0.6

15.8K 900 674
                                    

Karahangil benim soyadım arkadaşlar dkwmdkwmd en önemlisi de Seçkin babamın ismi, çok sıkıntı yaşamıssınız karahangille çıldırcam sjwmdxöwhprlpaş

İlahi bakış açısıyla yazdığım için arada Alper tarafınca "Babası" diyorum bazen de yazar ağzından "Seçkin" diyorum. Çok karışıklık olduğu için bundan sonra "Babası" diye devam edeceğim, bazılarınız baba kelimesini ensest bulduğu için "babacık" kullanılmasını istiyorsunuz. Fakat aralarındaki ilişki henüz o kadar şehvetli değil o yüzden babaya devam.

***

Elindeki makas ile kağıdı kare şeklinde keserken gülümsedi Alper.

Piyano dersi bitmiş akşam yemeği için babasının gelmesini bekliyordu. Ödevlerini bitirmişti ve yapacak başka bir şey olmadığı için eskiden hep yaptığı gibi kağıtlar ile origami yapmak ile meşguldü.

Eski evinde ölen babası Alpere oyuncak almayı bile hayal ettirmediğinden bir tane bile oyuncağı olmamıştı. Oyuncaksız büyümüştü. Alperde yalnızlık çektiği çocukluğunda kağıtlara güç bela araba veya ayıcık çiziyor, onları kesip gerçek bir oyuncakmış gibi davranıyordu. Büyüdükçe kağıtları katlayıp kendi başına origami yapmayı öğrenmişti. İlk kağıttan kuğusunu yaptığında çok sevinmişti, çünkü gerçek oyuncaklara benzemiş, üç boyutlu yapıya sahipti.

Şimdi ise bir kuğu yapıp suda yüzdürmek için kağıtları kare kesmesi gerekiyordu. Dikkatle kağıdı kesmeye odaklanırken dış kapının sesini duymamıştı bile.

Kağıtları kare yapması kuğunun daha güzel olmasına sebep oluyordu. Kağıtlar boş A4 kağıdı değildi, üzerinde yazılar vardı ve maalesef kuğular biraz çirkin olacaktı ama babasının çalışma odasında boş kağıt arayamamıştı çünkü çok kurcalamak istemiyordu. O yüzden çalışma masasında gördüğü kenarda duran ve anlamadığı yazılar yazan kağıtları almış kendi odasına gelmişti.

Makas tuttuğu eliyle salaş tişörtünün açıkta bıraktığı omzunu kaşıdı. Makasın soğuk ve sivri ucu her omzunu kaşıdığında hafif boynuna sürtünürken hiç farkında olmadan kağıtlara memnun bir şekilde bakıyordu. O sırada odasının kapısı açıldı. Ani ses ile irkilirken gözlerini kırpıştırarak kapıya baktı Alper.

Babası gelmişti. Önündeki işine çok odaklandığı için geldiğini duymamıştı bile. Heyecanla önündeki hazır kuğuları makas tutmayan eline alarak Seçkine gösterdi. O da isterdi belki diye Seçkin için en güzelini yapmaya çalışmıştı. En son yaptığı çok güzel olmuştu. O yüzden onu Seçkine verecekti. Beyaz kağıdın üzerindeki siyah yazılar olmasa daha güzel olacaktı. Ama olsundu.

Neşeli haline çatık kaşlarla karşılık alınca gülümsemesi yavaş yavaş soldu ve omuzları düştü. Birazcık sinirli gözüküyordu Seçkin. Kuğu sevmiyor muydu ki diye düşündü çocuk.

Hızlı adımlarla çocuğun yanına varmış, Alperin hâlâ elinde olduğu makası parmaklarının arasından çekip almıştı.

"Makas ve kesici aletler yasak!"

Seçkin de keyifli bir şekilde eve gelmişti. Gün boyu göremediği bebeğini görmek ve sevmek için can atıyordu fakat Alperin odasına girdiğinde gördüğü manzara tüm keyfinin kaçmasına sebep olmuştu. Makası elinde tutmuş omzunu kaşıyor, ucu boynuna değiyordu. Üstelik makas gibi kesici aletleri Alpere yasaklamıştı.

Alper her ân azarlayacak gibi gözüken adama gözlerini doldurdu. Unutmuştu ki yasak olduğunu. Hem kağıtları nasıl kare yapacaktı kesmeden.

Seçkin masada gözlerini gezdirip parça parça olmuş bir  kağıdı eline aldı. Boş bir kağıt değildi. Elindeki kağıdı inceledikçe yüz ifadesi daha da sertleşen adamla ister istemez gerildi Alper.

DİLSİZ -GayWhere stories live. Discover now