İyi okumalar 💜
Jisung sabah çöreğini yiyerek departmana yürürken telefonuna gelen bildirim sesi ile elini cebine attı.
Yang Jeongin:
Günaydın
Nerdesin?
Han Jisung:
GünaydınAz kaldı geliyorum
Bir şey mi oldu?
Yang Jeongin:
Bay Lee yine birilerine bağırıyor.
Han Jisung:
Ben ne yapabilirim?
Yang Jeongin:
Of
Ne bileyim
Gerim gerim oldu burası gel işte
Han Jisung:
Geldim zaten.
Jisung içeri girmesiyle alt kattan gelen bağırma sesleri ile aşağıya doğru eğildi.
" Bu ne saçmalık. Kim sizin başınızdaki? Niye dikkat etmiyor böyle şeylere. "
Bu Minho'nun sesiydi. Tamam, cins herifin tekiydi ama çalışanlara sinirlenmesi için geçerli sebepleri olmalıydı.
Jisung deri ceketini düzeltelerek yanlarına gitti.
" Ne oluyor burda? "
Minho'nun sinirli gözleri onu bulunca biraz sakinleşmişti.
" Sonuçlar çıkmış. " dedi " Hepsi zehirlenmeden ölmüş. "
Jisung gözlerini yumdu. Haklıydı. Chaeyoung yapmamıştı.
Bu Melany'nin neden hayatta kalan tek kişi olduğunu açıklardı. Yaşıyor çünkü kurabiyelerden yemedi, atölyedeydi.
Minho diğerlerine dönerek parmağını salladı.
" Bu kabul edilemez. İzinliydim diye bu kadar rahat olmanız anlamsız. Her zaman başınızda biri olmayacak. Böyle bir detayı nasıl fark etmezsiniz? " dedi.
" Önceden doğru dürüst incelememişsiniz bile."
İçlerinden bir genç adam Minho'ya cevap verdi.
" Bayan Kim çok detaya girmemize gerek olmadığını söylemişti. " dedi.
" Bıçaklanmaları incelemiştik...çok bariz olduğu için. "Bayan Kim buradaki kıdemlilerden biriydi. Onun bile böyle bir şey yapması şaşırtıcıydı. Gerçekten Bay Zhang Minho konusunda haklı olmalıydı. Her ne kadar aksi de olsa bu departmanın yapı taşlarından biriydi. O olmadan işler sarpa sarıyordu.
Jisung sinirini bir türlü atamayan Minho'nun kolunu tuttu.
" Gitmemiz gerek. " Öyle sakin bir tonda söylemişti ki, Minho bir süre onu izledi. Sonra kolunu çekerek önden ilerledi. Jisung içeridekilere uyarıcı tonda bakışlarını attıktan sonra arkasından ilerledi.
YOU ARE READING
ride or die // minsung
FanfictionLee Minho davayı çoktan kapatmıştı. Fakat departmana yeni gelen Han Jisung, davanın kapanmaması gerektiğini düşünüyordu.