otuz yedi

2.1K 246 15
                                    

"Baksana," elimi yorganın üstünden karnıma sarmış, noktaya hitaben konuşmaya başlamıştım. "soğuk değil mi sence de?"

İki buçuk aylık olduğu için tekme filan atamadı, nokta. Onun bu hâline istinaden homurdanarak yan tarafıma çevirdim başımı. Karanlık olmasına rağmen Utkan'ı görebiliyordum. Gecenin bir saatinde benim uyuduğumu düşündüğü bir vakit odama gelmişti yine.

"Utkan?"

Uykusunun kalitesini kontrol amaçlı ona seslendim. Geri dönmediğinde tekrar seslendim. Yine geri dönmediğinde tekrar ve tekrar. En sonunda ismini ezberlediğimi fark edince yorganı üstümden çekmeden ona doğru yanaşmaya başlamıştım.

Yorganın üstüne yattığı için yapacağım ne kadar işe yarardı bilmiyorum. Kendimi bir oyuncak ayı yerine koydum ve koluna dokunup arkamı döndüm. Kısa sürede yanında bir şey hissedince gelip ona sarılmıştı. Bir şeyden kastım ben. Bana sarılmıştı...

Eli yorganın üstünden karnımı gelişigüzel sardığında elimle elini tuttum. Küçük noktanın olduğu yere doğru sürükledim elini. Tam orada durdurmuş, elimi de elinin üstüne bastırarak gözlerimi yummuştum.

"Adını 'nokta' koyacağım bu gidişle, küçük."

Mırıldanır gibi ellerimize bakarak konuştuğum sırada Utkan karnımdaki elini sıklaştırıp, beni kendine doğru çekmişti. Yorgan olmasa sırtım şu an direkt onun vücuduyla bütünleşmiş olurdu. Üzerimdeki yorgana kötü bakışlar atmaya başladığımda boynumda onun nefesini hissettim.

İçim titredi.

Sanki vücudumdaki bütün güç çekilmiş gibi destek almak amacıyla eline daha sıkı tuttundum.

"Balım..." uykusunda mırıltı eşliğinde adımı sayıklayarak dudaklarını boynuma bastırınca güçsüz bir nefes çekmiştim içime.

Uyanık olsa hayatta bu kadar dibine girmezdim. Onun Arıkan rolüne büründüğünü bilmesem bu odada olmasına dahi izin vermezdim. Kendi olarak yanımda yer bulması imkansızdı, olmazdı.

Herkesle olurdu, onunla olmazdı.

Galiba | Texting ✓Where stories live. Discover now