~8. Bölüm~

361 36 7
                                    

Ertesi gün çalışırlarken Pırıl ve Ceren, Eda'yı kenara çeker.

Ceren:Eda..Sen dün gece nerdeydin?
Pırıl:Evet Eda..Serkan da yoktu zaten ortalıkta.Bize anlatman gereken bir şeyler olabilir mi?
Eda:Anlatıcam.Ama şimdi değil.Çalışıyoruz..
Pırıl:O zaman öğle molasında hiçbir yere kaçmıyorsun!
Eda:Tamam..

Çalışmaya devam ederler.
Birkaç saat sonra öğle molası verirler ve Ceren, Pırıl, Eda kafeye gider.

Ceren:Dökül..
Pırıl:Hemen!
Eda:Dün gece...

Eda olanları anlatır.

Pırıl:Baya baya kafamı karıştırıyorsun dedi yani..
Eda:Evet..Ama duyduğumu bilmiyor tabi.
Ceren:Sonuçta demiş mi demiş.
Pırıl:Aynen!
Ceren:Desene çıkan haberler gerçek olacak bu gidişle..
Eda:Hemen uçmayın ya..Hem beni biliyorsunuz..
Pırıl:Asıl sen biraz uç! Ya Eda kaç yıl oldu? Sence de artık yeni birilerine şans vermenin vakti gelmedi mi?
Ceren:Pırıl haklı..Hem neden herkese Cenk'miş gibi yaklaşıyorsun?
Eda:Kolay bir şey yaşamadığımı siz de en az benim kadar iyi biliyorsunuz.
Pırıl:Evet ama..
Eda:Aması yok işte..Ben o aşk defterini bir kere kapattım.Bir daha da açmaya niyetim yok! (saate bakar) Hadi kalkalım...

Eda ve Pırıl çalışmak için geri döner.Selin yanlarına gelir.

Selin:Arkadaşlar..Size bir haberim var.
Serkan:Noldu Selin?
Selin:Bu proje ortaklığı basının ilgisini çekmiş ve sizinle röportaj yapmak istiyorlar.
Ferit:Sizinle derken? Hepimizle mi?
Selin:Evet.Artlife ve Querencia ortaklarıyla..
Engin:Ne zaman?
Selin:Eğer kabul ederseniz yarın buraya gelecekler.
Pırıl:Güzel olabilir aslında.
Engin:Evet..
Eda:Aa..Ama benim yarın Çanakkale'ye geçmem lazım.İstanbul'a dönmeden seraya uğramam gerek.
Serkan:Adada halledemez misin işini? Sera yok mu burda?
Eda:Var..Var da kullanacağım çiçeklerin hepsi yok.O yüzden mecbur şehre gitmem lazım.
Serkan:Hıı..
Eda:Ben olmadan da yaparsınız ya.
Serkan:Olmaz öyle.Selin..Ertesi gün gelmelerini söylesen?

Selin erteleyebilecek olmasına rağmen erteleyemeyeceğini söyler.

Selin:Maalesef..Onların da programları dolu.
Ferit:Bu röportaj iki taraf için de iyi olurdu aslında.
Engin:Eda şimdi gitsen..Olmaz mı?
Eda:Olur.Ama sizden birinin de benimle gelmesi lazım.Sizin yaptığınız son değişikliklere hakim değilim.Ona göre değiştirmem gereken şeyler olabilir.Bugün inceleyip gidecektim.Ama şimdi incelemeye kalkarsam yetişemeyebilirim.Malum vapur saatleri...
Serkan:Tamam.Ben gelirim.
Selin:(sinir olur) Senin buradaki işin bitti mi ki Serkan?
Serkan:Bugünlük yapacaklarımız bitti sayılır.
Engin:Kalanları ben hallederim.
Serkan:Güzel..O zaman hadi! Gidiyoruz.
Eda:Tamam ben hemen eve uğrayıp gelicem.
Serkan:İskelede bekliyorum seni.
Eda:Tamam!

Eda, motorunu alıp iskeleye gider.

Eda:Hadi!
Serkan:Hadi? Motorla mı gidicez?
Eda:Evet.
Serkan:Arabayla gitseydik..
Eda:Napcaz arabayla ya..? Hadi, atla!
Serkan:İyi..Öyle olsun bakalım.

Motorla vapura binip karşıya geçerler.
Çiçekleri alacakları seraya giderler.

Eda:Tomris abla..
Tomris:Eda..(sarılır) Nerelerdesin sen ya? Çok açtın arayı bu sefer.
Eda:Evet ya..İş güç derken..Sen nasılsın? İyi misin?
Tomris:İyiyim iyiyim.Sen adaya mı geldin?
Eda:Evet.Yeni bir proje için geldik.
Tomris:O zaman siz çiçek bakmaya geldiniz.
Eda:Evet..
Tomris:Bu bey kim?
Eda:Serkan..Serkan Bolat.
Serkan:Merhaba Tomris Hanım.(elini uzatır) Tanıştığımıza memnun oldum.
Tomris:(elini sıkar) Ben de..Eda..Senin geçen yaz istediğin çiçekler vardı ya..Bu sene geldi.
Eda:Anemon mu?
Tomris:Evet..
Eda:(sevinir) Ayy nerdeler?
Tomris:Geç bak.Şu tarafta...

RekabetHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin