Birlikteydin

1.6K 170 29
                                    

"Peki lisedeki Fifi Hoca'yı hatırlıyor musun?" diye soran Semih ile gülerek "Hatırlamaz olur muyum?" diye sordum.

"Her gün bir sınıfa trip atar, ders anlatmazdı." dedi Semih.

"Trip attığında telefonu ile oyun oynardı." dedim.

Semih "Galiba geldik." dediğinde geldiğimiz yazlığa baktım.

Oğulcan'ın bahçede odun kestiğini gördüğümde nutkum tutulmuştu*.

"Beni eve bıraktığın için çok teşekkür ederim." dedim.

Semih "Rica ederim." derken gözlerimin içine bakınca tedirgin olmuştum.

İşaret parmağı ile önümdeki saçları arkama attırdığında gelen gürültü ile Oğulcan'a döndüm.

Önce Oğulcan'ın elindeki balta sapına sonra demirden olan balta ağzının odun kırdığı yere saplandığını gördüm.

"Yarın akşam sekizde sana gösterdiğim kafede arkadaşımın doğum günü var. Siz de gelsenize." dedi Semih.

"Olur aslında." dedim.

Oğulcan yanımıza geldiğinde kolunu belime attı ve beni kendine yakınlaştırdı.

Semih bize şaşkınlıkla bakarken "Sohbet arasında hayatımda birinin olduğunu söylemiştim." dedim.

"Bahsettiğin kişi Oğulcan mıydı?" diye soran Semih ile Oğulcan "Evet, o şanslı kişi benim." dedi.

Belimdeki elini sıkılaştırırken ona bakıp gülümsedim.

"Neyse ben gideyim." diyen Semih'e "Görüşürüz." derken Oğulcan "Pek görüşmeseniz daha iyi." diye söylendi.

Semih giderken Oğulcan "Sen neden kızlar ile değil de bu herif ile eve döndün? Hem bu herif nereden çıktı?" diye sordu.

"Az önce odun keserken baltanın sapı elinde mi kaldı?" diye sordum.

Oğulcan "Öyle oldu." dediğinde "Vücut mu çalışıyorsun?" diye sordum.

Oğulcan anında yumuşarken "Belli oluyor mu?" diye sordu.

Koluna ve omzuna dokunduktan sonra "Fazlasıyla belli oluyor." dedim.

Oğulcan kendi ile gururlanırken oyuna geldiğini fark ederek "O herif niye saçına dokundu?" diye sordu.

Cevap vermeme izin vermeden "Neden onunla birlikteydin?" diye sordu.

"Dışarıda karşılaştık. Ayrıca bizi yarın akşam olacak arkadaşının doğum gününe çağırdı." dedim.

Oğulcan suratını buruştururken "Odun keserken oldukça çekici olduğunu söylemiş miydim?" diye sordum.

Oğulcan diğer elini de belime koyduktan sonra beni kendine olabildiğince yakınlaştırdı ve "Aklımı nasıl çeleceğini çok iyi biliyorsun." dedi.

Kollarımı boynuna doladım ve "Bunu biliyorum." deyip ona yaklaştım.

Oğulcan bu hareketime gülümserken dudaklarımızı birleştirdim.

*Korkudan, üzüntüden, heyecandan konuşamaz olmak.

Marjinal ApartmanıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin