"

Hemen kalktı ayağa koşar adımlarla ulaştı topluluğun yanına. Herkesi ittirip kim olduğuna bakmak isterken yerde öylece uzanan kızı gördü. Iyice baktı önce bedenine,her hangi bir kanama var mı diye. Eğer varsa ona yaklaşması pek iyi olmazdı çünkü. Ama herhangi bir yara göremiyordu bir kaç çizik dışında.. Yinede emin olmalıydı bu yüzden çabuk hareketlerle yarı uyanık kızın yanına oturup kafasını kaldırdı nazikçe. Bir kaç saniye yüzünü inceledi.

Böyle bile güzel görünüyorsun..

"Ily?"

Kız cevap veremedi bir kaç saniye. Büyük ihtimal şuan şok geçiriyor olmalıydı.

"Ily sakin ol tamam mı? Bir şeyin yok. Sadece..sadece nerenin ağrıdığını söyle bana."

Ily bir kaç saniye düşündü. Herhangi birşey hissetmiyordu. Belkide bir şeyi yoktu sadece küçük bir zedelenme olmalıydı. Yani sonuçta kötü bir şey olsa canı çok yanardı. Bu yüzden bacağını kendine doğru çekmek istedi ama daha en küçük bir oynatmada nefesini kesecek kadar büyük bir acı hissetti ve ağzından çıkan iniltiye engel olamayıp çenesini kaldırdı hafifçe.

Bangchan ise ne olduğunu şimdi öğrenmiş olmuştu. Ama ne olduğunu tamamen anlamalıydı bu yüzden bir eli Ily'nin hâlâ kafasının altında dururken diğer elini kızın dizine götürdü. Gözlerini bir an bile Ily'nin baygın ve terlemiş yüzünden çekemezken diz kemiğini en nazik dokunuşlarıyla yokladı. Ama Ily'nin canı o kadar çok yanıyordu ki en küçük bir temasda bile ölecekmiş gibi hissediyordu.

Dışa doğru bir nefes verdi Bangchan. Sonrada etrafında bekleyen insanlardan birine döndü.

"Ambulansı ara"

Ilk önce emir gibi duran kelimelere şaşırsada kafasını salladı adam hemen. Kazazede psikolojisi diyerek geçiştirdi kendi kendine ve zaten elinde duran telefonundan hızlıca Ambulansın numarasını tuşladı.

"Bangchan neler oluyor? Neyim var?"

Ily bedenini saran korkuyla birlikte nefes artışı artarken Bangchan tekrardan Ily'ye çevirdi gözlerini.

"Sakin ol bir şeyin yok."

Hızlı nefeslerin arasında kafasını iki yana salladı Ily.

"O zaman neden bu kadar canım yanıyor?"

Dişlerinin arasından bir nefes alıp verdi Bangchan. Ona söylerse daha çok korkup daha kötü şeyler olur muydu? Gerçi ne olacaktı ki?

"Diz kapağın,iyi durumda değil.."

Anlamıştı zaten Ily. Bu tarifsiz acıyı başka hiç birşey veremezdi. Yine de daha fazla korkmuştu işte.

Diz kapağı sonuçta,en önemli noktalardan biri...

"Kırılmış mı?"

Kafasını olumsuzca salladı Bangchan hemen.

"Kaymış olmalı.."

Yutkundu Ily. Daha çok korkuyordu şimdi.

"Ne olacak peki?"

Kızın o titrek ve küçük çocuk gibi çıkan sesi genç oğlanın içinde bir yerlere dokunurken
Bangchan nedense üzüldüğünü hissediyordu.

Yüzyıllar sonra ilk kez..

Bu yüzden ona inandırmak istedi. Iyi olacağını söylemek istedi ki daha fazla bu sesi duymasın.

"Ameliyat olacaksın,sonrasında da büyük ihtimal diz korsesi takacaksın Ily."

"Nesi var?"

Bangchan ona sorulan soru ile karşısına çömelmiş adama döndü. Anlaşılan ambulans gelmişti.

Bu koku...

"Beyefendi? Hanım efendinin neyi var?"

Bangchan tekrar sorulan soru ile üzerine diktiği gözlerini bir an olsun çekmeden cevapladı adamın sorusunu. Kendini rahatsız hissediyordu. Hemde çok fazla.

"Bir motorsiklet kazası geçirdik,sanırım diz kapağında sorun var."

Kafasını salladı yakışıklı genç. Ve sonrada yanında duran diğer erkek meslektaşı ile birlikte Ily'yi yavaşça sedyeye taşımaya çalıştılar. Tabii bu sırada illaki Ily'nin canı yanmıştı ve acıdan dolayı inlemeden edememişti.

"Dikkat etsene! Canı yanıyor görmüyor musun!?"

Yakışıklı görevli duyduğu gür sesle kaşlarını çatarken Bangchan burnundan soluduğu nefeslerle gözleri Ily'nin üstünde geziniyordu.

O sırada çocuk yumuşamış ve bu tedirginliğin değer verdiği insana bir şey olmasından dolayı korkusundan olduğunu düşünerek bir şey söylemeyip onaylamakla kalmıştı. Sonuçta ikiside kazazedeydi ne kadar Bangchan sıfır zarar çıksada işin içinden.

"Siz geliyor musunuz?"

Bangchan görevlinin yüzüne dahi bakmadan Ily'nin yanına çıkıp oturdu ve gözlerini önünde uzanan bedene dikti. O sırada da kapılar kapanmış ve araba harekete geçmişti. Tabii Bangchan şuan daha sakin olabilirdi eğer şu karşısında oturan erkek şıllık olmasaydı. Cidden Ily'ye bu kadar yaklaşması şart mıydı onun?

"Zihnindekileri ve gözlerini benden çeksen iyi edersin. Beni sorgulayacak durumda değilsin  çünkü."

Söylesenize bana bu adamın gülüşü neden dünyanın tek harikası gibi?

Rất tiếc! Hình ảnh này không tuân theo hướng dẫn nội dung. Để tiếp tục đăng tải, vui lòng xóa hoặc tải lên một hình ảnh khác.

Söylesenize bana bu adamın gülüşü neden dünyanın tek harikası gibi?

I'm Yours | Bang Chan Nơi câu chuyện tồn tại. Hãy khám phá bây giờ