30: propose › final

1.1K 142 118
                                    

story

Yüksek ağaçlar arasındaki geniş bisiklet yolunda önümdeki bisikletli durunca hemen frenledim. Bisikletinden indi ve kaskını çıkardı.

"Sorun ne?"

Kaskı bıraktı ve inmem için elimden tuttu. Bisikletten indiğimde kaskımı çıkardı. Soran bakışlar atmaya devam ettim.

"Benimle gel."

Bir kaç adım gittiğimizde durdurdu. Ve kocaman açılmış gözleri ile baktığında kıkırdadım. İki bileğimi de tuttu ve ellerim ile gözlerimi kapatmamı sağladı.

"Böyle kal. Sakın bakma."

"Bu biraz garip..."

Bir süre yürümeye devam ettik. Birkaç defa düşme tehlisi geçirsem de, sorun olmamıştı. Ardından durduk. Ormanın içinde, çimenlerin üstünde öylece duruyorduk.

Kolumu bıraktı ve bir kaç adım sesi duyuldu.

"Açabilirsin."

Ellerimi açtığımda karşımda gülümseyen Jeno'dan bakışlarımı çekip, ağaç dallarından sarkan, farklı büyüklüklerde ki ışıklara da gezdirdim bakışlarımı. Ağzım yavaşça açılırken etrafımda döndüm. Çevremizde olan bir sürü ışık vardı.

"Vay canına... Bunları sen mi-"

Ağzım açık laflarım kesildi. Lafımı kesen şey ise elindeki açık kırmızı kutu ile bana bakan Jeno'ydu.

"Oh, bekle! Diz çökmem gerekliydi!"

Bir adım atıp tam karşıma geçtiğinde gülüşüm yayıldı. Önümde diz çöktüğünde tebessüm ettim.

"Jaemin-"

"Konuşma yoksa ağlarım."

Tehdit ederce konuştuğumda gülüşü romantik ormana yayıldı.

"Jaemin Deniz Atı Na, benimle evlenir misin?"

flashback:

"Yani beni sevmiyorsun?"

"Öyle bir şey demedim Jeno!"

Koltuğa oturup yüzünü sıvazladı bir kaç defa. Elini saçlarından geçirdiğinde yavaşça yanına oturdum.

"Jaemin-"

"Jeno seni seviyorum. Ama-"

Güldüğünde bıkkınca nefes saldım. Beyaz koltuktan kalktı ve birkaç adım uzaklaştı.

"Ama?"

"Neden bu kadar sinirlendin? Bunu istememem normal."

Durdu biraz. Saniyeler akıp geçtiğinde öylece izledi gözlerimi.

"Jaemin şimdi yapalım demiyorum. İleride?"

"Hayır. İstemiyorum."

Kaşlarımı çatarak salondan ayrıldığımda mutfağa ilerledim. Arkamdan gelen ayak sesleri ile nefes saldım.

"O zaman şu an neden birlikteyiz? Ayrılalım."

"Ne?"

Tezgaha yüzünde duygusuz ve rahat bir ifade ile yaslandığında elimdeki bardağı yavaşça bıraktım.

"Gelecekten farklı şeyler istiyoruz."

Sessizlik.

Devam etti sakince: "Ben evlenmek istiyorum, sen istemiyorsun."

Seahorse › nomin Tempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang