bir

379 30 73
                                    

Suguru
Başıma son iki saatte ne geldiğini hatırlamıyorum ama ölmek üzere gibi hissediyordum. Tabii bir gerçek vardı ki; bu ilk kez başıma gelmiyordu. Hastayken ateşe girmek oldukça normaldir değil mi? Ama ben hasta olmasam bile ateşe giriyordum ve şu an atlattığım ateş aralarındaki en kötüsüydü.

Gözlerimi ve bilincimi açık tutmakta ne kadar zorlansamda yinede direnebiliyordum. Zihnimde etrafımda olan insanların telaşlı ve korkmuş sesinin yankılandığını duyabiliyordum. Gürültüye karşı hafifçe yüzümü ekşittim. Bu küçük hareketle bile bedenin on klometre koşmuşum gibi ağrı ve acı içinde kaldı. Hemen sonra Shoko'nun sesini duydum.

"Uyanık mısın?"

Uyanık olduğuma dair küçük bir işaret dahi veremedim. Birincisi zihnimi toparlayacak kadar kendimde değildim, ikincisi ne kadar istesemde biraz olsun hareket edemiyordum son olarak üçüncüsü; soğuktan ölüyordüm.
Kim kilimayı çalıştırıyordu?
Hava çok soğuktu.

"Ateşi düşmüyor. Havale geçirmesi olası."

Sesinden Utahime'nin konuştuğunu kestirdim. Gözlerimi açamasamda en azından yaşadığımdan emin olmamı sağlayan bir kaç sebepten biri hâla onları duyabiliyor olmamdı.
Utahime endişeyle devam etti.

"Tanrım, doktor ne zaman gelecek?"

"Aradım, yolda olmalı. Şimdilik verdiğimiz ilaçlar onu idare eder. Merak etme."

"Ah, aniden neden ateşi çıktı anlamıyorum!"

Ve korkunç olan şey hemen geldi. Artık sesleri de tanıyamamaya başladım. Karanlık zihnimi ve bildiğim her şeyi ele geçirirken bana kalan tek şey acı ve koca bir boşluktu.

"Ne oluyor?"

Son anda gelen o çok iyi tanıdığım ses bütün karanlığı tek seferde silip attı. Kapı gıcırdadı ve Utahime konuştu.

"Çok ateşi var, muhtamelen havale falan geçiriyor. Doktor çağırdık ama henüz gelmedi."

Shoko'nun olduğunu düşündüğüm eller anlımdaki varlığını dahi hissetmediğim havluyu değiştirirken hafifçe titriyordu.
Hadi ama, ölmeyecektim.
Yani öyle umuyordum.

"Beni neden çağırmadınız?" Gojo'nun sesindeki öfke etrafımdaki insanları bir anlık şaşkınlığa uğratmıştı.
Bunca zamandır beklediğim sessizliği sadece bir kaç saniyede, bir cümlede sağlayabilmişti.

Ama sessizlik uzun sürmedi ve Gojo'nun bana yaklaştığını hissettim. "Dışarı çıksanız iyi olur." Bu tavsiyeden çok bir emirdi.
Herkesin uyması gereken bir emir.

"Ne? Ona bir şey ol-" Utahime itiraz edecek olduysada eminim ki Gojo'nun beklenmedik sert bakışları onları ikinci kez susturdu.

"Buna izin vermeyeceğimi biliyorsun."

Kapının açılıp kapanmasını zihnimde takip ettim. Sessizlik beni boğmak üzereyken Gojo derin bir nefes alıp daha önce Shoko'nun oturduğu sandalyeye oturdu. Nazik parmaklarıyla alnımdaki havluyu çekerken yüzündeki gerginliği hayal etmeye çalıştım. Herkesin tanıdığı, popüler, sarsılmaz, egolu pisliğin; biri için endişlenmesi ne kadar komik olurdu. İyi bir ruh hâlinde olsaydım buna epey gülebilirdim ama şimdi tek bir şeye bile odaklanamıyordum.

"Suguru, ayık olduğunu biliyorum. Bu yüzden bana cevap ver. Bana güveniyorsun değil mi?" Sesi her zamanki gibi zihnimin gri bulutlarını dağıtmıştı. Aslında benim için şu an sadece o vardı. Satoru gerçek bir Tanrı olabilirdi.

Ellerimi tuttuğunda ellerini buz küplerinin arasında parmaklarını hissedemeyecek kadar uzun tutup tutmadığını düşündüm. Bu kadar soğuk olmasının başka bir anlamı yoktu.
Bunu umursamayıp sorduğu soruyu zihnimde tazeledim.
Güveniyor muydum?
Ah evet, ona normalde asla güvenmediğini söyler ve dalga geçerdim ama Satoru'ya bu dünyadaki her şeyden daha çok güveniyordum.

Zorlukla elimi tutan buz gibi parmaklarını sıkmak için uğraştım. Satoru'yu görmesemde gülümsediğini hissettim. Elimi ona güvenip güvenmediğimi öğrenmek için tutmuştu.
Ve yanıt; güveniyordum.
Hemde sonuna kadar.

Gojo ayağa kalktı, kapıyı kilitledi. Yavaş, acelesiz ve dikkatliydi. Zihnim her geçen saniye bulanıklaşsada hatırladığım şeyler bunlar.
Sonra bana eğildi ve fısıldadı.

"Uyu Suguru. Uyu ve dinlen."

O dakikadan sonra ne olduğunu hatırlamıyorum.
Uyuyordum.







Sonrasında ne olucağını hic bilmiyorum sadece artık yazmak istedim muhtamelen kaldırcağım icinde birilerine ithaf etmiyorum😞

memento mori Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin