Her şey bulanıktı. Nerede olduğumu, ne zamandır burada olduğumu,seslerin kime ait olduğunu anlayamıyorum. Gözlerimi açmaya çalışıyor,açamıyorum. O kadar yorgunum ki tüm kemiklerim sızlıyor. Sesler netleşmeye başladı. Bu,sevdiğim adamın sesiydi.
Draco: evet anne
Narcissa: çok dikkatli olun bebeğim
Dedi dolu bir sesle. Ne olduğunu anlayamıyorum. Gözlerimi açmak için kendimi son kez zorladığımda sonunda açılabilmiş, o okyanus gözlere ulaşabilmişti gözlerim. Bana merhamet ve sevgi ile bakan gözleri, tüm yorgunluğumu almaya başlamıştı.
Yanıma gelip yatağın köşesine oturduğunda yumuşak,soğuk elleri ile ellerimi birleştirmişti. Babamın dediği şeyler aklıma gelince gözlerim dolmaya başlamış, titremeye başlamıştım. Draco beni ensemden tutup kaldırdı ve sıkıca sarıldı. Kollarımı beline dolayıp ağlamaya başladım. Beni sakinleştirmek için saçlarımı okşamaya başladı,ve başardı. Sakinleşmiştim. Göğsünden kafamı kaldırıp ona baktım. Ağlamıştı.
Draco: ağlama,yapma dayanamıyorum.
Y/N: beni buradan götür.
Draco beklemiyormuşcasına baktı. Sonra derin bir soluk verip konuştu.
Draco: gel odaya çıkalım güzelim.
Kucağına alıp odaya götürdüğünde, oda temizlenmişti. Beni yatağa bırakıp dolabı açtı. Benim olmadığından emin olduğum bir elbiseyi çıkardı ve bana verdi.
Draco: bunu giy ve göle gel olur mu bebeğim?
Y/N: tamam
Draco odadan çıktı. Elbiseyi elime aldığımda şoka uğramıştım
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Hayatımda gördüğüm en kusursuz elbiselerden biriydi. Giyip saçlarımı salık bıraktım. Hafif bir makyaj yaptığımda hazırdım. Aşağı göle indiğimde nutkum tutuldu. Draco her yeri tül ve led ışıklarla süslemiş,mükemmel bir hale getirmişti. Oranın tam ortasına gittiğimde boynumda bir nefes hissettim. Arkamı döndüğümde draco siyah takım elbisesi ile tüm ihtişamıyla karşımdaydı. Saçlarını düzenlemiş, daha yoğun,ağır ama nefes kesici bir parfüm sıkmıştı.
Draco: bunun için aylardır bekliyorum.
Diz çöktü ve bir kutu çıkardı cebinden. Kutuyu açtığında ağzım açık kalmıştı. Çok güzel bir yüzüktü ve çok değerli olduğu belliydi.
Draco: Asla yanlız kalmak zorunda kalmayacaksın. Seni seviyorum ve tek bildiğim şey bu. Hayatımı sana adadım ve sonsuza kadar benimle olacaksın. Benimle evlenir misin Y/N Riddle?
Gözlerim dolmuş, boğazım şişmişti. Hiçbir cevap veremiyordum. Sadece kafa sallayabilmiştim. Gözleri mutlulukla ışıldadı ve ayağa kalktı. Yüzüğü parmağıma takarken ikimizin de ellerinin titrediğimi fark ettim. Hayatım tamamen değişecek, asla yanlız olmayacaktım.
Draco: yarın buradan gidiyoruz. Okulu açıktan okuyor gibi olacağız. Tüm herşeyi bırakıp yepyeni bir sayfa açacağız. Sadece biz olacağız. Buna hazır mısın?
Y/N: seninleysem, neresi olduğu önemsiz.
Gülüp alnıma küçük bir öpücük kondurdu. Sonra arkadan arkadaşlarımın alkış seslerini duydum. Hepsi buradaydı. Mutluydum. Her şeye rağmen bu adam beni gülümsetiyordu.
5 yıl sonra:
Y/N: ADELİN! HADİ BEBEĞİM AŞAĞI İN GEÇ KALACAĞIZ.
