İyi okumalar bebişler hatam varsa şimdiden özür dilerim ❤️
Jackson çöktüğü yerde bir müddet oturduktan sonra titreyen bacaklarıyla kalktı. Gözyaşları durmadan akıyordu. Görüşü bulanıktı, odasına doğru öfkeyle yürürken sürekli tökezlemiş ve kolunu sürekli duvara çarpmıştı. Bunlar sinirlerini daha da bozmuş odasına ellerinin tersiyle gözlerini silerken girmişti. Nevresimini yırtarcasına çıkarmaya başladı. Çıkarırken bir yandan ağlıyor bir yandan da lanetler okuyordu. Dün gece için aklı pişmanken kalbi asla değildi. Kendi içinde savaşmaktan yorulmuştu.
"LANET OLSUN! NEFRET EDİYORUM KENDİMDEN! NEFRET!" yatağının dibine çökmüştü. Elindeki yastık kılıfını sıkıca tutuyordu. Hıçkırıklarını durduramıyordu bir türlü. Kendini çok ama çok suçlu hissediyordu. Ne istediğini bilmiyordu. Onu yakalamak isteyen yanına zıt onunla olmak isteyen bir tarafı vardı.
Jaebeom onu bu sabah kendine çektiğinde midesinde oluşan hareketlilik korkudan değildi. Heyecanlanmıştı. Zaten Jaebeom'dan korkmuyordu. En başından beridir onun ona zarar vermeyeceğini biliyordu. Bunu daha önce arkadaşları, Mark ve Hoseok'a da söylemişti. Jaebeom ona zarar vermezdi. Jaebeom, Jackson'a daha önce kimsenin ona bakmadığı gibi bakıyordu.
Jackson elindeki yastık kılıfını sıkmayı bıraktı. Parmakları acımıştı sıkmaktan. İç çekip çöp poşeti aldı mutfaktan. Nevresimleri bir daha görmek istemiyordu. Hatta Jaebeom'un kullandığı havluyu bile atmak istiyordu. Hiçbir hatıra istemiyordu. Hiçbir şey görmek istemiyordu. Kafasını duvarlara vurmak istiyordu sadece. Çöpü bırakıp geldikten sonra vestiyerin aynasında boynundaki morlukları gördü. Gözlerini sinirle yumup aynadan uzaklaştı ve kendini duşa attı. Kaç dakika olduğunu bilmeden derisi buruş buruş olana kadar yıkandı. Çıktığında gözleri kıpkırmızı olmuş esmer teni bembeyaz kesilmişti. Yeni nevresim serdiği yatağına attı kendini. Saçlarının ıslaklığını umursamadı. Telefonu titreyip duruyordu ama ona dönüp de bakmadı bile. Ağlamaktan yorulan gözlerini kapattı. Uykuya dalması çok zaman almamıştı.
****
Jackson uyandığında iğrenç hissediyordu. Kalkınca ilk işi mutfağa gidip iki bardak su içmek oldu. Ardından dişlerini fırçaladı ve yüzünü yıkadı. Boynuna giden gözleri hafiften geçmeye başlamış morlukları gördü. Yarın okula giderken kapatıcı kullanması gerekiyordu. Saçları hala nemliydi. Onları banyoda tarayıp odasına gitti. Yatağını topladı ve üzerini değiştirdi. En sonunda eline telefonu aldı. Birkaç cevapsız arama ve bir sürü mesaj vardı. Cevapsız aramalar Mark, Bambam ve Jaebeom tarafındandı. Mesajlar da yine aynı kişiler ve gruptandı.
Jaebeom
Kendine bu kadar yüklenme prenses lütfen
Bizi mahvetme, kabullenJaebeom'un mesajına cevap vermedi. Ardından Mark'ın mesajına baktı.
Mark Hyung
Jackson, aradım açmadın
İyi misin?
Merak ettim.Jackson
İyiyim hyung uyuyordum o sırada kusura bakma
Sen nasılsın napıyosunMark hyung
İyiyim ben her zamanki gibi belgesel izliyorum
SenJackson
Yine belgesel ha 😃😃
Ben oturuyorum işte yemek yiyeceğim
![](https://img.wattpad.com/cover/245557175-288-k627461.jpg)
YOU ARE READING
psycho// jackbum ✔️
FanfictionJackson, o gece aldığı mesajlarla atan kişinin yanlış numaraya attığını düşünüyordu fakat ilerleyen zamanlarda doğru olduğunu anlayacaktı.