Just Sex?

4:"Gözleri(M)deki Koyu Evren, Yıldızlarını Bekliyor."

Telefonuna gelen bildirimle dışarıya adımlayan esmer; siyah, tıpkı ismi gibi asil olan arabasına binmişti. Küçük olan konum atmıştı ve esmer ise o yolda ilerliyordu. Boş, uzun ve huzur dolu. Şu an ihtiyacı yoktu birisine, zevk almaya veya herhangi birini zevkten dört köşe olmuş bir şekilde görmeye. Tek istediği o güzel vücuda dokunabilmekti. Beyaz teninde esmer ellerini gezdirmek, bu çocukla olan uyumunu bilmek istiyordu.

Işıklar hızlıca geçiyordu gözünün önünden. Sarı, kırmızı, mor, mavi ve dahası. Uzun parmakları direksiyonda gezintiye çıkmıştı. Gözleri yoldaydı.

En sonunda büyükçe bir binanın önünde durmuştu. Uzun ve büyük binalardan bir kaç tane daha vardı, burası bir siteydi. Yuvarlak biçimde dizilmiş yedi tane bina. Ortasında ise güzel bir bahçe vardı; ağaçlar, çiçekler, çimenler. Hiç beton yoktu. Sanki insanlardan uzak gibiydi burası. Yavaşça adım atıyordu; incitmemek için bitkileri, görebilmek için tüm güzelliği. Sonunda bir binanın önünde durmuş ve basmıştı zile. Saniyeler sonra açılan kapıdan girerken esmer, hiçbir duygu barındırmıyordu. Ne heyecanlıydı, ne stresliydi. Boş bakıyordu gözleri. Artık alışmıştı bunlara, altında inleyen insanlar ve onların basit numaralarına. Farklı birisini arıyordu. Jungkook, altına aldığı kişiler ile uzaktan yakından alakası olmadığını söylemişti Taehyung'a, bildiğini unutturacağını söylemişti. Gerçekten öyle mi olacak diye konuştu kendi kendine. Bunları düşünürken bir ses geldi asansörden. Kata geldiğini bildiren tiz bir ses. Bunu duyan esmer ise hareketlenmiş, zaten açık olan kapıdan küçük bedene yönlendirmişti adımlarını ve keskin bakışlarını. Ardından ayakkabılarını kaşla göz arasında çıkartmış, Jungkook'u duvarla arasına almıştı. Deli gibi atıyordu küçüğün kalbi, heyecanlanmıştı. Partneri fotoğraflarda göründüğünden daha yakışıklı, daha seksi ve daha çekiciydi. Gözlerine inanamıyordu. Onu buraya çağırmasının sebebi seks değildi, onu aşağılamaktı. Çünkü inanmamıştı fotoğraftaki kişinin o olduğuna, böyle bir insanın var olduğuna. Şimdi ise varlığına inanmadığı adamın kolları iki yanındaydı, gözleri keskin bir biçimde bakıyordu.

"Hoş bir karşılaşma olmadı sanki, hm?" Dudaklarının arasından çıkan kelimeler ve boğuk sesi bile tahrik etmişti güzel oğlanı. Eğer seks yapacak olurlarsa ne yapacağını düşünüyordu. Çünkü inlemeleri, birden fazla kez orgazm geçirmesine sebep olabilirdi. Öyle de olacak gibi görünüyordu.

"Böyle bir anda geleceğini düşünmemiştim. Sadece konum attım ve bam! Buradasın." Ardından yandan bir sırıtış belirdi küçük oğlanın yüzünde. "Biraz öyle oldu. Ama sana da sürpriz oldu, değil mi güzelim?" Bu sırada esmerin elleri beyaz tende gezintiye çıkmıştı, keşfediyordu güzel oğlanın bedenini.

"Hm, öyle oldu." Diyebildi vücuduna hükmeden ellerin altından. Bunu fark eden esmer oğlan ise memnun bir sırıtış belirtti yüzünde.

"O zaman, buraya gelme sebebimi gerçekleştirelim mi?" Demişti ve Jungkook'un cevabını almadan küçüğün boynuna yöneltti dolgun iki et parçasını. Bu ani darbeler, Jungkook'un ağzından bir inleme kaçırmasına sebebiyet vermişti. Küçük bedeni kucağına çıkartırken yatak odası olduğunu düşündüğü odaya girdi Taehyung. Düşündüğü gibi girdiği oda Jungkook'un yatak odasıydı. Saten siyah bir çarşaf ile örtülmüştü yatağın üzeri, siyah ve beyaz renkler hükmediyordu odaya. Tek renkli olan kitaplardı. Kitapların kapakları cıvıl cıvıldı ancak koyu renklerin hüküm sürdüğü odada pek de bir işlevleri yoktu.

Kapıyı hızla kapatan esmer, hızlıca saten çarşafın üzerine bırakmıştı küçük bedeni. Yüzüne bakan arsız gözler karşısında daha da merak etmişti bu oğlanı. Bildiğini nasıl unutturabilirdi ki bu oğlan? Çok düşünmek istemiyordu esmer. Çünkü düşündüğü zaman kafayı yiyeceğini biliyordu. Karşısındaki oğlanı düşündürmek onu deli edecekti, yatakta nasıl olabileceğini düşünmek onu deli edecekti. Bu yüzden hızla ince gömleğin düğmelerini açmaya başladı uzun parmaklar. Ardından küçüğün kollarından ve vücudundan ayrıldı ince gömlek. Dolgun et parçaları yine beyaz teni bulmuş, zarif boynu emiyor, arada dil darbeleri atıyordu. Bu sırada ise ağzından inlemeler kaçırıyordu Jungkook. Esmerin dudakları, Jungkook'un göğüslerine doğru inmişti. Esmerin dili ıslak bir yol çizerken, kırmızı tutamları çekiştiriyordu Jungkook. Taehyung ise daha yeni başladığını belli ediyor, Jungkook'un göğüs ucunu hapsediyordu dudaklarının arasında. Hem emiyor, hem de yalıyordu. Eli ise boş durmuyor, boşta kalan göğüs ucuyla ilgileniyordu. Bu yaptıkları ise inleme kazandırıyordu esmere. Göğsünden karnına doğru çizdiği ıslak yol, güzel oğlanın kasıklarında bitiyordu. Esmer ise yavaşça çözüyordu kemeri. Küçüğünün beklemesini istiyordu. Kemer çözüldüğü sırada esmer ise düğmeyle ilgileniyordu. Bir yandan da baskı uyguluyordu Jungkook'un kasıklarına. İkisi de zevk alıyordu ancak biliyorlardı daha fazla zevk alabileceklerini. Esmer ihtiyaç duymamıştı altında inleyen birine, ancak şimdi Jeongguk'a ihtiyaç duyuyordu. Pantolonu ile boxerı bir çıkartan esmer, karşısında süt beyazı teniyle Jeongguk'u görüyordu. Bu görsel onu daha da tahrik etmişti.