𝐭𝐡𝐞 𝐭𝐡𝐫𝐞𝐞 𝐦𝐮𝐬𝐤𝐞𝐭𝐞𝐞𝐫𝐬 | todobakudeku

[𝙵𝚒𝚗] üç 𝐦𝐮𝐦, üç 𝐝𝐢𝐥𝐞𝐤 -𝐗𝐗𝐗𝐈𝐈𝐗

FİNAL

ULAN BİN TANE AKSİLİK ÇIKTI UMARIM DÜZELMİŞTİR YORUM SORUNU. LÜTFEN ÇOK YORUM ATIN AĞLAMAK İSTİYORUM

VOTE VERMEYİ

VE SATIR ARALARINA YORUM YAPMAYI UNUTMAYIN❤️🏃‍♀️

***

tarih: 20 Nisan, Salı
saat: 07.02
konum: Japonya, Musutafu

musutafu'da gök pembeyle turuncunun harmanlanmış hoş bir rengine sahipti bu sabah.
U.A. Liseninin ana binasından yansıyan ışınlar, 2.sınıf yurtlarınına dolup okul olsa da huzurlu bir günün çağrısını yapıyordu.

sarı saçları dağılmış oğlanın yüzüne güneşin vurduğu kare, mor gözlere sanat eseri gibi görünüyordu.
nadir görülen hafif gülümsemesiyle shinsou hitoshi, yanında yatan kahramanlık bölümü 2-B sınıf arkadaşı ve sevgilisi monoma neito'yu izliyordu.

monoma'nın sessiz olduğu tek an bilinci kapalı olduğu vakitlerdi. bunu düşünürken gözlerini devirdi, shinsou.
sessizliği seven biri olsa da sevgilisinin gürültüsünde huzur buluyordu son zamanlarda.

okul öncesi planlarına geç kalmamak için sarışınını uyandırmak zorundaydı. yatak başlığına sırtını yaslamış şekilde bir süredir izlediği sevgilisinin üstüne eğilip boynuna ıslak bir öpücük kondurdu. "neito, kalk haydi." dedi sessizce.

kapakların kaldırılmasıyla ortaya çıkan gri irisler, mor irisleri yakaladığında gülümsedi. "günaydın." dedi gerinirken.

sarılmak için uzanan kollardan kaçtı, shinsou. "yılışıklık yapma da kalk. midoriya'ya 07.45 dedik. geç kalmayalım."

"ama shin~" dedi monoma dudak büzerek. altında sinsilik yatan tatlı bakışlarıyla sevgilisine baktı.

boş boş ona bakan shinsou bir anda "aptal." diyerek sarışının üstüne eğilip dudaklarını birleştirdi.

istediğini elde eden monoma kollarını onun boynuna sardı sırıtarak.

***
konum: Musutafu, Midoriya Evi

gökdelenlerin arkasından yükselen güneşin sızan ışınlarıyla aralandı, parlak zümrüt gözler.
refleks olarak eli havaya kalkıp gözlerine siper oldu.
ince parmaklarının arasından da sızan güneş, alıştığında onu gülümsetti. aheste aheste doğruldu yatakta.

saçlarını karıştırırken derin bir nefes aldığında belindeki ağırlığı hissetti. bakışlarını indirdiğinde yanında oturduğu ,hala uyuyan, iki sevgilisini gördü. belindeki katsuki'nin kaslı kolunu ağır hareketlerle kaldırıp çarşafın üstüne bıraktı.

yorganı ittirdiğinde güneşin vurmasıyla parlayan süt beyazı tene sahip ince ,fakat kaslı, bacakları meydana çıktı.
ahşap zeminde minimum ses yapmaya çalışarak yataktan indi.

sol bileğindeki akıllı kol saatinin ekranı açıldığında 07.28 yazısını gördü. önceki gecenin yorgunluğuyla normalden fazla uyumuş olmalıydı.

önceki geceden bahsetmişken kalçalarının ve belinin olması gerektiği kadar ağrımadığını fark etti. bakışları hızla komodine döndüğünde ağrı için hap ve yine aynı işe yarayacak birkaç krem gördü.

iki sevgilisi uyuyakalmışken shoto, özenle krem sürmüş ve hap içirmişti. hepsi zevk alsa da ikisini çok zorladığının farkındaydı.

onların ağrısının olmaması tabii ki öncelikliydi ama birlikte geçirecekleri bugünün eğlenceli ve hoş olmasını istiyordu çoğunlukla.