kırk

768 83 39
                                    

1 hafta sonra

"Taehyung! Uyanır mısın artık?! Yatağında zıplamaya devam etmek istemiyorum." dediğinde, Taehyung hala uyanmamak ve çıt çıkartmamak konusunda ısrarcıydı.

Onu görebileceği tek yer rüyalarıyken, uyanmak istememesi oldukça normaldi.

Jungkook bir kez daha başucuna geçip bağırmaya başladığında sadece içinden küfürler savuruyor ve gitmesi için dualar ediyordu.

"Taehyung, kalk artık! Amma uykucusun bugün, kalksana pislik herif!" diyerek kollarından tutarak bedenini sarsmaya başladı. Neyse ki Taehyung iyi günündeydi ve Jungkook'a kızmaya hiç niyeti yoktu. Jungkook'sa içinden sadece Taehyung'un uyanmasını diliyordu.

"Taehyung! Ya kalk pezevenk yeter! Ben seninle uğraşmak zorunda mıyım tanrı aşkına?!" fakat Taehyung hala tek bir tepki bile vermiyor ve sadece gözlerini kapatıp uykusuna devam etmekle yetiniyordu. Jungkook bu uyanmamasından korkmaya başlayarak parmağını burnunun ucuna getirdi ve nefes alıp almadığını kontrol etmeye başladı.

Fakat sorun şuydu;

Taehyung nefes almıyordu, ama bilerek.

Jungkook olduğu yerde birkaç saniye kaldıktan sonra koşar adımlarla odasına gidip cep telefonunu aldı, fakat kimi aramalıydı? Belki birkaç dakika nefes almadığını düşündüğü bedenine bakarak düşündü ve aklına ilk gelen kişiyi aradı.

Telefon çaldı, ama açan yoktu. Tam kapatmak üzereydi ki duyduğu sesle heyecanlandı.

"Jennie! Taehyung uyanmıyor, nefes de almı-" diyemeden kafasına bir yastık yediğinde Taehyung'un kızgın gözleriyle karşılaştı.

"Lan sen ölmedin mi?" diye gözlerini büyütüp sorduğunda Taehyung onun gerizekalı olup olmadığını düşünüyordu.

"Kafasını siktiğimin pezevengi, sence ölmüş gibi miyim amına koyayım ya?!"

"Evet ölmüştün! Ne ara dirildin peze-" demeye kalmadan Taehyung yatağından fırladı ve Jungkook'un elindeki telefonu alıp kulağına götürdü.

"Şey, seni sabah sabah rahatsız ettiğimiz için üzgünüm. Hepsi Jungkook yüzünden."

Taehyung telefona konuşuyordu ama asla bir geri dönüt alamıyordu. En sonunda yarım yamalak mayışık sesle duyduğu isimle bütün sinirleri alt üst oldu.

"Ihmm, efendim Seojun? Ne Jungkook'u ne Taehyung'u ya? Balım sabah sabah ne diyorsun yine?"

Seojun mu? Balım mı? Tam olarak doğru duyduğuna emin miydi.

"Jennie. Ben Taehyung." dediğinde telefonun diğer ucunda olan Jennie alelacele telefonu suratına kapatmıştı.

Sadece telefonunun ne ara çaldığını fark etmemiş ve Seojun'un aradığını sanmıştı ama arayan Seojun değildi. Yüz üstü uzandığı yatağından alelacele kalktı ve bulunduğu yerde tiz bir çığlık patlattı, yan daireden duyulabilecek türden.

Uzun zamandır ona tek kelime etmemişti, şimdi ise onun Seojun olduğunu sanmıştı. Aslında takılması gereken tek yer bu değildi. Balım diye seslenmişti, endişelenmesi gereken yer işte tam buradaydı. Taehyung'un Seojun'dan haberi yoktu, olmasını da beklemiyordu fakat yine de bir şeyleri bir şekilde batırmıştı.

Taehyung'sa Seojun denen kişinin sadece Bal olduğunu pek sanmıyordu.

***

because of you | taennie ✓Where stories live. Discover now