Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Merhaba! Artık Youtube'dayım! Abone olmayı unutmayın ;)
Videolar yazının sonunda!
Uzun zamandır süren bir hayalimi yerine getirmeye başladım. İlerideki öğrencilerime destek olması adına ve Eğitimde fırsat eşitliğini sağlamak adına imkanı olmayan çocuklar için ücretsiz ingilizce kitaplar seslendirmeye başladım. Bir çoğunuzun bildiği gibi yabancı dilde kaynaklar çok pahalı ve çoğumuz ingilizce kaynaklara ihtiyaç duyuyoruz fakat bu ihtiyaç çocuklarda daha fazla. Çünkü ticari anlamda 10 sayfalık çocuk kitapları dahi çok yüksek fiyatlara satılıyor.
Çoğu çocuk bu materyallere, oyuncaklara, kitaplara erişemiyor. Ben bunu bir İngilizce Öğretmeni olarak değiştirmek istiyorum. Çocuklar yabancı dil ile tanışmalı ve maddi imkanları olmayan çocuklar ingilizce derslere, kitaplara, oyunlara ulaşabilmeli. Bu hikayeler sayesinde yabancı dili sevmelerini, haberleri olmadan dinleyerek dolaylı yoldan ingilizce öğrenmelerini istiyorum. Özellikle ilk 6 yaşa kadar çocuklar günlük yeterli miktarda yabancı dile maruz kaldıklarında, yani duyduklarında o dili ana dilleri gibi öğrenebilirler.
Peki Youtube'da ve Instagram'da başlattığım bu Miyaov English Projesi nedir?
-Ebeveynlerin, çocuklarına yabancı dil sevgisi ve bilgisi aşılamasını sağlar. (Ebeveyn haricinde, Abla ve Abi olarak da kardeşlerinize destek olabilirsiniz)
-Öğrenciler, öğrenmekte oldukları yabancı dilin özelliklerini ve kurallarını zorunluluk ya da ders olarak görmeden farkında olmayarak hikayeler aracılığıyla öğrenir.
-Öğrencilerin dinleme becerisini geliştirir ve yorumlama ve kavrama becerilerine katkı sağlar.
-Öğrencilerin ingilizce eğitim süreçlerine destek olur ve derslerindeki başarısına yardımcı olmayı hedefler.
- Kitap okuma sevgisi ve alışkanlığı kazandırır.
Dil, ilk önce dinleyerek gelişiyor. Dinleme egzersizleri dil öğreniminde çok önemli, çünkü dolaylı yoldan o dildeki konuşma becerimizi etkiliyor! Yani yabancı dilde ne kadar çok dinlerseniz o kadar iyi konuşmaya o kadar iyi anlamaya başlıyoruz. Sonuçta ilk doğduğumuzda biz de konuşamıyorduk. Fakat çevremizdeki sesleri dinleyerek şuanda kullandığımız anadilimizi öğrendik. Çünkü anne ve babamız ve herkes sürekli bizimle konuştu.
Fakat çoğu öğrenci ingilizce öğretmenlerinin dahi ingilizce konuşmadığı sınıflarda eğitim görüyor ve tam bir ingilizce cümle dahi öğrenemeden, konuşamadan, dinleyemeden, okuyamadan, yazamadan bir sonraki sınıfa geçiyor.
Temelde var olan bu eksiklikler ve aksamalar, çocuğun yabancı dilden soğumasına, korkmasına ve "öğrenemeyeceğim." diye düşünmesine sebep oluyor. Ve sonucunda ne olduğunu biliyoruz aslında, üniversiteye geldiğinde en az 11 yıllık ingilizce eğitiminin ardından tek bir cümle dahi kuramadığını fark eden kişilerle çevreleniyor etrafımız.
