seni affediyorum

28 6 0
                                    

sevgili 15 yaşındaki kendim,

ateşin etkilerini hayatımda net olarak görebilmek için toprakla 1 hafta geçirmem gerekti. işe yaradı mı, evet. virajlı köy yollarından otobana çıkmış gibi hissediyorum.

hayatında duygusal olarak çok hızlı büyüdüğün bir dönem vardı. o zamanlar çok hata yaptın. hata yaparak öğrendin. hata yaparak doğruya ulaşmaya çalıştın. sanırım işe yaradı ama zahmetli ve masraflı bir yolculuk oldu. şimdi yaptığın hataların bedelini ödediğin başka bir dönemden geçiyorsun.

karma bir gerçek. bunu ilk defa farkındalıklı bir bilinçle gözlemledin. şimdi 'sebepsiz' yere yaşadığın şeylerin aslında karmanın bir sonucu olduğunu gördün. bunu görmekle birlikte acıdan uzaklaştın. 15 yaşındaki sen çok deneyimsizdi. çok kırıldın ve çok kalp kırdın. unutmamalı ki "bir şeye olan tavrımız, bütün hayata olan tavrımız. bunu bir kere fark ettik mi her şeyde kendimizi aynı şekilde ortaya koymaya başlıyoruz."*1 yeni yeni bunun önemini anladığımı düşünürsek hayatıma yerleştirmem biraz zaman alacak.

geçmişte yaptığın hataları affediyorum. gelecekte yapacağın hataları affediyorum. söylediğin ama söylemeyi kast etmediğin şeyler için seni bağışlıyorum. söylemek istediğin ama söylemediğin şeyler için seni anlıyorum. senin yanındayım.

benim için yolculuğun en zor kısmı bu oldu. affedebilmek. yıllarca kendine kızdığını, suçladığını fark etmeden yaşamak. fark edince de pek bir şey yapamamak. ne zaman özşefkat konusu açılsa gözüme hep aynı sahne geliyor. ağlamanı durdurmak için kendini sıktığın, kafanı duvara vurarak "sus artık" diye bağırdığın, içine haykırarak boğazına zarar verdiğin o an. o zaman hissettiğin çıkmaz, bu sahneyi düşündüğüm her seferde göğsüme oturuyor. kelimelerle anlatılamayacak kadar yoğun şeyler. zamanla kendine düşman haline getirilişinin en somut örneği.

yaşadığın bu şeye sebep olanlarla ve kendine karşı böyle bir davranışının ortaya çıkmasının temelinde yatan öğrenilmişliklerle yüzleşmediğin ve serbest bırakmadığın sürece, bu özşefkat konusu hep bir kilit nokta olarak kalacak. her şeyin dönüp dolaşıp buraya varmasının nedeni bu işte. kendini tamamiyle affet.

annem hep insanın kendisine karşı dürüst olmasının önemini vurguluyor. tam olarak ne demek istediğini yine çok sonra anladım. yok çok sonra değil sadece biraz daha sonra. kafanın arka planında çalan o düşünceler yine gözünün önüne serildi değil mi? bunu kabul etmen 3 yılını aldı. o zamanki kafa yapısından şimdikine gelene kadar kolay değildi biliyorum. ama sadece bununla ilgili değildi. bir şekilde kabul etmek istemedin. hayallerine uyan bu değildi belki de. ya da bu kadar hızlı yaşanması seni bunun olabilitesinden uzaklaştırdı. belki de sana öğretilmediği için köşe bucak kaçtın bundan. "nobody taught me how to love myself. so how can i love somebody else?"*2

şimdi bazı taşlar yerlerine oturuyor değil mi? yaptıkların için, ona yaptıkların için durmadan kendine ceza kesen bir tarafın vardı. bu nasıl değiştirilir bilmiyorum. umarım artık bunun farkında olmak olumlu bir etki yaratır.

ben çok kötü bir insanım diye ağladığın vakitler oluyordu. ah canım, hayır, sen kötü değilsin. bu sadece hayat. hayatın işleyişi bu. bir şeyler yaparsın neden yaptığını bilmezsin ve bundan kötü etkilenen bir kısım hep olur. herkese yüzde yüz fayda sağlayabilen bir sistem olamaz bence. çünkü insanız. tek bir dünyada herkes kendi dünyasında yaşıyor. senin söylediğin bir şey karşı tarafa gidene kadar kim bilir hangi iklimlerden geçiyor.

bu konuda söylemek istediğim ama bir türlü sıraya koyamadığım çok şey var. ne zaman, nasıl başladı, kendine karşı ne zaman bu kadar acımasız olmaya başladın bilmiyorum. buna sebep olan spesifik bir olay yok sanırım. varsa da hala gün yüzüne çıkmadı. bilmiyorum. fark edemedim. kaplumbağa hızıyla ilerleyişimin nedeni de bu olsa gerek. tetikleyiciyi bilmiyorum. hangi olaylar buna sebep oldu bilmiyorum. göremiyorum. işte bunun analizini yapamıyorum.

'kişisel gelişim' palavralarında her zaman kendini sevmeye öncelik veriliyor. peki kendini affetmek. sevgi birçok konuda içimizden geliyor, fakat affedebilmeyi biliyor muyuz? bize affetmek öğretiliyor mu? nihan kaya iyi aile yoktur adlı kitabında küçük yaşta çocukların ne olursa olsun anne - babasını sevdiğinden bahsediyordu. çok kızgın olduğumuz birini hala sevebiliyoruz. peki konu kişinin kendine gelirse? kendini seven ama kendini affedemeyen biri ne yapsın? mesela benim gibi.

bunu neden yapıyorum bilmiyorum. neden birçok şeyin faturasını kendime kesiyorum bilmiyorum. başkasına olan nefretim bile neden kendime yöneliyor bilmiyorum. hata yaptığımda neden bu kadar acımasızım bilmiyorum. küçüklük hatalarıma karşı neden bu kadar acımasızım bilmiyorum. bazen abarttığımı düşünüyorum. çünkü çoğu zaman bunlar sadece his olarak kalıyor. somut eylem haline gelmiyor yani. her şeyi içimde yaşayıp bitiriyorum. ama bu da doğru değil ki.

artık seni affediyorum. bunun uzun bir süreç olduğunun farkındayım. birkaç gün içinde halledilebilecek bir şey değil. bu süreçte elimden geldiği kadar canımı yakmamaya çalışacağım. hiçbir şey senin huzurlu olmandan önemli değil. hiçbir şey senin dengede olmandan önemli değil. yaranı iyileştirebilmek için önce temizlemen gerekir. bu adım hep can yakar. bu acıya dayanabildiğin sürece iyileşme gerçekleşir, yaran kabuk tutar. benim sahip olduğum tek kişi sensin.

her zaman seni önemseyecek kişi,

kendin.

24

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


24.05.21

ateş pt.3

*1 çetin çetintaş
*2 yungblud - love song

flowers on my headHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin