T - 22 - E

76 4 3
                                    

"Aynı yere denk düştük.."

Changlix ve hyungin dörtlüsü aynı restorantın önünde denk düşünce haliyle birbirlerine tuhafça bakmışlardı.

Hyunjin Jeogin'in önüne, Felix Changbin'in önüne durmuştu.

"Gerçekten... Hepimizin sevgilisi varken gerçekten korumaya devam mı edeceksiniz? Üstelik biz arkadaşız." Jeongin konuşmasını yaptığında diğerleri birbirine bakınmıştı.

"Hadi içeri gidelim beyler! Ben acıktım."

Restoranta girişini yapan Jeongin'in ardına diğerleri de girmiş, ayrı masalara oturmuşlardı. Otururlarken bir çift daha görmüşlerdi.

"Minho hyung? Jisung?"

"Ah.. Merhaba Changbin. Siz de mi..."

"Bir de ağır abiyim ben havaların vardı senin."

"Halen öyle ama sevgiliye sökmüyor bu durum. Sonuç olarak o beni mutlu ediyor, ben de onu."

"Çok tatlı" Felix gülümseyerek ikiliye bakıyorken ikili de ona bakmıştı.

"Ay Felix! Sen o'sun di mi?" Jisung Felix'e naif bir gülümseme ile bakınca Felix'de cevabını verdi, "Evet, ben Lee Felix."

"Vıcıklaşmanız başlamadan araya girip böleceğim. Hadi yemeği sipariş edelim." Minho devrik gözleri ile menüyü eline alırken Jisung olumsuz anlamda sağa sola başını sallamıştı.

Bir yemek merasimi böylece gelip geçmiş, üç çiftimiz de restoranttan ayrılmak için çıkışını yapmıştı.

Tam bu sırada karşı marketten çıkan bir başka ikili, üç çiftimizin gözüne ilişmişti.

"Bang Chan hyung?"

"Seungmin?"

"Ne? Market poşetleri için yardım ediyordum."

"Hadi ama!"

Gülüşen üç çiftimiz yeni çiftimizi de aralarına alınca topluca bir gezmeye çıkmamaya karar vermiş, gün boyu bir güzel eğlenerek evlerine dönmüşlerdi.

Changlix ikilisi ise bir bahçede çimlere serilip yıldızlara bakmıştı.

"Changbin!"

"Evet?"

"Bunu bir daha yapalım."

"Neyi?"

"Kafamız güzel olsun! İçmeden sevgimizle zarhoşş olalığmmh! Çılgınlar gibi eğlenip birilerine yakalanalım ve yakalayalım. Gün sonunda ise..."

"Gün sonunda ise?"

"Çilek tadalım."

"Çilek tadalım?"

"Gel buraya şapşal!" bir anda öptüğü gencin dudaklarının yana kıvrılarak bu durumdan hoşnut olmasını sağlamıştı Felix. Sonrasında mutlu mesut hayatlarına devam etmişlerdi.

Onları gizli saklı bir yerde izleyip sonunu görmeleri sonrası içi rahatlayan Jungkook koltuğuna serilmiş, Taehyung yanına kıvrılmıştı.

"Bir hikayenin daha sonuna geldik galiba?"

"Ani bir son olsa da her şey tatlıya bağlandı."

"Tatlı demişken... Fırına keki sürsek mi Jungkook?"

Dudakları yana kıvrılan Jeongguk "Neyden bahsediyorsun?" diyerek Taehyung' baktığında masadaki kek kalıbını göstermişti genç.

"Çilekli"

"Ah.. Salak!"

~ ∆ ~

biliyorum biliyorum, çok saçma ve ani bir son oldu ama daha fazla ne yazabilirim bilmiyordum ve artık elimde taslak kalan kurgulardan sıkıldım, bu yüzden bunu da böylecene bitirdim.

sıra -eğer yazasım gelirse- yeni kurgularda. sürekli beynimin ürettiği ve ortaya çıkan bir sürü kurgu var. "kitaplarım hakkında" diye bir kitabım var, oraya da attım ürettiklerimi ama beynimde bıraktıklarım da var. yani sayısını sayamayacağım kadar çok üretilmiş kurgu var elimde. ta kaç senedir yazılmayı bekleyen de var, fırından taze çıkmış olan da. yazacam işte birini.

pEK yAKINDA sWEET-kOOKİEM'dE
(yani inşAllah)

cicili bicili günler bebeklerime 💙

- sweet-kookiem

strawbery lips ☘ changlixUnde poveștirile trăiesc. Descoperă acum