17

760 218 1K
                                    

Buraya rastgele bir kaç kişi etiketleyip kitabımıza davet edelimm 🌼

Neyseee gelelim kitabımızaa

Gün geçtikçe büyümeye devam ediyoruz ve güzel yerlere geliyoruz sizde farkındasınızdır ve inanın biz büyüdükçe ben çok mutlu oluyorum..

Diğer bir konuya gelecek olursak biliyorsunuz bir grup arkadaşlarımız var ve bu arkadaşlarımız kitaplarda yorum yaparak kitabımızı öneriyor (bazıları her ne kadar reklam dese de!) Hatta aramıza çoğu kişi o arkadaslarımızın önerisi sayesinde geldi ben o arkadaşlara her zaman teşekkur ediyorum bir kez daha da TEŞEKKÜR EDERİM. Asıl konu, Ben sadece etiketlendiğimi görüyorum onun dışında baska bir şey görmüyorum ama bazen durum o kadar büyüyor ki artık bana mesaj atıyorlar.. Sizden tek ricam lütfen her yazarın kitabında kitabımızı önermeyin. Rahatsız olanlar oluyor ve bu durum git gide büyüyor gerek yok böyle bir şeye ben kimsenin kimseyle kavga etmesini istemiyorum önermek isterseniz özelden mesaj atarak önerin. Her ne kadar da olsa ben tepki gösteren yazarlara hak veriyorum bende kitabımda reklam yapılsın istemem. Tabi yapanlarıda silmiyorum kim bilir belki benim sayemde kitabı güzel yerlere gelir ben sevinirim. Neyseee konu uzamasın kitabımıza geçeliiimmm

Saatinizi alalım🌸

Hatırlatma..

Tutamadığım göz yaşlarımla birlikte Meriç'e daha da sıkı sarıldım.
Haklıydı kimse yokken de o bana aile olurdu..
Öyle de olmuştu en zor zamanlarımda hep yanımda Meriç'in varlığını hissetmiş onun sayesinde kendimi güvende hissetmiştim.
Bu yaşıma kadar bir ailenin varlığıyla var olamamıştım evet. Fakat Meriç hayatıma girdiğinden itibaren kendimi hep bir şekilde güvende hissettim. Düşersem tutar dedim. Öyle de oldu..
Düştüm ve tuttu..

Gözlerimi açar açmaz balkonda Meriç'i gördüm. Elindeki makasla çiçeklerin bir yerini kesiyordu, söylemişti ama bu saatte yapacağını hiç düşünmemiştim.
Koltuktan kalkıp yanına gittim ve arkadan yavaşca beline sarıldım.

Elindeki makası bırakıp ellerimi ellerinin arasına alıp derin bir nefes aldı.

"Yaz geliyor artık.."

Yüzüm biraz düşerken bende derin bir nefes alıp başımı Meriç'in sırtına koydum.

"Hiç sevmesem de evet.."

Meriç beni kendine çevirip şaşkınca yüzüme baktı.

"Sevmiyor musun?"

Kendimi sandalyeye bırakırken kaşlarımı buruşturup başımı iki yana salladım. Ardından Meriç ellerimden tutup beni tekrar ayağa kaldırdı.

"Kapat gözlerini şimdi ve dediklerimi yap."

Yüzüne anlam veremeyerek baksamda gözlerimi kapatıp Meriç'i dinlemeye başladım.

"Kuşların sesini duyuyor musun?... bak ileride bir simitçi var her sabah simitlerim taze diye bağırıyor... uzaktan gelen sokak köpeklerinin sesini dinle... çiçekçi ablanın her sabah a be almaz mısın yengeme bir çiçek be abi dediğini duyuyor musun? Bunu sadece bana diyor sandım ama sadece bana değil..herkese bunu diyormuş.."

Sırıttığı sırada bende sırıttım..

"Bak ileride bakkal var bir tane, her gün çocuklara sokakta top oynamayın her yeri birbirine girdirdiniz keratalar diye sinirleniyor.. sonra uzaklarda bir çocuk var ailesine bakabilmek için mendil satıyor her gün ve herkese bir mendil hayat kurtarır be abi - abla alsanız ne olur? Diye sitem ediyor.."

FREKANS : 136Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin