[✔] ଓ 𝙬𝙧𝙤𝙣𝙜 𝙣𝙪𝙢𝙗𝙚𝙧 間違った番号 | ᴇʀᴡɪɴ ꜱᴍɪᴛʜ. [ᴍᴏᴅᴇʀɴ ᴀᴜ]

『••20••』𝕱İ𝕹𝕬𝕷

hepinizden özür dilerim ama dünden beri kendimi pek hevesli hissetmiyorum
o yüzden hiçbir kitaba yb atasım gelmiyor açıkçası
tüm kitaplarıma 18 nisanda yb atacağımı demiştim ama bu tarihten önce bitirmek istediğim kitaplarım var daha fazla yazmak istemiyorum
o yüzden bu bölüm final olacak lütfen kusura bakmayın, direkt silmeyi düşünüyordum bu kitabı ama erwin x reader olan çok fazla kitap olmadığı için dokunmuyorum
ileride okumak isteyenler olur diye.
o yüzden gerçekten hepinize üzgün olduğumu belirtmek istiyorum bu ani kararımdan dolayı.
kendimi biraz yorgun ve çökmüş hissediyorum
kitabı yayınlayalı 1 hafta olmasına bu kadar ilgi gösterdiğiniz ve desteklediğiniz için hepinize teşekkür ederim
iyi okumalar

°

Erwin'in o günkü teklifinden kısa bir süre birlikte yeni bir eve taşınmıştınız ve bir süredir birlikte yaşıyordunuz. Birlikte olduğunuz süre boyunca dolu dolu bir süreç geçirmiştiniz ve şimdi ise sarışın adamın karşısında dikilmek için ona doğru birkaç adım attın.

"Güzel görünüyor muyum?"
Erwin'in sana aldığı siyah elbise ile karşısında dikildin. Bir tur etrafında döndün. Akşam güzel bir yemek yiyeceğinizi bu yüzden sana küçük bir sürpriz yaparak bu elbiseyi aldığını söylemişti.

Erwin karşısındaki manzaradan büyülenmiş olacak ki daha fazla dayanamadı ve yanına gelip ellerini beline doladı. Burnunun ucuna bir öpücük kondurdu. "Harika görünüyorsun."

Dudaklarına da bir tane öpücük kondurmak için eğildi. "Şimdi benim ufak bir işim daha var. Sen akşam 8'de hazır ol tamam mı?" Eli yanağını okşadı. "Buraya tatile geliyoruz ve işlerin bitmek bilmiyor. Ama neyse idare edebilirim." Parmak ucunda yükselip çenesini öptün. Akşam için heyecanlıydın.

~

Saat 20.00 olduğunda Erwin çoktan gelmişti. Seni baştan aşağı süzdü. Saçların, makyajın, elbisen tamamen uyumluydu. Sevgililer gününde sana aldığı kolyeyi takıyordun, bakışları oraya kaydı. "Fazla güzelsiniz hanımefendi. Bu güzelliğinizi neye borçlusunuz?"

"Erwin yapma, utanıyorum."

"Benimle bir yemeğe çıkmak ister misiniz acaba?"
Elini tutup üzerine küçük bir öpücük kondurdu.

"Aslında başkasına sözüm var."

"Ama güzelliğinizden büyülendim."
Sana doğru bir adım attığında göğsüne yavaşça vurdun. "Bay Smith başka kadınları da mı o bakışlarla etkilemeye çalışıyorsunuz?"
Ona sahte bir kızgınlıkla sordun.

"Sadece sizi etkilemek için bu bakışları kullanıyorum."
Dudaklarından bir kıkırdama çıkarken elini kavradı ve "Hadi gidelim." dedi.

Birlikte asansöre bindiğinizde Erwin birinci kat yerine son katın düğmesine bastı. "Erwin neden üst kata çıkıyoruz? Yemeğe gitmiyor muyduk?"
Şaşkınca ona sorduğunde elbisenin açıkta bıraktığı omzuna öpücük kondurdu.
"Gidiyoruz bebeğim."
Bir şey demedin, bir bildiği olmalıydı.

Otelin en üst katına çıktınız. Birlikte uzun bir koridordan geçtikten sonra büyük bir kapının önünde durdunuz.
Erwin yavaşça kapıyı açtığında karşındaki manzara nutkunun tutulmasına neden oldu.

Burası otelin tüm şehri gören büyüleyici terasıydı. Şehrin ışıklarının büyüleyici güzelliği tamamen karşındaydı. Erwin elini nazikçe kavrarken seni terasa çekti.
"Gel hadi."