Tiran'ın Ölümü

196 27 0
                                    

Ata; Nasıl hayatta kalabilirsin ?

-Uğur; Kıdemlilerin ortak saldırısı senin saldırılarından daha güçlü, beni biraz yaraladı.

-Ata; Küstah !!!!!

Silüyetim yok olmuştu ve tekrar aynı işlemi yaparak bir silüyet oluşturdum ve anında ataya fırlattım. Long ejder saldırım ataya giderken hareket tekniğim ile imparatorlara doğru gittim. Saldırımı engellerken imparatorların arasında girince hemen dağıldılar ve mesafe koydular. Yine de bu yeterli, formasyonları bozuldu.

Mızrağımı salladım ve daha önceki patlama yüzünden yaralı olan imparatorlardan birine saldırdım. Diğerleri arkamda saldırdı ama hareket tekniği ile atlattıktan sonra adamın önüne geldim. Mızrağımı savururken, kılıcı ile blokladı.  Bloklasa bile yine de biraz geriye savruldu, ağır mızraklar her zaman güç savaşında daha avantajlıdır. 

Diğerleri dezavantajda olan kıdemliyi görünce hemen yakınıma gelmeye çalıştılar. Bu sırada ona sürekli saldırdım ve ayak uyduramadığı için sürekli savunmada kaldı. 

Yüzünde küçük sinsi bir gülümseme gördüm ama bende aynı anda gülümsedim. Etrafımda dönerken karnına tekme attım ve mızrağımı dönüş ivmesi ile tam arkamdaki imparatora salladım. Savunmaya geçti ama geriye fırladı ve yere düştü. Yere düştüğünde yerde bir krater yarattı, karnına tekme yiyen biraz geriye fırlamışken hemen bana doğru yaklaşmak üzere olan iki imparator ile savaşmaya başladım.

Birden fazla kişiye karşı mızrağın avantajı ortaya çıktı, birine sürekli saldırırken mızrağın uzun sapı ile diğerinin saldırılarını blokladım. Bir anda etrafım sarılmıştı ama beklediğim an buydu, karga kanımın çok az miktarını yaktım ve etrafımı büyük bir alev kümesi sardı. Bana aynı anda saldıran dört imparator bu alevi fark edince kaçmaya çalıştı ama geç kaldılar. 

Bir çoğunun derisi ve kolları yanarken, şanssız olan ikisinin gövdesi bile altın alevlerle yandı. Mızrağımı etrafımda çevirdim ve dört imparator altın alevlerle yanarken geriye savruldu. Hemen bir mızrağımla saplama harekete yaptım ve en yaralı olan kişinin göğsünde bir delik açtım.

Hemen tehlikeyi hissetim ve kenara kaçtım. Kaçmakta geç kalmıştım ve büyük bir saldırı bana vurduktan sonra yere düştüm ve büyük bir krater açıldı. Karnıma baktım ve belimin yan tarafında derin olmasa bir kesik yarası vardı. İleriye bakınca saçları ve elbisesi yanmış atayı gördüm. Bir dilenci gibi görünüyordu ve yanıkları derin olmasa da oldukça ciddi yanıkları vardı.

-Ata; Birimiz ölmeden bu kin bitmeyecek.

-Uğur; Zaten ölüm savaşındayız ve gereksiz konuşuyorsun. Savaşırken ölmek benim için onur verici bir şey. 

Dikkatimi atadan ayırmadan yerdeki dört imparatora baktım. Göğsünü deldiğim hemen ölmüştü ve bir tanesi ağır yaralı durumdaydı. Ölmeye oldukça yakındı, alevlere en çok maruz kalanlardan biriydi ve yanıklar yüzünden göğsündeki kemikler bile görünmeye başlamıştı ve karnına büyük bir kesik vardı. Diğer ikisinin durumu ondan daha iyi olsa da yine de yaralılardı.

-Uğur; İki zirve imparatorun öldü ve ikisi yaralı, sanırım tarikatın büyük tarikat statüsünden düşecek.

-Ata; Hahahaha, ne kadar kibirli olabilirsin. Halefim şuanda öğrencilerinin peşinde ve yakında onların başları ile geri dönecek. İmparatorlarımı öldürmüş olabilirsin ama iki tirana karşı kazanamazsın.

-Uğur; Hahahahahahahaha, Aptal. Beni bile durduramıyorsun ve benim yetiştirdiğim öğrencileri öldürebileceğini mi sanıyorsun ? İkisi ile savaşırken ben bile bir anlık dikkatsizlikte ölebilirim. Sanırım bu gün tarikatın bir değil, iki tiran seviyesi kaybedecek.

Yeniden 1.Kitap 1/3Where stories live. Discover now