002

4.3K 74 18
                                    

《çeviri bölümü》

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

《çeviri bölümü》

•Jake Peralta•

Henüz Şükran Günü bile değildi ve sen çoktan Noel için heyecanlıydın. Kasım ayının ilk haftasından beri, açıklanamaz bir şekilde tatil havasındaydın. Olumsuz yanı ise, kimse senin yanında görünmüyordu.

Şükran Günü'nden önceki haftaydı ve çoğu insan işsiz, sıcak ve rahat yataklarındayken, suç asla uyumazdı, bu yüzden 99. bölgede ekibinizle sıkışıp kalmıştınız.

Hızla içeri girdin, kolların, taşıdığın bir düzine Walmart çantasının ağırlığı altında kalmıştı. Siyah bir trençkot ve fularla sarılmıştın. Sen yürürken sırtından ve omuzlarından kar taneleri düşüyordu. Kar aralığı beklemezse, sen de süslemeler için Noel'i beklemezdin.

Herkesin tatili kutlamayacağını bildiğinden, sadece kendi masanı dekore etmeyi planlamıştın, ama sonra mağazadayken Kaptan Holt'tan bir telefon aldın, senden ofisi için de bazı süslemeler almanı istemişti. Tabii ki bunu kabul ettin, gizliden onun ofisini süslemeyi umarak.

Çantalarını masanın arkasına düşürdün, süslerle dolu daha narin olanları nazikçe üstüne koydun. Jake, senin binaya yüksek sesle ve çılgınca girmeni beklemediğinden, oturduğu masadan geniş gözlerle sana baktı.

"Tüm bunlar da ne?" Merakla sordu.

"Noel süsleri!" Heyecanla haykırdın, ceketini ve eşarbını silkerken kısa bir göz teması kuruyordunuz.

Jake kaşlarını kaldırdı, sana sırıtarak baktı. "Ne demek 'Noel süsleri'? Daha Şükran Günü bile değil."

"Şükran süsleri berbat. Kim masasında boynuz biçimli süsleme ister ki?" Alaycı bir şekilde sordun ve kendi boynuzlu süslemesini göğsüne doğru tutarak sessizce 'Hey!' Diyen Santiago'ya gözlerini devirdin.

"Açlık oyunlarında değiliz, Amy. Hadi ama, berbat süslemeleri bir kenara bırak ve bu harika küçük Noel ağacını al!"

Üzerinde Noel ağacı resimleri olan bir kutuyu ona doğru uzattın. "İstersen benim süslerim ve ışıklarım bile var."

Amy somurtarak elini kutuya uzattı ve harika Noel süslerini berbat sonbahar süslerine tercih etti. Amy'nin sonbahar süslerini yanındaki çöpe attın, ardından çantalarına bakmak için arkanı döndün.

Jake ayağa kalktı ve senin yanında durabilmek için masasının etrafında yürüdü. "Tüm bu şeyler için ne kadar para harcadın?" Dekor dolu çantalara bakarak merakla sordu.

"Maddi durumum için endişelenme Peralta. Kendi borçların için endişelen." Kırmızı ve yeşil tül ile sarılmış parmağını uzatarak küstah bir şekilde konuştun.

"Yeterince adil." Kollarını çaprazlayarak masana yaslandı ve omuzlarını silkti.

"Tatilleri veya başka bir şeyi gerçekten kutlamadığını biliyorum, ama sana biraz mavi ve gümüş tül ve beyaz ışık aldım, sen de süslemek istersen diye." Onun için aldığın süslemeleri tutarak omuz silktin.

"Bunları benim için mi aldın?" Elindeki eşyaları alırken kocaman bir gülümsemeyle sordu. Elbette tatilleri o kadar önemsemezdi, ama yine de onu bazı süslemeler getirecek kadar düşünmüştün, böylece kendini dışlanmış hissetmezdi.

Sadece omuzlarını silktin ve yanaklarının pembeleşmesini görmesin diye arkanı döndün.

"Beni önemsiyorsun." Jake şarkı söyleyen bir sesle güzel, şapşal sırıtışı daha da genişlerken konuştu.

"Kes sesini." Daha da kızarırken hafifçe somurtarak homurdandın.

"Beni seviyorsun, benimle evlenmek istiyorsun." Şarkı söylemeye başladı. "Bana sarılmak istiyorsun." Seni kollarının arasına çekerken güldü.

"Miss Congeniality'den* alıntı yapacaksan, en azından doğru yap. Tanrı aşkına, o sinematik bir şaheser." Onun göğsüne yaslanarak mırıldandın.

"Bana hala aşıksın." Cümlesinin sonunu uzatarak seni cevapladı.

Gözlerini devirdin ve ona daha iyi bakabilmek için kafanı göğsünden kaldırdın. "Aşk çok güçlü bir kelime. Buna sevgi demek daha doğru olur." Omuzlarını silkerek konuştun. "Şimdi lütfen dekorasyonuma geri dönebilir miyim?"

"Hayır." Seni hızlıca cevapladı. "Çünkü benimde sana karşı sevgim var." Alaycı bir şekilde konuştu. "Ve şimdi seni öpeceğim."

Jake, sana cevap vermen için fırsat vermeyerek yüzünü elleri arasına aldı ve dudaklarını dudaklarına dokundurdu.

Öpücük yumuşak ve yavaştı, ona karşılık verebilmek için dudaklarını ayırdın. Deri ceketinin yakalarını kavradın ve Noel süsleri elinden düşerken onu daha da yakınına çektin. Jake diğer elini de senin yüzüne götürerek öpücüğünü derinleştirdi.

Odanın diğer ucundan gelen alçak bir ıslık sesiyle ayrıldınız. "Belki ikiniz bunu kanıt dolabında devam ettirmelisiniz." Boyle Jake'e gururlu bir baba gibi sırıttı ve göz kırptı.

"Güzel!" Ona, duyamayacağını düşünerek fısıldadı. Jake, Charles'a baş parmağını kaldırarak güldü.

Deli gibi kızarıyordun, kolun hala Jake'in beline dolanmışken başını yere çevirdin.

Çenenin altına bir parmağını koydu, yüzünü kaldırarak alnına yumuşak bir öpücük bastırdı, sonra masasına geri döndü.

"Oh, ve bu arada," Jake durakladı ve masanın etrafına atılan tüm süsleri işaret etti. "Sen ve tüm bu Noel süsleri? Muhteşem."

*dilimizdeki adı güzel dedektif olan 2000 yapımı film

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

*dilimizdeki adı güzel dedektif olan 2000 yapımı film

multifandom imagineHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin