BİR ÇİFT LACİVERT

1.2K 59 58
                                    



Üstündeki ceket iri bedenini sardıkça daha çok sıkılıyordu genç adam. Gökyüzünü esir alan grinin kasveti ve her zaman ki sıkkın ruh hali bir araya gelmiş nefes almasını zorlaştırıyordu. Bir de yetmiyormuş gibi gri kaşe paltoyu geçirmişti omuzlarına.

Kalabalık, beyaz yakalıların çoğunluğunu doldurduğu caddenin kaldırımında yürüyor kulağına topukluların sesi, atılan kahkahalar ve lüks araçların çıkardığı ağır uğultu doluyordu. Alışık olduğu ama nefret ettiği düzenin çirkin yüzünden biriydi.

Koca bedenini kaldırımda yürüyen insanlara değdirmemek için yan döndürmekten sıkılmış, ter içinde kalmıştı. Griye çalan gökyüzüne kaşlarını çattı ve sık soluklarının estiği yolda yürümeye devam etti.

Heybetinden etkilenen bir kaç kadının beğeni dolu bakışlardan daha fazlasını gördü istekli hallerini es geçerek varmak istediği kapının önünde durdu. Podut yazan levhanın önünde, lacivert gözlerini saran kalın kirpiklerini neredeyse birleştirecek kadar kıstı. İşte başlıyordu.

İçeri girdiği an elit ama ağır ahşap kokusu ve dekorasyonu ile gözüne çarpan mimariye bakındı. Bir kaç defa müzayede için gelmişti. Aldığı parçaları çok net hatırlıyordu. Zarif ve ince ellerin tuttuğu parçalar salonunun ve yatak odasının baş köşelerinde yerini almıştı.

"Poyraz Demir?"

Kendisine doğru gelen kadınla çenesini kaldırdı Poyraz. Sarışın yapaylıkla sarınmış bir kadındı. O her iki müzayede de yapışık tavrından dolayı rahatsız olduğunu hatırlıyordu. Kaşları her zamanki halini aldı.

"Teyzeme haber verdiğiniz bibloyu almaya geldim. Hazır mı?" Ses tonu muhattap almak ve olmak istemiyor oluşunu bağırıyordu. Kaba ve kibirliydi Poyraz Demir.

"Ah evet Ruşen hanımın biblosu.. Aslında arayıp haber verecektim. Bursa'dan sabah biraz geç çıktı biblo. Anca bir saate gelir. Kusura bakmayın lütfen teyzenizin adresine teslim edeceğim bizzat." Aslı kreatif direktörlüğünü yaptığı seçkin antika mağazasında yıllarını geçirmişti ama Poyraz Demir gibi adamla daha önce hiç karşılaşmamıştı. Oldukça iri bir adamdı bir doksan beşin üstünde ki boyu, kaba geniş göğsü, siyah saçları ve koyu mavi gözleriyle her kadının hayal ettiği bir adamdı o koca bedeninden yayılan aurası ise bacaklarını titretiyordu.

Poyraz sinirlendiğini hissediyordu milim kıpırdamayan suratında sağ gözünü kıstı. Gelme niyeti halbuki ki çok farklıydı. Gözü etrafa kaydı ama acelesi de vardı. Bugünlük planlarını erteleyecekti.

"Benim adresime yollayın. Teyzem yurt dışında."

"Elbette Poyraz bey. " Aslı bir kadının en büyük silahı olan cazibesini ortaya koyarak bir teklifte bulundu. "İsterseniz odamda bir kahve içerken önümüzde ki hafta sonunda müzayede satışa çıkarılacak parçaları inceleyebiliriz." Aslı nın sözlerinden çok yeşil gözleri neyi vaat ettiğini bağırıyordu.

Kadınlar asla yetinmeyi bilmeyen çoğu zaman ne istediğini bile bilemeyen istekleri için kurban vermeyi seven yaratılış bakımından güçlerini duygularından ve görüntülerin alan doyumsuz kişiliklerdi. Poyraz ın düşüncesi tam olarak böyleydi bu kadında dahildi.

Arkasını dönerek çıktı antikacıdan Poyraz. Tek kelime etmediği kadın umurunda değildi. Gelip geçici insanların ismini dahi anmayı sevmezdi.

Yine griye koyu mavi gözlerini çevirdi. Kalabalığın sesi kendi düşüncelerini bastıramıyordu. Kasvetli bir günün içindeki intikam ateşini başka güne sakladı ve yoluna devam ettii.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: May 15, 2022 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Benim MasalımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin