1.BÖLÜM

935 88 194
                                    

"Kiminin özgürlüğü, kiminin esareti..."

Elimdeki anahtarlığı yarı kapalı gözlerim ile kapıya takmaya çalışırken anahtarlık aniden yere düştü. Elimdekileri yere düşürmemeye özen göstererek anahtarlığı yerden alıp kapının anahtarlık deliğine taktım.

Kapı sonunda açıldığında anahtarlığı geri çıkarıp içeri girdim. Topuklu ayakkabımın ucuyla kapıyı kapatıp anahtarlığı bulduğum ilk yere attım.
Elimdeki çantamı ve oldukça kabarık olan dosyaları yere koyup topuklu ayakkabılarımı çıkardım.

"Nazlı?"

Mutfaktan duyduğum sesle bakışlarımı o yöne çevirip, "Benim!" dedim yorgun bir şekilde. Üzerimdeki kabanı çıkarıp yerdeki çantamı ve dosyaları aldım. Oturma odasına girer girmez elimdeki her şeyi ortadaki masanın üzerine koyup yorgun bedenimi koltuğa attım.

"Nazlı iyi misin?"

Kafamın üzerine koltuk yastığını koyarken, "Çok yorgunum Azra." dedim. Azra... Ev arkadaşım, en yakın arkadaşımdı.

"Yine bütün gününü baroda harcadın, değil mi?"

"Çalışmam gerekiyor. Çünkü o zaman babamın emeklerinin karşılığını vermiş olacağım."

"Kahve ister misin?"

"Hayır demem."

Bana söylene söylene mutfağa giden Azra kahve yapmaya koyulurken yattığım yerden doğrulup koltuktan kalktım. O kahve yaparken ben de üzerime pijamalarımı giymiştim. Azra elinde kahveler ile oturma odasına gelirken ben masanın üzerine açtığım dosyalara bakıyordum.

"Yine Rüzgar Güngör davasına takılıp kalmadın değil mi?"

"Hayır. Bu sefer başka bir dosyalar ile ilgilendim."

Azra meraklı gözlerle bana bakarken bacak bacak üstüne atıp, "Rüzgar Güngör'ün davasından dikkatini çekecek bir dava mı? Merak ettim. Nasıl bir dava bu?" diyerek merakla dosyaları işaret etti. Hemen önümde duran dosyaya bakıp konuşmaya başladım.

"Duygu Serdar. On dokuz yaşında. Ayrılmak istediği sevgilisi tarafından yirmi üç yerinden bıçaklanarak öldürülmüş."

Azra şaşkın gözlerle bana bakarken elime diğer dosyayı aldım. Dosyalar birkaç sayfadan oluşuyordu ama verdiği ağırlık çok fazlaydı.

"Nalan Öztürk. Yirmi beş yaşında. Dört senedir evli olduğu kocasından boşanmak istedi diye boğularak öldürülmüş."

Azra ne diyeceğini bilemeyerek bana bakarken üzüldüğüne emindim. Benim aksime o oldukça duygusal bir kızdı. Hemen ağlar çabuk duygulanırdı.

"Leyla Duru. On altı yaşında. Altı yaşından beri öz babası tarafından taciz ediliyormuş."

Azra dolu gözleri ile şaka yaptım dememi bekliyordu ama bu duydukları gerçekti. Bugün beni en çok üzen dosyayı elime alıp dosyanın ilk sayfasını açtım.

"Nergiz Saygılı. Otuz yedi yaşında. Dört senedir kocasından fiziksel olarak şiddet görüyormuş. Boşanmak istedi diye kocası sokağın ortasında beş el ateş ederek öldürmüş. Biliyor musun? Kadın kocasından elli kere şikayetçi olmuş. Elli kere. Bugün bu kadının kızı yanıma geldi. Annesini savunmamı istedi. Kabul ettim. Merak etme, adalet yerini bulacak dedim. Bana ne dedi biliyor musun?"

Azra meraklı gözlerini bana çevirirken başımı öne eğip konuşmaya başladım.

"Annem ölmeden önce adalet neredeydi, dedi. Annem elli kere o adamdan şikayetçi olurken bahsettiğiniz adalet neredeydi dedi. Haklısın bile diyemedim, Azra. Sustum."

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Apr 08, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

DİLHUNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin