Naruto X Reader

27-Tenten

  "Sanırım devam edip bir tur daha başlamalıyız. Leydi Tsunade daha ne kadar rahatsız olacak bilmiyorum ama beklemenin bir anlamı yok. Zaten çok fazla zaman harcıyoruz. değerli bir şey yaparak, bu oyunu olduğu gibi oynayarak geçirdim." Aniden çok endişeli görünen Shizune'nin gözleri büyüdü. "Bunun daha ne kadar devam edeceğini merak ediyorum." Kendi kendine sessizce iç çeken Shizune, seni öne doğru salladı. "Hadi, sıradaki sen olacaksın."

"Evet hanımefendi." Çok uzun süre oturmaktan kaskatı kesildin, ayağa fırladın ve ellerini tavana doğru uzattın. Kan ekstremitelerinize geri döndüğünde, eşya kovasına doğru yürüdünüz ve elinizi içine koydunuz. Birkaç saniye sonra, içinden küçük bir parşömen çıkardın. Parşömene bir bakın ve partnerinizin tam olarak kim olduğunu hiç şüphesiz anladınız. "Hey Tenten, bu senin, değil mi?"

Sana doğru gelmekte olan Tenten başını salladı. "Elbette. Başka kime ait olabilir?" Hızla eşyasını kaptı, kalçasının yanındaki küçük bir çantaya koydu ve dolaba doğru yürümeye başladı. "Hadi, seni buraya sürükleme, çünkü yaparım."

Seni gerçekten sürükleyeceğinden şüphe duysan da, her ihtimale karşı onu takip etmek için acele ettin. Dolaba girdikten sonra kapıyı kapattınız, ışığı söndürdünüz ve partnerinizin önüne oturdunuz. Yaklaşık on saniye boyunca ikiniz de bir şey söylemediniz. Başta garipleşen şeyleri riske atmak istemeyerek ve bundan kurtulamayarak boğazını temizledin ve sessizliği bozdun. "Peki, şimdi ne?"

"Şimdi ne demek istiyorsun? Oyunu oynuyoruz, işte bu. Neden böyle bir şey sormaya ihtiyacın olsun ki?" Sorduğun soruya sinirlenmek yerine Tenten'in kafası karışmış görünüyordu. "Boşver, bana cevap verme zahmetine girme." Konuşmanı engellemek için parmağını dudaklarının üzerine yerleştiren Tenten gülümsedi. "Sadece bana bırak. Bununla ben ilgilenirim."

Parmağını dudaklarından çektikten sonra başını salladın. "Ne dersen de. Tartışmayacağım çünkü yapsam bile bir faydası olacağından şüpheliyim." Tenten'i, sorumluluğu üstlenmek için bir nedene ihtiyacı olmadığını bilecek kadar iyi tanıyordun. Her halükarda bunu yapabileceğini kendine kanıtlamak için yapardı. Öyle olsa bile, bu tür bir oyunun onun yeteneği olduğundan emin değildin.

"Bana bunu yapamayacağımı düşünüyormuş gibi bakmayı kes." Tenten, bunu yapabileceğine sessizce güvendikten sonra, sana biraz daha yaklaştı. "Çünkü yapabilirim."

"O zaman zaman kaybetmeyi bırak ve bunu zaten kanıtla." Sözcükler, siz onları süzmeye vakit bulamadan dudaklarınızdan çıkmış ve Tenten'in yüzünü parlak kırmızıya çevirmişti. Seslerinin bu kadar kaba olmasını istememiştin ama onları geri almak için artık çok geçti.

Her zamankinden daha kararlı olan Tenten başını salladı. "İyi o zaman, yaparım." Ne kadar gergin olduğunu görmemek için elinden gelenin en iyisini yaparak yüzünü ellerinin arasına aldı ve hızla ağzının kenarını öptü. Ondan beklediğin bu değildi ama bir öpücüktü. "Bu bakış da ne? Neredeyse hayal kırıklığına uğramış görünüyorsun." Dürüst olmak gerekirse, neden bahsettiği hakkında hiçbir fikrin yoktu, ama önemli değildi. Sessizce iç çekmeden önce sana cevap verme şansı vermedi. "İnce." Yüzünü hâlâ ellerinin arasında tutan Tenten seni tekrar öptü. Bu sefer öpücüğü dudaklarından çıkmadı. Öpücüğü ne kadar uzun sürerse, vücudu seninkine o kadar yakınlaşıyordu. Çok geçmeden, Tenten kolları gevşek bir şekilde omuzlarınıza dolanmış şekilde kucağınızda oturuyordu. Sadece gittin, Shizune dönene kadar bunu devam ettirebileceğini düşündün, Tenten aniden öpücüğü bitirdi ve anında eskisinden çok daha soğuk hissetmene neden oldu. "Şimdi mutlu?"

Yüzündeki gurur o kadar belirgindi ki kızardığı gerçeğini neredeyse gizliyordu. Neredeyse. Öpücükten hoşlanmasaydın bile, bunu söylemeye cesaret edemezdin. Başladıktan sonra öpücüğü bu kadar çabuk bitirmemesini dilemiş olsan da, başını salladın. "Asla olmadığımı söylemedim."

Tenten gururla gülümseyerek konuşmak için ağzını açtı ama Shizune'nin dolabın kapısını tıklatması sesiyle kesildi. "Siz ikinizin zamanı doldu. Acele edin ve sıradaki oyuncuların girmesine izin verin. Hala oynamak için bekleyen bir sürü insan var, bu yüzden lütfen beni ikinci kez geri getirmeyin."

Shizune sessizleşir susmaz Tenten dikkatini tekrar sana çevirdi. "Bunun olma ihtimalinin düşük olduğunu biliyorum, ama bir daha bu tür bir durumda kalırsak, olanlardan siz sorumlusunuz." Ancak şimdi kucağınızda oturduğunu fark ederek, kendi ayakları üzerinde durmak için acele ederken kızarması daha da kötüleşti. "Elinde ne numaralar olduğunu görmek istiyorum."

Elinde ne tür hileler olduğunu düşündüğünden emin değildin, ama bu seni kabul etmekten alıkoymadı. "Anladım."