yirmi beş

255 24 12
                                    

25• 20 Mayıs 2016

"İtiraf etti," demişti Jimin, sorgu odasına çıkmak için koşuyordu bu yüzden nefes nefese kalmıştı. "İtiraf mı etti?" Saat sabahın altısıydı, Jeongguk'un algıları hala kapalıydı. "Evet, çabuk buraya gelin. Yoongi'ye söylemesi gereken çok önemli şeyleri oldığunu söyledi, bizden kimseye söylemiyor." Yoongi, Jeongguk yüzünden uyanıp yumruklarıyla gözlerini ovmaya başlamıştı. "Tamam, geliyoruz." Telefonu kapatıp bir süre yatakta dümdüz önüne bakmış ve olayları kavradığı gibi yataktan fırlamıştı. "Çabuk kalk Yoongi! Acele et!" Yoongi uykulu uykulu onu dinleyip üzerini giyinmiş evden ayrılmışlardı.

Çok uzun sürmeyen bir yolculuğun ardından polis merkezine geldiklerinde Yoongi'nin uykusu çoktan açılmıştı. Yolda Jeongguk, adamın her şeyi itiraf ettiğini ama Yoongi'ye birşey söylemesi gerektiğini söylediğini söylemişti. Yoongi sorgu odasına çıkana çıkana kadar ne söyleyeceğini düşünmüş ama aklına bir şey getirememişti.

"Elvis'te ilk uçakla geliyor," Jimin konuşmuşru. "O neden geliyor?" Yoongi meraklı meraklı sorduğunda Jimin omuzlarını sallamıştı. "Onada birşeyler söyleyeceğini söyledi, telefonla görüşmeyi reddetti. Eğer buraya gelmezse, Yoongi'yede birşey söylemeyeceğini söyledi." Yoongi başını sallamıştı. "Umarım, kayda değer şeyler söyler. Bu saatte buraya kadar çekiştirdiler beni." Namjoon yüzüne kapattığı şapkayı çekerken konuşmuştu. "Taehyungie nerede?" Yoongi sormuştu. "Alt katın merdivenlerinde oturuyor, bu kata çıkmayı reddetti." Yoongi onu onaylamıştı.

Saatler sonra Elvis, Kore'ye gelerek polis merkezine ulaştığında sorgu odasına girmişlerdi. İkisi yan yana, o adamda tam karşılarında oturuyordu. "Ne söyleyeceksin?" Yoongi sorduğunda adam masanın altındaki ellerini masanın üstüne çıkartıp gülmüştü. "Ben ve Okja insan öldürmeyi çok seviyorduk, birilerini öldürünce o kadar haz duyuyorduk ki bunu kelimelerle tarif edemem." Direkt konuya girmesi herkesi şaşırtmıştı. "Okja'ya aşıktım ama o başkasına aşık olup onunla evlendi. Çocuk yapmayı denediler, yapamadılar ve bir gün Okja bana gelip bir bebek istediğini söyledi, anne olmak istediğini söyledi, saatlerce kucağımda ağladı." Yoongi ve Elvis birbirine bakmıştı.

"O gece onunla seviştim, o günden sonra neredeyse hergün seviştim onunla, bir gün gelip hamile olduğunu söyledi. Sevindim ama onun bebeğiymiş gibi davranacağını söyledi, onu sevdiğim için onayladım. Aylar sonra bir plan yaptık, onu ortadan kaldıracak ve ikimiz evlenecektik. Planı uygulayacağımız gün gelerek kısır olduğunu döyledi, Okja'yı terketti." Okja'yı düşündüğü her an kalbine birşey saplanıyormuş gibi hissediyordu. "Okja benimle yaşamaya başladıktan sonra bazı şeyler ters gitti, onu kapatmak zorunda kaldım. Beni şikayet edeceğini söylüyordu ve onu kapattıktan kısa süre sonra doğum yaptı. Beni şikayet edeceğini söylediği için ona kin besledim ve doğum sırasında hiçbir şey yapmadım." Elvis dolu gözlerini gizlemek için başını eğerken Yoongi çattığı kaşlarıyla adamı izliyordu. "Kız olursunuz ve bende bedenlerinizi tek gecelik satarak para kazanır, aynı şekilde gelenleri öldürüp tatmin olacağımı düşündüm. İkinizde erkektiniz, bende sadece birinizin bedenini satabileceğimi düşündüm." Nasıl bötle şeyler düşünebilmişti? Bu o kadar iğrençti ki Yoongi kusacaktı.

"Böylece Elvis'i gönderip seni gecelik satmaya başladım. Gelen herkesi öldürdüm, bu beni o kadar tatmin ediyordu ki her seferinde daha çok istiyordum. Zaman geçtikçe kendimi kaybettim, seninde dediğin gibi bir canavara dönüştüm." Yoongi'nin bütün yara izleri sızlamıştı. "O paraları ne yaptın?" Zorlukla sormuştu ama bu soru herkesi şaşırtmıştı. "Çok para alıyordun, o paraları mezara mı götürecektin?" Adam gülmüştü. "Her şey başladığından beri beş kişiye ev aldım, sayamadığım kadar çok insana yardım ettim. Çünkü babamda öyle yapardı, beni dövdürür ama aldığı paraları yardıma muhtaç insanlara verirdi. O yüzden ona yılkarca katlandım, o yüzden ona karşı çıkmadım." Yoongi olabilirmiş gibi yumruklarını daha çok sıkmış, tırnaklarını derisine geçirmişti. "Madem beni anlıyordun, neden buna devam ettin? Söyle bana! Çığlıklarımı neden duymamazlıktan geldin?" Ellerini masaya vurmuş ve ayağa kalkarak adamın yakalarını kavramıştı. "Herkesi, herkesi gelen insanlar gibi sanıyordum. Dışarıdaki herkes aynı sanıyordum!"

• efgan •Where stories live. Discover now