GÖZ YAŞI

430 31 8
                                    

Shikamartuyla olan kısa konuşmamızdan sonra her zamanki gittiğim yere, babamın heykelinin üstüne... Neden herkes istediği gibi biri olmamı istiyor. Olduğum gibi kabul etmek çokmu zor. Aslında tek yaşamak o kadar da kötü değildi. Sorumluluk sahibi bir abi değildim en azından...Ağlamak neden bukadar zor, belki ağlayabilsem göz yaşlarımla acılarımda akıp gider. Olmuyor yanaklarımdan göz yaşı akmıyor. Ama şundan eminim benim göz yaşlarım gönlümden akıyor.

"Olanları duydum. Senin için zor olmalı, abi olmak sabır ister"

Obitonun sesi düşüncelerimden ayırıp ona bakmamı sağladı. En samimi gülümsemesiyle yanımda. Belki de onun gibi bir abim olsa fena olmazdı.

"Ona güvenmiştim obito. O ise benim bu halimden şikayetçiymiş. Beğenmiyorsa neden yanımda. Neden benimle aynı havayı teneffüs ediyor. Seni istemiyorum deseydi onu zorlamazdım. İstediği gibi yaşayabilir. Ama ben buyum kıskanç ve kısıtlayıcı naruto. Bu şekilde kabullenmek çok mu zor?"

Sağ eliyle omuzumu biraz sıvazladıktan sonra önüne dönüp karşımızdaki ayı bir süre seyretti. Sonra bana döndü.

"İnsanlar hata yapar naruto. Hatayla ne alakası var dersen şöyle açıklayabiliriz. Seninde dediğin gibi bu şekilde kabul etmeseydi seni seninle yaşamadı. Bu yaşına kadar sensizdi zaten hayatında abi diye biri yoktu. Ama o seni seçti. Onu kısıtlasanda biraz sıksanda seni kabul etti. Ruhu ve bedeni rahatlığa o kadar alışmış ki kısıtlanmaya alışmak onun için kolay olmayacaktır elbet. Daha kısa bir sure oldu kavuşalı. Ona zaman ver. Eminim dudaklarından seni kıracak  dökülmüş olsa da gönlü bunu söylediği içinl

hiç rahat değildir."

Ben bunları hiç düşünmemiştim. Şaşkınca yüzüne bakınca kıkırdayıp saçlarımı karıştırdı. Tamam doğru söylüyor olabilir ama miku you bukadar kolay affetmek istemiyorum. Aslında ben değil gururum istemiyor. Yüreğim her ne kadar abisin sen abiler affeder desede gururum hak etti diyor.

"Kalbinin sesini dinle naruto. Gururunu değil. Bunu bana sen öğrettin. Öğretmeseydin şuan burada olamazdım. Şimdi kararı sana bırakıyorum. Biz kakashi ile buluşacaktık. Eski günleri geçirdiğimiz yerleri geçeceğizde"

Gülümseyerek başımla onay vefdim. Miku... Benim küçük kardeşim çok ağlama olurmu. Sadece bir süre hatta bu gece... Gaara dan shikamaru yu buraya getirmesini istedim. Tabiki benim çağırdığımı bilmeyecek... İste geliyorlar. Evimin camına ufak bir taş attım. Anında miku cama geldi. Gözleri kıpkırmızı neyse şuan planı yerine getirme vakti. Bakalım birbirlerini ne kadar seviyorlarmış. Gaara birşey söyleyip gitti. En son sen bekle ben birşey unuttum hemen geliyorum dediğini duydum...

"Senin bu evin etrafında ne işin var"

Sesimi duyunca şaşkına döndü. Miku da bizi görüp hemen dışarıya atladı.

"Abi birşey yapma nolur"

Pis pis güldüm. Şuan shikamarunun baktığı benim kopyam. Arkasından tekmeyi geçirince kopyam yok oldu. Planı uzatmaya gerek yok. Shikamaru yerdeyken bir rasengan yaptım ama çok fazla çakra yüklemedim. Deyse de sadece biraz can yakar o kadar. ona doğru atıldım. Anında Miku önüme geçti biliyordum. Bakalım shikamaru ne yapacak. Miku ya vuracağım anda kıyafetinden tutup kenara çekti. Elim shikamaru nun karnında. Gözleri kapalı. Normal şartlarda çok çakra yüklü bir rasengan ölüme bile yol açar. Oda bunu onlardan zannetti.

"Bittimi."

Alnına işaret parmağımla vurunca gözlerini açtı. Şaşkın şaşkın etrafına bakındı. Bizim zeka küpü cool çocuk. Şimdi şaşkın çocuk oluverdi.

"Bu bir sınavdı. Sınavı geçtin.ama sınavı geçmiş olman onu öpebilecegin,kucaklayabileceğin vesayre anlamına gelmez. Evlenirsen zaten senin karin olur. Ozamana kadar dokunduğun an karşında beni bulursun. Ve ozaman şimdiki gibi bir sınav olmaz"

Gaara çoktan gelmiş olanlara bakıyor. Ona minnet dolu gözlerle bakıp başımla selam verip evime doğru yöneldim. Kısa bir anlığına mikuya ve shikamaruya baktım. Mutluluk ve şaşkınlık arasında bir duygu hakimdi yüzlerinde. Gülmeden edemedim. Evime girip kapıyı açık bıraktım. Tabiki ki miku yu bekledim ve dışarda olanlara çaktırmadan pencereden baktım. Shikamaru, mikunun yanına gitmiş ve Gülümseyerek yüzüne bakıyor. Sonrada başıyla evi göstererek girmesini istedi. Şimdiden koca kesildi başımıza. O içeri girmeden odama çıkıp kapımı kapattım. Açık bıraktığım kapının kapanma sesi duyulunca içeri girdiğini anladım. Umarım yanıma gelmez...

"A-abi "

İnsanın korktuğu neden başına gelir ki. O sözleri hazmedemiyorum neden Anlamıyorsun ki.dönüp yüzüne ifadesizce bakıp ne var anlamında başımı salladım.

"Ş-şey beni affedebilirmisin abi"

Ayağa kalkıp bekle anlanına bir işaret yaptım. Bodrum kata inip bir çivi ve tahta getirdim. Sonra çiviyi tahtaya çaktım.

"Çiviyi Çıkart"

Biraz şaşırsa da dediğimi yaptı ve çiviyi çıkarttı.

"Kalp te böyledir miku. O çiviyi çıkartmış olsanda izi hep kalır."

Tahtayı  ve çiviyi bir kenara bırakıp tekrar yatağıma yattım. Oda arkamdan yattı. Yüzü bedenime yakın olmalı ki gözünden akan birkaç damlayı sırtımda hissettim dönüp ona baktığımda gözlerini kapatmış ve dudaklarını biribirine öyle bastırmıştı ki ses çıkartması mümkün değil zaten.

"Göz yaşları. Sadece acıyı bastırır ama gerçekleri kapatamaz. Ve şöyle bir gerçek vardır ki. Küçük kardeşler abilerini ne kadar kırsada o yara hep kapanır"

Gözlerini açtığında gülen yüzümle karşılaşınca şaşırdı ama sonra göz yaşlarını tamamen serbet bırakıp hüngür hüngür ağlamaya başladı.

"Abi çok özür dilerim. Ben çok pişmanım"

Goz yaşlarını bas parmaklarımla silip başını göğsüme bastırdım ve sımsıkı kucakladım.

"Sevgi öyle birşey ki her türlü yarayı kapatabilir. Özellikle bu küçük,kızıl kafa bir kardeşin sevgisiyse. Ama dışarıda da dediğim gibi. Temas yok. En azından evlenene kadar"

Başını çocukça sallayıp yanağımdan öptü. Bir süre sonra göz yaşları dindi. Üşümesin diye Yorganı üstümüze çektim. Nazikce ve yavaşça yapmaya çalıştım çünkü minik serçe çoktan uyudu. Abi olmak bukadar zorsa ya anne babaya ne demeli. Hinata bizim çocuklarımız da olurmu. Aynı miku ve ben gibi olurlarmı...

Arkadaşlar yeni Hikâyemi de okursanız sevinirim. Ayrıca tekrar belirtiyorum hikayeye olan ilgi azaldı. Eğer kötüleştirdiysem lütfen belirtin. Begenmediginiz yerleri söyleyin. Teşekkürler....

SEVGİOpowieści tętniące życiem. Odkryj je teraz