𝐁𝐭𝐬 ☂︎ 𝐋𝐢𝐭𝐭𝐥𝐞 𝐑𝐞𝐚𝐜𝐭𝐢𝐨𝐧𝐬...

Öğretmeninle okulun deposunda sevişirsiniz ' Min Yoongi

Elimdeki kalemi döndürerek, gözlerimi seksi ve tapılası matematik öğretmenimden çekmeye çalışıyordum. Ama malesef karşımda Bay Min varken bu çok zordu...

"Ve bu da kökten geldiği için yarı-"

"Sevişmemiz gereken konular var Bay Min!"

İçimdeki düşüncelerin bir çoğu bu yöndeydi. Sevişmeliydik. Beni becermeliydi. Beni zevkten ağlatmalıydı.

"Y/n, her derste düşüncelere dalıyorsun?"

"Ho-"

"Derse katılımın da düştü. Ben neden olduğunu çok iyi biliyorum. Tenefüste benimle geliyorsun."

"T-tamam."

Arkasını dönmüş ve kalçalarını saran sıkı ve dar pantolonu ile işlemleri yazmaya devam etmişti. Tanrı aşkına! Sen bu kadar mükemmel yaratılmışken, ben nasıl derse odaklanabilirdim ki?

Onu izlemeye pür dikkat devam ederken, okulun lanet zili çalmıştı. Evet, onu izleme seansının yine sonuna gelmiştik.

Çantasını toplamış ve herkese ödevler konusunda uyarı yapmıştı. Her zamanki gibi mavi kalemini eline almış ve kapıya yönelmişti. Bir şeyini unutmuş gibi sınıfa dönmüş ve bana bakmıştı.

"3397, Y/s-Y/n benimle geliyorsun!"

Her ne kadar sürekli onun yanımda olmasını istesem de, korkuyordum da. Üçüncü katta olan sınıfımdan onu takip ederek çıkmış ve merdivenlere yönelmiştim.

Merdivenden inerken bile kalçaları sallanıyor ve harika duruyordu. Bir kerecik becer beni Min Yoongi!

Zemin kata inmiştik. Müdürün odası da, öğretmenler odası da buradaydı. Büyük ihtimalle beni müdüre götürecekti ve ailemi arayacaktı.

Kahverengi kapılı müdürün odasına yürümeyi beklerken, beni asansöre doğru yönlendirmiş ve düğmeye basmıştı. Açılan kapı ile binmiş ve basacağı tuşu izlemiştim.

Depo? Seksi matematikçi Bay Min ile depoda ne işim vardı? Yoksa şu lanet beden eğitimi hocalarının verdiği gibi depoyu mu temizleyecektim?

"İnsene!"

"H-hocam burada ne ya-"

"Şşş."

Boynuma değdirdiği dili ile titremiştim. Karanlık deponun ortasında, arkamdan sarılmıştı. Sarılması ne kadar hoş ve sıcak gelse de, asıl sıcak olan bana şişkin aletini dayamasıydı.

Kısa eteğimden onu rahatça hissedebiliyordum. Dudağımı ısırmış ve beklemiştim. Hırıltılı sesi ile boğazımı sıkmıştı.

"Hiç sesin çıkmadığına göre bunu istiyorsun?"

Kafa sallamış ve beklemiştim. Önüme geçmiş ve gömleğimin düğmelerini açmıştı. Göğüslerimi özgürlüğe kavuşturmuş ve uçlarına birer öpücük kondurmuştu.

"Ahh."

"Hocanın sana zevk vermesi bu kadar mı güzel?"

Yutkunmuş ve yine kafa sallamıştım. Konuşacak kadar iyi değildim çünkü göğüs uçlarım ağzında geziyordu. Harika hissediyordum.

Göğüs ucumu ısırarak bırakmış ve geri çekilmişti. Zevkten titreyen bacaklarım yüzünden açılmış ağzım ve sulanmış gözlerim ile öylece duruyordum.

"Sıcak ağzını denemek isterim."

Önünde eğilmiş ve ütülü kumaş pantolonunda elimi gezdirmiştim. Tanrım! Bacaklarım çok titriyorlardı.