0.8 ✔

163 25 8
                                    

*iki sene sonra*
Sınırdaki savaşın bitmesi ardından bir gün geçmişti. Birkaç önlem ardından askerler bavullarını toplayıp evlerine dönmek üzere yola çıkmışlardı. Doyoung'un evi çok uzaktaydı, dinlenememişti ve nerede dinleneceğini biliyordu tabii. Yürümeye başladı. Hastanenin yolunu tutuyordu.
Yolda düşündü bir an. Ya tayini çıktıysa ve başka bir hastanede görev yapıyorsa.

Bu çok korkuttu gözünü Doyoung'un.

Tüm yol boyunca bunu düşünürken yolu yarılamıştı bile. Düşüncelerinden sıyrılıp tüm yorgunluğunu unutarak koşmaya başladı. Anında oraya varmak istiyordu şimdi. Koşmaya devam etti. İçinde tarifsiz hisler vardı. Hoş, tarif etmeye de vakti yoktu.

Adımları daha da sıklaştı, bir maraton koşucusu gibiydi muhtemelen hastane kapısı da bitiş çizgisiydi Doyoung'a göre şu an. Durup soluklandı bir müddet. Eğildi, dizlerine ellerini yaslayıp biraz nefes aldı. Nefesi daralıyordu. Yere bakarken bir çift ayakkabı ile karşılaştı. Sivri uçlu, siyah bir ayakkabıydı. Bir kadın ayakkabısı olduğu belliydi.

Geçip gitmesini beklese de kadının halâ önünde durduğu gerçeği aklına düştü ve kafasını kaldırıp baktı. Gülümsedi hekim hanım. Çantasından cam şişesini çıkartıp uzattı. "Soluklan."
Doyoung dimdik durup suyu içti. O sırada Sooyoung çantasından günlüğü çıkartıp uzattı. "Üç sayfa yazmışsın, resmen en kısa günlük."

Doyoung kaşlarını kaldırdı. "Okudun mu yani?"

Sooyoung güldü. "Okumasam, uzak bir şehirden buraya gelmezdim asker bey. Benim tayinim başka bir şehire çıktı iki senede. Öldün mü kaldın mı düşüncesiyle geçti tüm iki senem. Hoş, bu iki sene bana yirmi sene kadar uzun geldi."
Doyoung cam şişeyi Sooyoung'a uzatıp konuştu. "İkimizin de saadeti yerindeyken birbirimizi bir daha böyle düşündürmeyelim. Hekim hanım, ömrümü sizinle geçirmek istiyorum."

Doyoung cebinden çıkardığı yüzüğü gösterdi. "Eğer sizi bulamasaydım bir daha bu yüzüğü ya da herhangi bir yüzüğü kimseye vermeme sözü vermiştim. Şimdi izin verirsen hekim hanım, bu yüzüğün sahibi olarak yüzüğü parmağına takmak istiyorum."

Sooyoung anın verdiği heyecanla gülmeyi durduramıyordu. Yüzüğü almadan önce sarıldı Doyoung'a. "İzni vermeden önce sarılmak istedim sana. Teşekkür ederim beni unutmadığın ve sevmeye devam ettiğin için."

Kitap boyunca kore savaşlarını ezberledim, ilk tektaş yüzüğün tarihini öğrendim, su şişesinin icadının tarihini öğrendim

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Kitap boyunca kore savaşlarını ezberledim, ilk tektaş yüzüğün tarihini öğrendim, su şişesinin icadının tarihini öğrendim. Çok yararlı bir kitap oldu benim açımdan

Sizi çok seviyorum. Umarım çok keyifle okuduğunuz bir kitap olmuştur. ❤

Soldier 💢 joy + doyoung ✔Where stories live. Discover now