Hanedanlıklar döneminde; Tang hanedanının kızısın. Erkek gibi giyinip, meydanda kılıç yarıştırıyorsun, içki içiyorsun, diğer hanedanlıkların prensleri ile arkadaşsın, en iyi yerlerde kılıç ve dövüş eğitimi aldın. Ve 5 yıllık bir eğitimden dönüyorsun.
***
Soylu insanlar babanın verdiği ziyafete geliyordu. Baban senin eğitimden dönüşün için büyük bir eğlence ve ziyafet veriyordu. Tüm soylular ziyafet salonuna geldiğinde insanlar sohbet etmeye ve yemek yemeye başladılar. Bir süre sonra baban konuşmaya başladı.
"Biliyorsunuz ki sevgili kızım Hua bugün eğitimden döndü. Ve bu ziyafeti onun dönüşü şerefine verdim ama bir konu hakkında da konuşmak istiyorum. Yakın bir arkadaşımın oğlu ile kendi kızımı evlendirmek ve kızımı hanedanlığın başına geçirmek istiyorum."
Salondan sesler yükselmeye başladı.
-'Kadınlar hanedanlığın başına geçemez.'
-'Prenses Hua tahta geçemez.'
-'Oğlunuz varken tahta hua'yı mı geçireceksiniz bu çok saçma.'
"LÜTFEN SESSİZ OLUN KONUŞMAMI BİTİRMEDİM."
Herkes sessizleştikten sonra baban tekrar konuşmaya başladı.
"Kızımın yetenekleri ve siyasi zekası onu sizin ve benim oğlumdan daha üstün kılıyor."
-'Ne olursa olsun asla bir kadın başa geçemez hem sizin kızınızın şeytani öğreti ve sinsi büyü kullandığını biliyoruz.'
Bu duyduğun şey karşısında sessiz kalmayıp ayağa fırladın.
Sen:"Şeytani öğreti ve sinsi büyü kullanmam sizi ne ilgilendiriyor?."
Konuşan kişi de sizin gibi ayağa kalktı.
-"Tabi ki bizi de ilgilendiriyor. Komşu hanedanlığın böyle korkunç işlere karışması beni ve bütün hanedanlıkları ilgilendiriyor."
Bir el hareketi ile elinden çıkan siyah dumanlar adamın boğazını sıkmaya başladı.
Soylulardan biri ayağa kalktı.
-"Bu ne büyük terbiyesizlik. Liderlerin önünde böyle bir şeye nasıl kalkışırsın Tang Hua."
Adamı fırlatır gibi bıraktın. Önündeki içki şişesini aldın ve ziyafet salonundan çıktın.
Bir çatıya çıkarak içki içmeye başladın.
-"Hah ben hanedanlığın başına geçemez mişim! bu sizi ilgilendirmiyor."
-"Tabi ki ilgilendirmez Hua."
Duyduğun erkek sesi ile arkana döndün. Kanlı kılıcını temizleyen bu şapkalı adam kimdi böyle?.
-"Sen benim adımı nereden biliyorsun ve kimsin?."
-"Benim adımı biliyorsun, namın tüm ülkeyi sarmış, duymasam garip olurdu."
-"Namım derken?."
-"Şeytani öğreti ve sinsi büyü. Sinsi büyü aklı karıştırır. Şeytani öğreti kalbe zarar verir."
-"Sen bunları nereden biliyorsun?."
-"Biliyorum Hua. Ve seni sevdiğimi de biliyorum."
Sen ninjanın önüne geçtin ve şapkayı çıkardın.
-"K-kadzu."
-"Evet benim Hua."
-"Ama sen ölmüşt-."
-"Hayır. Herşeyi bırak benimle gel Hua."
-"Gezgin savaşçı olmamızı mı istiyorsun kadzu?."
-"Evet Hua."
Kadzu ayağa kalktı ve sana sarıldı.
-"Seni seviyorum lütfen benimle gel Hua."
Kadzu'yu kendinden biraz uzaklaştırdın ve sadece birbirinizin gözlerine baktınız. Bakışların kadzu'nun dudaklarına kaydı. O da senin dudaklarına bakıyordu. Ve dudaklarınızı buluşturdunuz. Nefessiz kalınca ayrıldınız.
-"Seni seviyorum kadzu seninle her yere gelmeye hazırım. Seni asla bırakmayacağım."
-"Ben de seni asla bırakmayacağım Hua." ***
Aşkı seçmiş ve Kadzu ile gezgin savaşçı olmayı kabul etmiştin. Herkes sizi karanlığın koruyucusu Hua ve Aydınlığın koruyucusu kadzu olarak tanıyordu... ***
Gitmeden capslerimi koyayım.
Ups! Ten obraz nie jest zgodny z naszymi wytycznymi. Aby kontynuować, spróbuj go usunąć lub użyć innego.
Ups! Ten obraz nie jest zgodny z naszymi wytycznymi. Aby kontynuować, spróbuj go usunąć lub użyć innego.
