❣︎ 𝐅𝐫𝐨𝐳𝐞𝐧 𝐓𝐡𝐮𝐧𝐝𝐞𝐫 || Loki Fanfiction

For Now? Yes

-|9. Bölüm|-

Thrud günlerdir birşey yemiyor sadece su ve nedimelerin zorla yedirdiği birkaç ekmek parçasıyla hayatta kalıyordu. Odasından bir kaç gündür çıkmamış, uykusuz ve perişan bir halde boş boş duvara bakıyordu. Sadece hayatına Loki girmeden önce ne kadar mutlu olduğunu düşünüp eski arkadaşlarını özlüyordu.

Su içmek için ayağa kalktığında çıplak ayaklarımın altında buz gibi zemini hissettiğinde biran duraksadı, sonra umursamayarak yürümeye devam etti, sinirlenince fırlattığı yıldırımlar yüzünden simsiyah olmuş duvarın önüne gelince yarattığı şahesere belki de yüzüncü defa baktı ve acı bir gülümsemeyle elini sürahiye attı bir bardak su doldurup içtikten sonra yatağına geri döndü.

Loki günlerdir kimseyle konuşmayan, odasından çıkmayan kızla konuşmak için birşeyler düşünüyordu ama her yolun sonu daha önce de olduğu gibi bağırış çağırış ve kavgayla bitecek, Thrud asla onu dinlemeyecekti.

İyice düşündükten sonra Heimdall geldi aklına zümrüt gözleri birden parlarken yüzündeki düşünceli ifade yerini kurnaz bir gülümsemeye bıraktı. Hemen kapıdaki muhafızlara Heimdall'ı çağırmalarını söylerken aslında onu duyduğunu ve çoktan yola çıktığını biliyordu.

Birkaç dakika sonra Heimdall kralın huzuruna çıktı ve eğilerek ona abartılı bir selam verdi.

"Beni çağırmışsınız kralım."

"Evet."

Birkaç saniyelik sessizliği yine kalın ama kadife gibi olan sesiyle Kurnazlık Tanrısı devam etti.

"Prensesle konuşman için. Biliyorsun benimle konuşmuyor."

"Bağış üstüne. Ona ne anlatmamı isterdiniz?"

Heimdall'ın kehribar gözlerini endişe süslüyordu. Loki bunu yüzüne bile bakmadan anlamıştı.

"Korkma Heimdall. Sadece gerçekleri anlatmanı istiyorum."

Heimdall şaşırdı ama sesini çıkarmadı. Kafasını salladı ve tekrar selam vererek taht odasından çıkıp Thrud'un odasına doğru yol aldı.

Thrud kapısının çalınmasıyla tekrar elindeki bardağı sımsıkı kavradı.

"Aç değilim, gidebilirsiniz."

Heimdall'ın sesini duyunca birden yatakta doğruldu, bardağı yerine bıraktı.

"Üzgünüm Heimdall kralın yalanlarıyla ilgilenmiyorum."

"Peki, ya gerçeklerse leydim?"

Thrud istemsizce kaşını kaldırdı. Ne demeye çalışıyordu Heimdall? Onu kapıda bekletmemeye karar verdi ve elini kapıya doğru götürüp hafifçe çevirdi. Kapı açıldığında Heimdall içeri girdi ve Thrud'un önünde eğilmeye hazırlanırken.

"Gerek yok. Birdaha önümde o saçma şeyi yapma çok komik oluyor."

Heimdall kendini tutamadı ve güldü.

"Siz nasıl isterseniz leydim."

Thrud eliyle odanın köşesindeki koltuğu gösterince Heimdall oraya oturdu ve Thrud'a bakmaya başladı. Thrud Heimdall'ın bakışlarından rahatsız olduğundan hemen söze başlamasını istedi.

"Şu 'gerçekleri' duymak istiyorum artık."

Heimdall gülümsedi. Zümrüt gözlü kızı daha fazla bekletmemek için uzun kısımları kırparak lafa başladı.

"Thor..."

Uzun bir süre bekledikten sonra tekrar başladı.

"Kavga ediyorlardı ve çok sinirliydi. Sonra- Kutsal yeminleri bilir misiniz?"