2.7

226 21 15
                                    

Merhabalar... Yks biteli yaklaşık bir ayı geçmesine rağmen yeni bölüm yazamadım... Sınavdan sonrs doğal olarak büyük bir boşluğa düşmüştüm ve ben o boşluktan çıkana kadar ingilizce ve sürücü kurslarım başladı... Çok yoğun olduğumdan fazla vakit ayıramamıştım. Hala da ayıramayabilirim bir süre daha ancak elimden geldiğince sizi bekletmeden bölüm yayınlamak istiyorum.

Buraya yazmayı da özlemişim bee şfisçdşs. İyi okumalar aşklarım 🌸💙

~~~

Çanakkale'nin tarihi yerlerini gezdikten sonra mola niyetine piknik yapmak için deniz kenarı bir yerde durmuştuk. Sahilin gerisinde, birkaç piknik masasını birleştirip herkesin sığabileceği kadar geniş masa oluşturmuştuk. Mangal yapıp bir güzel karnımızı doyurmuş, serbest bırakılmıştık. Baran ve Helin diğer çocuklarla top oynarken ben masada oturuyordum. Tüm gezi boyunca olduğu gibi şu an da gözlerin Lavin'i izliyordu. Yemeğini yedikten sonra kalkmış, sahilde oturmaya gitmişti. Neyse ki olduğum yerden onu görebiliyordum.

"Bakıyorum da gözlerini ayıramıyorsun."

Deniz'in kulağımın dibindeki fısıltısıyla bir anlık irkilme yaşadım.

"İşine bak, Deniz."diye terslercesine konuşup Lavin'i izlemeye devam ettim.

"İşime bakıyorum zaten."dediğinde tek kaşımı kaldırıp başımı çevirerek ona baktım. Yanıma oturdu. "Bir kanka olarak, kankamı sevdiği çocukla kavuşturmaya çalışıyorum. Bu bir kankalık görevidir."dedikten sonra hızla eliyle ağzını kapattı. Benimse gözlerim kocaman açılmıştı. "Ay, valla ağzımdan kaçırdım."

"Lavin, beni mi seviyor?"diye sorarken ne hissedeceğimi bilemiyordum. Şaşkın mı? Heyecanlı mı? Mutlu mu? Sanki bütün hissetmem gereken duygular karışmış gibiydi.

Deniz bana ters bir bakış attı.

"İlk kez öğrendiğini söyleme?"derken bana inanmıyor gibiydi.

"Tamam, bilynin anlamının because i love you olduğunu tahmin ediyordum ama böyle birinin ağzından duymak... Garip oldu."

Kendimi açıkladığımda başını salladı anladığını belli edercesine. Bir anda kolunu omzuma atıp tam anlamıyla benimle kafa kafaya vermişti.

"Mükemmel bir kanka olarak çöpçatanlığınızı yapacağım."

"Hayır demem valla."deyip güldüğümde o da güldü ve kafama vurdu hafifçe. "İyi güzel de, sen Lavin'in beni affetmesini istemediğini söylemiştin. Şimdi de yardım ediyorsun. Ne değişti?"diye ciddiyetle konuşmaya başladığımda şirince güldü.

"Önyargı diyelim."deyip masummuş gibi sırıttı. Göz devirdim bu haline. "Ayrıca, kankamın sevdiği kişiyle olmasını isterim. Elini çabuk tutsan iyi olur."

"Neden?"diye sorduğumda bu sefer o göz devirdi.

"Salak. Biri gelip kızı kaparsa avucunu yalarsın. Zaten biri var peşinde. Hiç de sevmem kendisini."diyerek gözlerini kıstı. Bense kaşlarımı çatmıştım.

"Kimmiş lan o?"diye sorarken doğrulup bizim sürüdeki erkeklere göz attım. Ben gözlerimi kısmış deli gibi erkekleri süzerken Deniz bir kez daha vurdu başıma.

"Gay sanacaklar, n'apıyorsun?"

Omuz silktim. Umurumda değildi. Belki çaktırmadan Lavin'i izleyen birini görürdüm, kim bilir.

Uzunca bir süre bakınıp bir şey bulamadıktan sonra Deniz'e döndüm. "Lan kızım, söyleyiver şunu. Kimmiş?"

Alayla baktı yüzüme. "Ne yapacaksın? Dövecek misin?"diyerek güldü. Benim ciddi bakışlarımı görünce o da ciddileşti bir anda. "Giray, saçmalama. Az medeni ol oğlum."dediğinde göz devirdim.

Bily | Yarı TextingWhere stories live. Discover now