Falling In Love At A Coffee Shop //17

1.5K 212 204
                                    

Onceki bolumu okumayi ubutmayin double update yaptim!💗

Bara geldiklerinde Louis çok gergindi. Harry ile aynı ortamda olmak onu hep geriyordu. Ona gizli numaradan yazıyordu, ondan nefret ediyordu ama bir yandan da etkileniyordu. Nasıl gerilmeyebilirdi ki? 

Louis bar masasında oturan Zayn'i görünce oraya doğru yürümeye başladı. Niall'da peşine takılmıştı.
Zayn onları gördüğünde ayağa kalktı ve gülümsedi.
"Selam" esmer çocuk ikisinede sarıldı ve yerine oturdu. Niall ve Louis'de ona aynı şekilde karşılık vermişti.

Louis Zayn'nin yanında Harry'i görmeyince konuştu, "Harry nerede?" Esmer çocuk tam ağzını açacaktı ki Louis'nin kulağına bir ses geldi, "Buradayım mavi"
Louis titredi. Mesajlaşırken mavi demesi pek etki etmese bile ağzından duymak onu büyülemişti.

Harry'nin kafası karışıktı. Mavinin Louis olduğunu düşünüyordu ama bunun için yeterli bir kanıtı yoktu. Bazı şeylerden dolayı şüphelenmişti o olmasından ama yinede emin değildi.

Dört çocuk masada biralarını yudumlayıp sohbet ediyordu. Louis'nin gerginliği geçmiş, alkol sayesinde kendini daha rahat hissediyordu. Harry'nin gözlerinin içine bakabilecek  kadar rahat.

"Hadi.." dedi Zayn. "Biraz birbirimizi tanıyalım"
Bunun zevkli olacağını düşünen Louis ve Niall onayladığında Harry'de çoğunluğa uyup başını salladı. "Sevgiliniz var mı?" Dedi esmer çocuk.

Niall ve Louis başını hayır anlamında salladıklarında Harry'nin gözü parlamıştı. Nedenini bilmiyordu ama buna sevinmiş gibiydi. "Peki sizin var mı?" Niall sordu. İkiside başını hayır anlamında salladığında Louis bilmesine rağmen yinede rahatlamıştı.

"Peki hobileriniz var mı?" Harry sorduğunda Louis başını ona çevirip konuşmaya başladı. "Şarkı dinlemek, şarkı söylemek, şarkı yazmak. Hep şarkı"
Harry bunu sevmişti. O da şarkı yazmaya, şarkı söylemeye aşıktı.

"Bir gün seni dinlemek isterim. Bende söylemeyi ve yazmayı severim" dedi Harry Louis'e derin bakışlar atarken. Louis kalbinin duracağını hissetmişti. Tamam, bu kadar heyecanlanmaması gerekiyordu. Sonuçta ondan nefret ediyordu.

"Tabi, olur. Bende seni dinlemek isterim" diye cevap verdi Louis. Harry'de ona gülümsedi. Ortam samimi ve sıcaktı, Louis bundan çok hoşlanmıştı. Harry'e olan gardını biraz daha düşürmüştü ama bunu fark edemiyordu bile.

Biraz daha birbirleri hakkında konuştular içmeye devam ettiler. "Şu kız seni kesiyor Harry" Niall konuştuğunda hepimiz bir anda Niall'ın gösterdiği kıza döndük. "Gay olduğunu bilmemesi üzücü" diye konuştu Zayn. "Maalesef" diye cevap verdi Harry.

Aradan yaklaşık iki saat geçmişti ve Louis deli gibi sarhoş olmuştu. Ne vardı da bu kadar içmişti o da bilmiyordu, sadece içmişti işte. Hiçbir şey düşünmemek onu iyi hissettiriyordu.