Adelin:geliyorum anneee
Adelin'i Blaise'e verip bir yere gitmemiz gerektiğini söylemişti Pansy. Draco...o ölmüştü. Gece tam gideceğimiz zaman voldemort gelmiş, ona avada büyüsü yapmıştı. Ben de onu öldürmüştüm. Voldemort gelmeden önceki son sözü "seni daima seveceğim" olmuştu. Sanki... sanki hissetmişti .Toparlanamazken hamile olduğumu öğrenmiştim. Kızım için yasımı içimde tutup, ayakta durmuştum. Tekme atışlarında, doğum zamanımda Draco yanımda olamamıştı.
Adelin gerçekten tam babası gibiydi. Sarı düz saçları,okyanus gözleri ile ben malfoyum diye bağırıyordu. Çok zeki,şüpheci bir kızdı. Babasının nerede olduğunu sorduğunda gökyüzünü göstererek bizi izliyor demiştim. Ne zaman bir şeye üzülse dışarı çıkıp gökyüzüne bakarak konuşur,kendini rahatlatırdı. Rahatladıktan sonra eve geri döner uyurdu. Ben ise oraya çöküp saatlerce ağlardım.
Adelin gelince dolan gözlerimi silerek onu kucağıma aldım ve yan malikaneye doğru yürümeye başladım. Pansy ve Blaise evlenmişti ve Pansy şuan hamileydi. Kapıyı açar açmaz Adelin kollarını Blaise'e uzatmış, Blaise onu kucağına aldığı gibi içeri gitmişti. Pansy bana sıkıca sarılmıştı
Y/N: pansy, neyin var?
Pansy: sana bir şey göstermem gerek.
Y/N: ummm... pekala?
Beni ormanın içine götürdüğünde ne olduğunu anlayamamıştım. Bana bir kağıt verip gitmişti. Kağıdı açtığımda ne olduğunu anlayamamıştım. Ama imkansız olan tanıdık el yazısı benim ağlamama yetmişti.
Elma ağacını bul, oradaki kutuya bak.
Elma ağacını aramaya başlamıştım. Bulduğumda ise ağacın iki dalı arasına sıkıştırılmış küçük bir kutu bulmuştum. Kutunun içinden Draco'nun Amerika'ya gittiğinde yanına aldığı fotoğraf çıkmıştı. Görür görmez yere düşmüş, Hıçkıra hıçkıra ağlamaya başlamıştım. Fotoğraf elimden düştüğünde arkasındaki yazıyı görmüştüm.
Gözyaşlarını sil ve diğer elma ağacını bul.
Ayağa zorla da olsa kalkıp aramaya başlamıştım. Elma ağacını bulduğumda ağaca yaklaşmıştım. Üstünde iki harf ve ortada bir kalp vardı. Yaklaşıp baktığımda draco ile baş harflerimiz olduğunu fark etmiştim. Şimdi anlamıştım. Draco beni buraya getirmiş, piknik yapmıştık. Sonrasında getirdiği çakı ile bunu beraber kazımıştık. Ağlayarak harflere dokunduğumda bir ses duydum. Beni tamamen yıkacak, yıktığı gibi onaracak bir ses
Draco: Sana,asla yanlız kalmayacaksın sonsuza kadar benimle olacaksın demiştim.
Arkamı döndüğümde draco karşımdaydı. Biraz daha olgunlaşmış, sakalları çıkmıştı. Gözleri her zamankinden güçlü gözüküyordu. Nefesim kesilmişti. Hareket edemiyor, nefes alamıyordum. Bana yaklaştığında bile birşey yapamamıştım. Kafamdaki ses "SARIL ONA" diye çığlık atarken ben kıpırdayamıyordum. İyice yaklaşıp elini yanağıma koyduğunda nefes almıştım. Nefessiz kalma sebebim olduğu gibi, bana nefes veren de oydu.
Y/N: ama sen-
Draco: ölmedim. Buradayım, yanındayım. Zehir gibi geçen 5 yılımın telafisinin olmayacağını biliyorum. Ama kızım ve karımla tüm hayatımı geçirmek istiyorum. Bir gün ağlarken " seni kalbime hapsettim" demiştin. Hala esir miyim?
Y/N: sonsuza kadar...
Dediğimde dudaklarımızı buluşturduk. Şuan tamamlanmıştık. Hayatım tamamlanmıştı. Kocam ve kızım ile huzurlu bir yaşam beni bekliyordu.
Selam! Final beklemiyordunuz ama artık hiçbir şekilde ilham bulamıyorum. Bu bölümü bile 4 saatte yazdım. Umarım beğenmişsinizdir. Hepinizi çok seviyorum. Arada özel bölümler atabilirim. Hoşçakalın🖤
