Çalıntı(bxb)

Geçmemiş Geçmiş

Vote sınırı  65 ❤
Vote sınırlaması  dolmadan yeni bölüm gelmeyecektir,bilginize.

Tekin sinirle başında dikilen adama bakıp derin bir nefes verdi.

Alaca'nın babası olmasa dünya kaç bucak tattırmak ve göstermek isterdi. İyi de bilirdi bu işi ancak işte kızılın deniz gözlerindeki meltemin hatrına dağıtmıyordu babasının yüzünü.
Yoksa kim onu evinden apar topar çıkarıp,emir kipiyle buyruk verebilirdi ki?
İşin ucunda yarin dudaklarındaki gülüş olmasa nasıl cesaret edecekti?

"Hala anlatmadın problem ne baba?"dedi kızıl huzursuzca.

Bu sefer Tekin son model bir arabanın arka koltuğunda Alaca ile yan yana gelmişti lüks konuta. Daha öncesinde duvarlardan atlayarak,zıplayarak ağaçlara tırmanarak aştığı yolları lüks arabada arşınlamıştı.
Ön koltukta Alaca'nın babası,sürücü koltuğunda şoförleri..
Arkada birbirine denk iki dost gibi seyahat etmişti Alaca ile.

Burukça gülümsedi Tekin.
Belki bambaşka bir hayatta bambaşka bir kader yazgısında aynı okul sıralarını paylaşan iki arkadaş olabilirlerdi.
Birlikte görünmemek için köşe bucak gizlenmelere gerek kalmadan özgürce birbirlerinin evine girebilirlerdi.
Tekin,Tekinsiz kimliğiyle ancak hırsız gözüyle bakınabilirdi bu evin geniş yeşilli arazisinde.
Cebine ne atacağının hesabını yapan eli uzun,kirli bir sokak sürpüntüsü.

Ancak gülümsemekten alıkoyamadı kendini.
Üzerinde kendi paçavraları ile boş boş yola bakınıp dikiz aynasından babasını süzen kızıl tıpkı kendisinin bir uzantısı gibiydi.
Savruk saçları,eskimiş bol tişörtündeki çıkmış baskılar...
Geceden kalma uykusuz gözler ve sağlıksız beslenmekten yorgun duran surat hattı.
Alaca bu halde bile mutlu gibiydi.

"Annen ablanlarda."diye açıkladı adam gözlerini oğluna çevirip.
"O gelene kadar bazı şeyler açığa kavuşsun istiyorum. Bu konuyu onsuz halletmek için fırsat bekliyordum epeydir."

Arabadan inip bahçedeki havuzun yanındaki gölgelik çardağa ilerledi üçü birlikte.
Adam gri kumral saçlarını sıkıntıyla avuçlarında ezerken çöp görmüş gibi bakışlarını Tekin'e çevirdi huzursuzca.
Çardaktaki sandalyelere kurulurken yan bir bakışla yanlarına adımlayan görevliye seslendi.

"Erva."dedi adam yorgunlukla.
"Sana zahmet ilaçlarımla beraber bir kahve yapıver."

"Alaz Bey  ve beyefendi ne ister?"dedi kız tepsiyi kucağına sabitlerken.

"Kaçak çay yoktur."diye fısıldadı Tekin alayla.
"Ben su alırım."

"Ben de."dedi Alaca gülmesini bastırıp.
"Köpeköldüren de yok,şansına küs."

"Beyler."dedi adam dik bakışlarla.
"Bu olay fazla tatsız yerlere uzuyor."

"Tatsız olan neyse tuzlaYARAK hallederiz beybabam."dedi Tekin bir sigara ateşlerken.
Kızılına duman gitmemesi için sandalyesini yan çevirip tembelce araladı bacaklarını.
Oldukça saygısız bir oturma pozisyonunda gerine gerine kuruldu sandalyeye.
"Hallederiz EvelAllah."

"Tekin."dedi adam soğukça.
"Alaz'ı neyin veya nelerin içine çektiğinin farkında değil misin?"

"Kılına zarar gelmedi,al incele."dedi Tekin sinirle.

"Bunu garanti edemezsin."dedi adam hırsla.
"Bir gece kafayı bulup iki tinerci o dandirik eve girip gırtlağınızı kesse bunun garantisini veremezsin."

"Yok ya bizim mahallenin çocuğu onlar bize elleşmez."dedi Tekin dudak büküp.

"Çocuk."dedi adam gözlerini yumup.
"Bir kez olsun söz dinle."