7. bölüm: Pekala

69 41 92
                                    


Kıyametten Sonra-

Karşımda hayatımın seyircisi, gözleri dolu dolu bakıyordu bana. Alya saatlerdir, beni dinliyordu ve sıkıldığına dair hiçbir iz görmemiştim yüzünde, aksine daha da heyecanlanıyor bir sonraki kelimelerimi gözlüyordu. "Baran'ın sana veda ettiğini anlaman nasıl hissettirdi sana."

Derin bir nefes aldım, beraberinde karnımda yükseldi. Omuzlarımın hizasındaki saçımı kulağımın arkasına iliştirdim. "O kadar zordu ki, hiç böyle bir acı yaşamamışım ve yaşamayacakmışım gibiydim. Tabi daha sonra bu yaşadığım acının kıyısından bile geçmediğini anladım. "

Hemen atladı Alya. "Dahası da mı var?"

Yüzümde acıyla tecrübe ettiğim sefil bir gülümseme belirdi. "Bu anlattıklarım hiçbir şey değil ki."

Dirseğini önümüzdeki masaya yaslayıp, büktüğü dudaklarını avucuna yasladı. "Baranla çocukluğunuz nasıldı? Nasıl başladı bu ilişki."

Aşık ergen gibi sırttım ama bu sırıtmada biraz küf biraz ceset kokusu vardı. "Orta okulda." ellerimi karnımda birleştirdim. "Gerçekten de küçüktük ikimizde. Önce birbirimizi itip kakmamızla başladı, daha sonra baktık ki düşman çocukları birbirlerini güldürebiliyor. Birbirlerine iyi geliyorlar. "

Alyanın yüzünde de gülümseme yayıldı. "Ergenler sizi." soğumuş fincanını köşeye ittirdi. "Sonra ne oldu da ayrıldınız. Ne oldu da Baran sen git dedin diye gitti."

Fersiz gözlerimi penceremden dışarıya yönlerdirdim. "lisenin başındayım ben daha o zamanlar. Baran son sınıfta, üniverste sınavına girmişti. O zamanlar Abim yengemi kaçıralı, bir yıl olmuştu. Sait yeni iki ayına girmişti. Ferhat abim, yengemi de kolundan tutmuş çocuklarıyla Raşit ağanın konağına gitti. Maksadı aradaki husumeti bitirmek tabi. Babamda gönül koymadı, bize yakışanın bu olduğunu söyledi. Sonradan anladık bize en çok kan yakışıyormuş."

"Ne oldu?" dedi Alya korkuyla.

"Biliyor musun anneler hep hissediyor kötü bir şey olacağını. Annem eli bağrında sıkıntıyla dört dönmüş evde sürekli babama kızmıştı izin verdigi için, bazen hala öfkeli olduğunu düşündügüm anlar olmuyor değil ama annemin babama bakışını görünce anlıyorsun yanıldığını. Annemin gerginliği tüm konağa yayılmaya başlamış, Babam bir ileri bir geri, ellerini arkada birleştirmiş gidip gelmişti evin içinde. Annem birden elini kalbine koydu, 'bir şey oldu' dedi. Dedim ya anneler hisseder diye öyle de oldu. 10 dakika geçmeden bize haber geldi. Hepimiz nasıl koştuk, hepimize Raşit ağanın konağı nasıl uzak geldi anlatamam hala o dizlerimin titreşimini, kalbimin boğazımda attığını hisseder gibi oluyorum. Malik Abim ve ben en önde koşarak nefes nefese vardık oraya, gördügüm şey bize masallarda anlatılan gibi mutlu değildi. kurbağa prense dönüşmüyordu, prenses mutlu olmuyordu. Yengem yerlerde kucağında Saitle haykırıyordu. Az ötede abim kalbinden aldığı kurşunla, yerde yatıyordu. Abimi vuran, yengemin abisi Aliydi... ardımızdan gelen annemin feryadı tüm Urfada günlerce konuşuldu, saatlerce ağıt yaktı, dizlerini dövüp, saçlarını yoldu, kendini hırpaladı. Sait o nasıl ağlıyordu öyle bir görsen, sanki anlamıştı babasının kurban gittiğini. Hele dağ gibi babamın yıkılışı, o dizinin yere vurmasıyla çıkan ses varya hiç aklımdan çıkmadı. Annem çok dayanamayıp oraya yığıldı. Anlayacağın elimizde koca bir bomba patladı, sadece abimi değil yüregimizden koca bir parçayıda beraberinde götürdü. Baran... İlerde abisinin önünde durmuş kanlara bakıyordu, sonra bakışlarımız kesişti. O an Anladık hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktı. Biz asla tamamlanamayacaktık. sonradan ögrendik, Ali abimi vurduktan sonra silahını Sait ve yengeme doğrultmuş ama Baran engel olmuştu. Ben içime kor bir ateş basarken, elimden gelen tek şey Baran'a git demek oldu." Gözlerim Alya'ya dönünce yaşların ıslattığı yanaklarıyla bakıyordu bana. Kutunun içindeki peçeteyi önüne ittim. "Al, lazım olacak çünkü daha anlatmaya yeni başladım. " Alya dayanamayıp hıçkırdı. Ama hikâyeyi merak ettigini görüyordum gözlerinde. Zorlukla konuştu. "Devamını bahçede anlatmak ister misin?"

BERFU-BARAN #ilmelistanWhere stories live. Discover now