"Louis daha fazla içmesen mi?" Diye sordu tedirginlikle Niall. Bu kadar içmesi ağzından bir şey kaçırmasına sebep olabilirdi ve Niall onu durduramazdı bunu biliyordu. "Yoo niye içmiyor muşum? Bar değil mi burası?" Diye konuştu ağzını yaya yaya. "Burası bar değil mi barmen?" Barmen alttan alır bir şekilde başını salladı ve işime devam etti. "Bak işte gördün mü! Bardayız ve buraya içmek için geliyoruz"

Niall yardım ister gibi Harry ve Zayn'e bakınca Zayn konuştu, "Hadi artık kalkalım, saat baya bi geç oldu zaten" Louis ses çıkarmadığında Hesabı ödediler ve Louis'i kolundan tutup bardan çıkarttılar. Harry Louis'nin sarhoş halini çok güzel ve saf bulmuştu. Yanaklarını ısırmak istiyordu adeta.

"Harry sen Louis'i eve bırak, Niall ben seni bırakayım. Senin evin bana yakın diye biliyorum?" Zayn sorar gibi komuştuğunda Niall başıyla onayladı onu. Louis'i yalnız bırakmak istemiyordu ama onunda çok başı dönüyordu. O yüzden şuan bunu düşünmeyi bırakıp Zayn ile birlikte oradan ayrıldılar.

Harry ve Louis baş başa kaldıklarında Louis o kadar sarhoştu ki ayakta dahi duramıyordu. Harry minik bedeni kucağına aldığında mavi gözlü çocuk hiç vakit kaybetmeden kollarını onun boynuna doladı. Bu hareket Harry'nin gülümsemesine sebep olmuştu.

Minik bedeni arabaya kadar taşıdı ve koltuğa oturtup kemeri taktı. Hiç vakit kaybetmeden sürücü koltuğuna geçti ve sürmeye başladı. Louis'nin evi neredeydi bunu bilmiyordu, o yüzden Louis'e seslendi, "Louis, evin nerede? Tarif edebilir misin?"
Louis ilk başta sessiz kaldı ve bayık bakışlarını Harry'e çevirdi. "Bilmiyorum" zor konuştuğu belliydi.

Harry ondan tarifi alamayacağını anlayınca hiç düşünmeden kendi evine sürdü. On dakika süren araba yolculuğu sessiz geçmişti. Zaten Louis başını cama yaslamıştı ve kollarını birbirine kenetleyip uyumuştu. Harry evin önüne geldiklerinde Louis'i yavaşca dürttü. Tabiki uyanmadı Louis. Kıvırcık saçlı çocuk Louis'i biraz kendine çekti ve dik durmasını sağladı. Arabadan inip Louis'nin kapısını açtı ve onu kucağına aldı.

Çok güzel koktuğunu düşündü Harry. Louis çikolata gibi kokuyordu ve bu kokuyu hep içine çekebilirdi. Ağır adımlarımı kapıya yöneltti ve yürümeye başladı. Kapının önüne geldiklerinde Harry cebindeki anahtarı zar zor çıkarttı. Louis'i uyandırmak istemiyordu.

Kapıyı açtığında derin bir nefes aldı ve ışıkları açma ihtiyacı duymadan yatak odasına ilerledi. Minik bedeni yatağa nazikce bırakıp üstünü örttü.

Şimdi sıra maviye yazmaktaydı. Bara giderken mavi ona yazmıştı ama yolda olduğu için bakamamıştı. Zaten sonrasında da Louis'ler gelmişti ve müsait olamamıştı. Telefonunu cebinden çıkarttı ve maviye yazmaya başladı.

Egoist H: Anca eve geldim üzgünüm

Harry Louis'nin telefonundan gelen bildirim sesini duyduğunda dondu. "Cidden mi?" Diye geçirdi içinden. "Mavi cidden sen misin?" Denemek için tekrar mesaj attı.

Egoist H: Bardaydım ve arkadaşlarımla takılmıştım

Harry tekrardan bildirim sesi duyunca yavaşca Louis'nin telefonunu montun cebinden çıkarttı ve ekrana baktı.

Bildirim

Egoist H: Bardayım ve arkadaşlarımla takılmıştım

Egoist H: Anca eve geldim üzgünüm

Harry ekrandaki bildirimleri gördüğünde sırttı. Doğru tahmin etmişti. Mavi gözlü çocuk Louis idi ve Harry hiçbir şeye bu kadar fazla sevindiğini hatırlamıyordu.

---------
Oy atarsaniz sevinirim bebeklerim💗

Hate Love || L.S Where stories live. Discover now