Bölüm 10: Öp Beni

4.6K 269 136
                                    

*Jimin*    
Aish ulaşamıyorum. Onu oraya koyması Jin hyung'un suçu. 

Reçele bakarken sandalyeye oturdum .

Hayır, vazgeçemem, yemek istiyorum. 

Tekrar dolabın yanına geldim. Reçeli almak için zıplamaya başladım. Ben zıplamaya devam ederken birisi reçeli aldı ve bana verdi.

"Teşekkürler Yoon- 

Jungkook'u gördüğümde şaşırdım.

Vücudu benimkine çok yakın. Saçları dağınık ve ıslak. Mükemmel görünüyor. Üstünde bir şey yok sadece belinde bir havlu var. 

"Jungkook"

Onu biraz itmeye çalıştım ama elini masanın diğer tarafına koydu ve vücudumuzu birleştirdi.

"Bana bak"

Yavaşça bakışlarımı ona çevirdim.

Bunu neden yapıyor? Bana her yaklaştığında karnımda bir kelebek varmış gibi hissettiriyor. Her zaman kalbimin daha hızlı atmasını sağlıyor. 

Kulağıma yaklaştı.

"Ona gülümsemenden nefret ediyorum!"

Diye fısıldadı.

Kimden bahsediyor?

Ona bakmamaya çalıştım ama sol eliyle çenemi tutup ona bakmamı sağladı.

"Bana bakabilir misin?"

Elinin yavaşça belimi tuttuğunu hissettim. Çenemdeki eliylede yanağımı okşuyor. Yaklaşmaya başladı. Onu itmek istiyorum ama vücudumu uyuşmuş hissediyorum. Ona durmasını söylemek istiyorum ama yaklaştığında neden heyecanlandığımı bilmiyorum. Elimi tuttu ve karnına dokunmamı sağladı. 

"Jung-... 

Sözlerimi bitiremedim, şimdi hissettiğim tek şey onun dudakları.

Beni öpmeye devam ediyordu, bende bir kez ağzımı oynattım. İyi öpüşüyor, ne yapacağını iyi biliyor olmalı.

Hayır. Bu yanlış. Kontrolü kaybetmeden önce bir şeyler yapmam lazım. 

Masanın üzerine yaslandım ve onu yavaşça vücudumdan uzaklaştırdım. Ellerimi omzuna koydum ve başımı eğdim. Utanmış hissediyorum. 

Duyduğum tek şey nefes alışverişimizdi.

"Sevmedin mi?"

Tekrar ona bakmamı sağladı.

Garip hissediyorum. Gerginim. 

"Eğer sevmediysen gitmemi söyle"

Hayır. Gitme.

Yanağımı okşayan elini tuttum ve tekrar gözlerine baktım. Tüm dikkatimi tekrar dudaklarına kitledim ve başparmağımla dokundum. 

"Öp beni Jimin!"

Bunu nasıl yapabilirim? Yine uzaklara bakmaya çalıştım. 

"Ben-... Nasıl öpeceğimi bilmiyorum"

Ani itirafımla utandım. Onun tek yaptığı şey ise kıkırdamaktı.

"Ben gerçekten bilmi- - -

Bir kez daha dudaklarını benimkiyle birleştirdi. Bu sefer ona karşılık veriyorum.

Eliyle vücudumun her santimine dokunuyordu sonra iki elimide tutup boynuna koydu. 

"Çok güzelsin"

dedi öpücükler arasında.

Şimdi öpüşmemiz daha da ısınmaya başlıyor. Öpüşmemiz derinleşiyor. Elini gömleğimin içine soktu. Beni kendine daha da yaklaştırdı, ikimiz de birbirimizden aldığımız zevkle inledik. 

"Siz ikiniz ne yapıyorsunuz?"

Yoongi hyung'un sesini duyduğumda aniden Jungkook'u ittim ve ocağı kontrol ediyormuş gibi davrandım. 

Aghh, mutfakta olduğumuzu unutmuşum. Çok utandım 

"Yemek yapacağım hyung, bir şey ister misin?"

Bize yaklaştı ve şu anda kızgın bir yüz ifadesi olan Jungkooka baktı.

"Üşümüyor musun Kook? Neden sadece havlu giyiyorsun?"

"Hyung!"

Jungkook odasına gitti. 

Şimdi mutfakta sadece Yoongi hyung ve ben vardım. Bana bakıp duruyordu. Arkamı döndüm ve yapmayı planladığım şeye devam ettim. 

"Değişiyor"

Yoongi hyunga baktım.

"Jungkook değişiyor"

O haklı Jungkook son birkaç gündür gerçekten garip. Ama gerçekten değişebilir mi, kalpsiz mafya gerçekten değişebilir mi? 

"Jimin üzgünüm"

"Ne için hyung?"

"İlk tanıştığımızda seni korkuttuğumuz için"

"Sadece unutalım hyung. Şimdi iyiyim"

Diye gülümsedim. Onunda gülmesini bekledim ama ne yapalım, o nadiren gülümsüyor. 

Mutfaktan çıkmak üzereydim ama beni sözleriyle durdurdu.

"Bir dahaki sefere Jungkook'a bir oda bulmasını söyle, eğer yaparsansanız"

Kulaklarımın kızardığını hissettim. Ne demek istiyor? Çok utanıyorum.    

*Namjoon*   
Jin hyung yemek hazırlarken hepimiz mutfaktaydık. Jungkook son zamanlarda garip davranıyordu ve hatta onunla yemek yememizi söyledi. 

Hoseok, Yoongi hyung, Jin hyung ve ben konuşmuyoruz ama gözlerimizle iletişim kuruyoruz.

"Hyung eğer bir şey söylemek istiyorsan, söyle"

Dedi bize bakarak.

Jin hyung Jungkookun alnına sıcaklık kontrolü yapıyormuş gibi dokundu. 

"Hyung ben hasta değilim"

"Emin misin? O zaman neden bizi yemeğe davet ettin?"

"Sadece istiyorum"

"Jimin nerede?"

"Uyuyor, onu rahatsız etmeyelim"

Jungkook bu sözleri söylediğinde mutfak kapısından bir ses geldi.

"Şimdi uyandım"

Hepimiz Jimin'e baktık, yeni uyandığı belliydi. 

"Jimin yanımda otur"

"Jungkookumuz değişti"

Jin hyung yanağında görünmez bir gözyaşı sildi ve sahte hıçkırıklar yapmaya devam etti 

"Aish Jin hyung kes şunu, çok sinir bozucusun"

"Neden benimle ağlamıyorsun?"

"Yeterince deli değilim!"

Tekrar başlıyorlar.

"Çocuklar, bebeğimizin bizi kavga ederken görmesine izin veremem"

Dedim alaycı bir şekilde.

"Namjoon hyung! Bana öyle deme"

Bana baktı.

"Aigoo bebeğimiz Kook şimdi utandımı?"

"Aish Hoseok hyung!!"

*Jimin* 
Ben de onları birbirleriyle alay ederken izledim. Kahkahalarımız odayı doldurdu.

Şimdi Jin hyung'un bana daha önce söylediği dostluklarını görebiliyorum. 

Umarım sonsuza kadar sürer. 

Umarım...

 MY MAN IS A MAFIA | 𝑱𝑰𝑲𝑶𝑶𝑲Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin