Sirius gittiğinden beri ne aşşağı inip yemek yiyiyordum nede onlarla sohbet ediyordum . Babam ve annem beni rahatsız etmiyor 'Hadi yemeğe gel' bile demiyorlardı. Ki gel deseler bile gelmezdim bunu çok iyi biliyorlardı .
Annemler kahvaltı yapıyorlardı . Şuan onların yüzünü görmek istemiyordum ama canımda çok sıkılmıştı . En iyisi babamın çalışma odasına gidip bir kitap almak olucaktı .
Pijamalarımdan kurtulup kendime çeki düzen vermiştim . Belki kitabı alıp derede okurdum.
Odamdan çıkıp babamın çalışma odasına yöneldim . Kapıyı tıklatmama gerek yoktu çünkü içeride birisi yoktu . Kapıyı direkt açtım . Içeri girdim fakat babamın koltuğunda birisi oturuyordu.
- Misafir geleceğini bilmiyordum .
Deyip odada ilerledim . Benim sesimi duyunca bakışları bana yöneldi. Beni görünce ilk başta süzdü sonra dudaklarının bir yanı kıvrıldı.
- Sen rahatına bak kitap alıp gideceğim zaten .
Odanın bir duvarı kitaplarla kaplıydı . Kitaplığın önüne geçtim ve genel bir bakış attım. Kitaplıkta yeni bir kitap göremiyordum.
- Kitap mı beğenmiyorsun yoksa hepsini (!) okudun mu ?
Hepsini derken alaylı ve kinayeli bir şekilde konuşmuştu. Oturduğu yerden kalkmış benim yanımda durup kitaplığı süzüyordu.
- Seç . Kitaplıktan rasgele bir kitap seç .
Ilk önce bana baktı ciddi miyim değil miyim diye . Fakat gayet ciddi olduğumu görünce kitaplığa yaklaştı . Kitaplığı değil kitaplara bakmaya başladı . Bir kitabı seçip yanıma geldi .
Kitabı elime alıp dışını inceledim .
- Bu kitap Nicolas Flamel ve Albus Percival Wulfric Brian Dumbledore tarfindan yazılmış bir kitaptır . Ikisinin çok yakın bir dostluğu vardı zaten . Kitabın ilk on bölümü ejderhalar ile ilgili geri kalan 12 bölümü ise Albus Dumbledore 'un bizzat kendi yaptığı çalışmalarından biri olan ejdarha kanının 12 ayrı konuda kullanılmasını anlatıyor .
Karşımdaki adam konuştuğum sürece beni dikkatli bir şekilde dinlemişti. Konuşmam bittiğinde dudakları belli belirsiz kıvrılmıştı.
- Dumbledore 'un Nicolas Flamel ile yakın dostluğunu bilecek kadar onu tanıyorsun . Yoksa sende mi Dumbledore hayranlarından birisin Ufaklık .
Yüzümde sinsi bir sırıtış oldu . O bana ufaklık mı demişti ?
- Dostunu yakın düşmanını daha yakın tut demişler . Bu sözü bilir misin Bey Amcacım .
Deyip kapıya yöneldim. Odadan çıkıyordum ki bana seslendi .
- Kitabın yokmuş al bari bunu oku .
Bana hiç okumadığıma emin olduğum bir kitap yöneltmişti. Gözlerimi kısarak gözlerine baktım . Zihin duvarları güçlüydü. Babamın eve aldığı birisi zayıf mı olucaktı ki ?
- Birkaç saat sonra veririm . Tabi hala burda olursan .
Elindeki kitabı alıp odadan çıktım. Ilk önce odama girip üşememek için üzerime bir hırka aldım . Evden sessizce çıkıp dereye doğru yürüdüm. Yazın burası sıcak oluyor kışın ise o kadar soğuk oluyor ki dere buz tutuyordu .
Temiz bir yer bulup oturdum . Kitabı açıp okumaya başladım . Kitap Slazar Slytherin 'in yaptığı çalışmaları ve bizzat onun ana dili olan çatal dilini anlatıyordu. Bu adam niye bana bu kadar kıymetli bir kitabı verdi acaba ?
![](https://img.wattpad.com/cover/262081016-288-k838608.jpg)
YOU ARE READING
Kehanet Küresi
FanfictionTom Marvolo Riddle Bütün haklar Tom Riddle ' ın zümrüt gözlerinde saklıdır!