Frankie Valli - Can't Take My Eyes Off You
merhabaaaa
şimdi bu yılbaşı ağacı da nerden çıktı mayısın ortasında diyeceksiniz ficte yeni yıla giriyorlar aaaaaa ne güzel dimiiii
bunu daha sonra yılbaşında ya da yılbaşına yakın okuyacakları düşünerekten şimdiden iyi yıllar diliyorumm 2022 hepimiz için güzel bir yıl olur inşallah ❤️
(7 ay önceden yeni yıl kutlayan adam gibi adam)
iyi okumalarrrr
Hayatımda geçirdiğim en güzel yılbaşını geçiriyordum.
Taehyung'un evinde, baş başaydık. Önce yemek yemiş, ardından konuştuğumuz gibi, kitabını okuduğum ve Taehyung'un bana filmini birlikte izlemek isteyip istemediğimi sorduğu ve benim de çok istediğimi belirttiğim Koku'yu izlemeye koyulmuştuk. Aslında her ne kadar kitabı daha çarpıcı ve de dehşete düşürücü olsa da filmi de beni en az onun kadar etkilemiş, etkilemeye de devam ediyordu. Bazenleri -bundan çok da hoşnut olmasam bile- korktuğumu ya da şaşırdığımı belli eden sesler çıkarıyor, kollarımı hemen yanıbaşımda oturan sevgilimin koluna sımsıkı sarıyor ve yüzümü göğsüne gömüyordum.
"Jeongguk, izlemek istemiyorsan kapatabiliriz, güzelim." dediğinde de tam olarak o anlardan birindeydik.
"Hayır hayır, istiyorum."
"Ama korkup bana sarılmaktan izleyemiyorsun."
"Yoo, hiç de korkmuyorum bir kere." dedim sanki bunun bir kanıtıymış gibi kollarımı ondan çekip sırtımı dikleştirirken. "Hem, sadece sana sarılmak istemiş olamaz mıyım? Sen de bunun hoşuna gitmediğini söyleme bana."
Hafifçe gülümserken belimden tutup beni göğsüne doğru çekti. "Tabii ki gidiyor. Böyle bir şeyi nasıl söyleyebilirim ki?" Yanağım hâlâ göğsüne yaslıyken kafamı kaldırıp yüzüne baktığımda burnunu burnuma sürttü.
"'Hiii!' deyip hemencecik bana sığınman o kadar tatlı ki, seni içime sokasım geliyor."
Boştaki eliyle yanaklarımı sıkıştırıp dudaklarımın büzülmesini ve öne doğru çıkmasını sağladı. İki kısa ve ıslak öpücükten sonra üçüncüsünde dudaklarımızı birleştirip ayırmamış, yanaklarımdaki eli gittikçe gevşemişti fakat hâlâ oradaydı. Karnım yanmaya başlarken ellerimi ensesinde birleştirdim. Onun kıvrak elleri ise belimin iki yanına yerleşip beni hiç zorlanmadan kucağına oturtmuştu. Beni tatlı tatlı, acele etmeden ve bir o kadar da masumca öpüyordu. Bacaklarımı kendime çekmiş, birini diğerinin üstüne koyduğum çizgili çoraplı ayaklarımsa koltukta az önce oturduğum yerdeydi. Bedenim, onun bedeniyle bir olma arzusuyla yanıp tutuştuğundan kafesini kırmaya çalışan yırtıcı bir hayvandan farksız kalbimin dövüp durduğu göğsümü onun göğsüne bastırmaktan kendimi alamıyordum. Aslında konu Taehyung olduğunda, aramızdaki tensel çekimin şiddetini asla inkâr edemezdim. Onun da fark ettiği üzere, yatakta, beni normalde olduğu gibi bebek olarak nitelendiremeyeceği derecede hırçın, sert ve tutkulu oluyordum. Ama şu anda aramızdaki bu şey o kadar soft, büyülü ve de özeldi ki, bunu bozmayı istemiyordum. Öpüşlerimden yalnızca saf sevgimin tadını alsın istiyordum.
Çünkü onunkiler öyle tadıyordu.
"Bana ne yapıyorsun sen?" diye sorduğunda nefesi kesik kesik, alnı alnımdaydı. "Ah, cidden Jeongguk... Mesajlarımda her bir yanını öpmek istediğimi söylerken çok ciddiydim. O denli güzelsin ki güzelliğinden ağlamak istiyorum."
"Taehyung..."
"Adımı yakıştırıyorum diline. Bir de dilimi."
Birden kurduğu bu cüretkâr cümle karşısında ne diyeceğimi şaşırmış ve ağzım açık kalmıştım. Ölmem için mi yapıyordu? Eğer öyleyse daha fazla devam etmesine gerek yoktu çünkü bu kadarı yeter de artardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
tooth fairy ✓
FanfictionSeoul'ün gözde diş hekimlerinden Kim Taehyung. Çocukluğundan beri dişçi fobisi olan Jeon Jeongguk. (yaş farkı içerir.) 20'07'09 - 21'05'27