send me nude Malfoy ♡;)

B/22...📱

BEENN GELDIMMM

Biricik bebeklerimm sizleri çok özledim. Hepinizin geçmiş olsun dilekleri için çok teşekkür ederim babaannemin durumu şuan çok daha iyi :)

Sizi daha fazla bekletmek istemiyorum bu hüzden hızlıca bölüme geçelimm

Medya: temsili draco ve reyna

İyi okumalar :)

Odama girdiğimde çantamı yatağın üstüne atıp rahat bişeyler giymek için dolabımın karşısına geçip giyebiliceğim bişeyler ayarlıyorum ki telefonuma gelen bildirimle ne giyiceğime bakmaya ara verip yatağın üzerindeki telefonumu elime aldım. Gelen mesajla küçük çaplı kalp krizi geçirdikten sonra elim ayağım birbirine girdi ve mesaja tıkladım.

Draco: odamdayım, seni bekliyorum.

Ekrana Bi kaç saniye daha baktıktan sonra ne cevap vermiceğimi bilemedim ve cevap vermeden telefonun ekranını kapattım.
Odada ordan oraya tur atmaya başladım.
Ne yapıcaktım şimdi, gitmelimiydim?

***

Partiden kalan üzerimdeki elbise ve elindeki telefonumla Draconun kapısının önünde bekliyordum. Acaba yanlış mı yapıyordum.
Eğer biraz daha düşünürsem arkama bakmadan koşarak Burdan uzaklaşıcağımı bildiğim için düşünmeden Bi kaç kere kapıyı tıklattım. Herkes hala daha partide olduğu için yatakhaneler boştu. Şaşırdığım şey ise draco neden partiden erken dönmüştü sonuçta en yakın arkadaşının doğum günü partidiydi. Düşüncelerimin arasından çekip alan şey Draconun kapıyı açması olmuştu.

Ne diceğimi bilmiyordum, şu anda içeriye girmelimiydim. Yoksa arkama bakmadan kaçmalımıydım.

'şeyy-'

Sözümü kesen şey Draconun beni içeri çekmesi olmuştu. Sırtım hızlıca kapanan kapıyla buluştu. Draco ise ellerini başımın yanlarına yerleştirmiş beni kapıyla arasına almıştı. Bi kaç saniye bakıştıktan sonra aklıma gelen şeyle dudaklarım aralandığında Draconun bakışları dudaklarıma kaydı.

'draco.. Beni neden buraya.. Odana çağırdın?'

Bu kadar dibimde olması nefes almamı, konuşmamı engelliyordu. Bir elini usulca başımın yanından çekip saçlarıma indirdi. Omzumdaki saçı arkaya ittikten sonra parmak uçlarını elbisenin askısı da gezdirmeye başladı.

' elbisen... Çok yakışmış'

Sorduğum soruya cevap vermek yerine elbiseme iltifat etmeyi tercih etmişti.
Barmak uçları hala elbisenin askısın da gezinirken cümle kurmam zorlaşıyordu.

Kuruyan dudaklarımı dilimle ıslattığımda Draconun bakışları tekrardan dudaklarıma kaydı ve yutkundu. Bakışlarını tekrar gözlerime çektiğinde aynı zamandada sol Omzumdaki askıyı yavaşça indirdi.

'draco..'

Sesim nereye kaçmıştı hiç Bi fikrim yok.
Parmak uçları Bi tüy misali omuzumdan elime duğru ince Bi yol çizdi. Elimi hafifçe tutup başımın yanına sabitledi bense şaşkın bi şekilde ne yaptığını izliyordum. Diğer elimide tutup başımın yanına sabitledi.
Zaten nefes alamıyorum şimdi daha da dibime girmişken nefes almam dahada zorlaşmıştı.

Başını birazdaha yaklaştırıp boynuma eğildi.

'seni istiyorum'

Kalbim artık yerinde zor duruyordu. Tüm vücüdumu kasıldığını hissettim.

'anlamdım?'

Çok da iyi anlamıştım oysaki ama sadece doğrumu duydum onu teit ediyordum.

Boynuma Bi öpücük kordurduğu sırada istemsizce gözlerim kapandı.

Sıcak Nefesinin boynumdan yüzüme doğru yol çizdiğini hissettim. Gözlerimi usulca açtığımda gecenin karanlığıyla koyulaşmış gözleri ile bana bakıyordu.

'benim olmanı, her sabah kalktığımda yanı başımda seni görmek, ileriye dair kurduğum hayallerimi seninle birlikte gerçekleştirmek, en önemlisi de sadece senin kalbinde olmak istiyorum'

Şaşkınlıkla dudaklarım aralandı. Cevap vericeğim sırada telefonumun arama sesi kulaklarımı tırmalamıştı. Tamda sıradıydı!

Draco Bi kaç saniye sinirle gözlerini kapattıktan sonra önümden çekildi.
Telefondaki kimse ısrarla çaldırmaya devam ediyordu. Hızlıca aramayı açtığımda hermione'nin sesi kulaklarımı doldurdu.

'seni bekliyorumm nerde kaldın'

Kısa Bi süre bakışlarımı dracoya çevirdiğimde bana baktığını gördüm bakışlarımı tekrar pencereye doğru çevirdim.

'eee şey geliyorum Bi işim vardıda'

Hermione'nin sıkıntıyla ofladığını duydum.

'tamam hadi çabuk ol ama'

Bi şey demeden telefonum kapattım. Bakışlarımı tekrar dracoya çevirdiğimde Gömleğinin düğmelerini açmakla uğraşıyordu.

Her ne kadar burda durup o mükemmel vücudunu görmek istesemde gitmem gerekiyordu.

'ben gitsem iyi olur'

Bakışlarını bana çevirdiğinde hiç bişey söylemedi üzerindeki gömleği çıkartıp çalışma masasının sandalyesini üzerine koydu. Bense bakışlarımı gözlerinden çekmemek için büyük savaş veriyordum.
Hafifçe yutkundum. Hala daha yüzüme Bakıyordu büyük ihtimalle benden Bi cevap bekliyordu. Eh yani Bi zahmet reyna! Ona doğru Bi adım attığımda ne yapıcağımı izliyordu. Bi adım daha attığımda aramızdaki mesafe Kapanmıştı. Tereddüt etsemde yavaşça hafif parmak uçlarıma çıkıp sağ yanağına öpücük kondurdum. Geri çekildiğimde yüzündeki sert ifade yerine memnun olmuş adına Bi ifade vardı.

Hiç bişey söylemeden gülümsedim ve hızlı adımlarla odasından çıktım. 6 yıl sonra hala onun kalbinde olmak beni mutlu ediyordu.
Yüzümdeki aptal sırıtışla odama geri döndüm ve hermione'yi daha fazla bekletme ek için hızlıca önceden Draconun verdiği kazakla siyah taytımı üzerime geçirip odadan çıktım ve hermione'nin odasına doğru ilerledim.

Evett Bi bölümün daha sonuna geldiikk umarım beğenmişsinizdir.

Sizleri seviyorummm Bi daha ki bölümde görüşmekk üzereee :) 💗