Kaybetme ve Kazanma

410 52 32
                                    

Zaman Meselesi - Pollyanna

Katsuki uyandı, yine bir kabus görmüştü. Ayağa kalktı ve masasına doğru ilerledi. ''Lanet olsun..'' Katsuki'nin sesi neredeyse duyulmuyordu, fakat fazla mobilya bulunmayan bu evde ses ister istemez yankılanıyordu. ''Beni bırak artık!'' bağırırken eli yanında duran vazoya çarptı ve vazo anında yere düştü. ''Kahretsin!'' hemen yere çömeldi ve parçaları toplamaya çalıştı. Fakat bu, işleri daha da kötüleştirmişti. Bir parça elini kesmişti ve şuan aşırı derecede fazla kan akıyordu. Katsuki acı içinde önündeki aynaya baktı, kenisinin bu acınası haline baktı. Eskiden böyle değildi, herkesin üstüne basardı. Fakat şuan, işte şuan o Katsuki yoktu. Eline bakmak için kafasını eğdi Katsuki. Kafasını eğmesi ile geçmişe kısa bir yolculuk yapması bir oldu. 

''Ouch!'' tanımadığı oğlan acı içinde bağırmıştı. Katsuki hemen yeşil saçlının yanına gitti. ''İyi misin salak?'' Yeşil saçlı Katsuki'ye baktı ve titreyen elini yavaşça kaldırıp Katsuki'ye gösterdi. ''Bu ele ne oldu? Kesik kafam kadar!'' Katsuki ve yeşil saçlı çocuk daha anaokuluna gidiyorlardı, ne yapabilirlerdi ki? Katsuki hızlıca olduğu yerden kalkıp koşarak nöbetçi öğretmenin yanına gitti. Nefes nefese kalmıştı fakat olanları tek nefeste anlattı. Şimdi öğretmen de endişeliydi, hızlıca o çocuğun yanına gidip eline pansuman yaptırdılar. ''İyi misin salak?'' Katsuki umursamaz bir tavırla sordu.
    ''Biliyorsun, benim adım 'salak' değil. Benimde bir adım var.''
    ''Nedir öyleyse?'' 
    ''Izuku Midoriya.'' Izuku sinirle adını söyledi. Bu tavrı Katsuki'yi de sinirlendirmişti. ''Kim olduğunu sanıyorsun hah?!'' Katsuki elinde patlamalar oluşturuyordu ve bu Izuku'yu daha da korkutuyordu. Izuku benliğini kullanarak bir sopayı havalandırdı ve Katsuki'nin kafasına vurmasını sağladı. Katsuki anında bayıldı.

Aklına gelen bu masum anı ile gülümsedi Katsuki, bir daha göremeyeceği o kişiyi göremeyeceğini bile bile görmeyi diledi. ''Hayır, onu özlemeyeceksin.'' dedi içinden bir ses. Nasıl özleyemezdi o yeşil saçları, çilek kokusunu ve en önemlisi zümrüt gözlerini. Unutamazdı, bunu ona yapamazdı.  Katsuki yerden kalktı ve eline sarmak için bandaj almaya gitti. Mutfak dolaplarından birini açtı ve bandajı almak için uzandı. Bu dolap sanki yıllardır açılmamış gibi tozluydu. ''Nerede bu bandaj..'' Katsuki'ye göre fazla uzundu bu dolap. 

''Ne oldu, ulaşamıyor musun rafa?'' Katsuki alayla güldü. ''Evet çünkü boyum yetişmiyor, yardım etmek ister misin?'' Katsuki, Izuku'nun önüne geçti ve rafa bir göz attı. Muhtemelen sınıf defterini almaya çalışıyordu. Katsuki sınıf defterini aldı ve Izuku'ya uzattı. ''Al bakalım.'' masum bir şekilde gülümsedi Katsuki. Şuan ortaokulun 2. sınıfnda, yani 8. sınıftalardı. ''Teşekkür ederim Kacchan!'' Izuku Katsuki demek istemişti, fakat ağzından Kacchan olarak çıkmıştı. ''Kacchan mı? Bir tür lakap mı bu?'' Katsuki bu çocukça lakap karşısında şaşırmıştı. ''Evet, bundan sonra sana Kacchan diyeceğim.'' Izuku gülümsedi, Katsuki'nin içi gitti. ''O zaman bende sana Deku derim.'' Fazla uğraşmamıştı bu lakap için Katsuki. ''Anlamı ne peki?'' Izuku merakla sordu. ''Hiçbirşeyi başaramayan, gereksiz.'' Katsuki şeytanice güldü. Izuku'nun yüzü düşmüştü. ''Tamam, şunu öğretmene götürmem gerek. Görüşürüz Kacchan!'' sahte de olsa bir gülümseme yerleştirdi Deku.

''Lanet olsun, çık aklımdan. Yeter artık! İstemiyorum, seni hatırlamak istemiyorum!'' Katsuki kendi kendine bağırıyordu. Bunu duyan komşusu hemen kapıyı çaldı. ''Geliyorum, bekle azıcık!'' Katsuki, anı böldüğü için komşusuna içinden bir küfür savurdu ve yaralı eli ile kapıyı açtı. ''İyi misiniz Bay Bakugou?'' gelen komşusu Momo Yaoyorozu'ydu. Hem liseden sınıf arkadaşı hemde komşusuydu. ''Evet, şimdi evine git ve b*ktan işine dön.'' Katsuki sinirli olmamasına rağmen Momo'ya sert davranırdı. Oysaki Momo'nun çok yardımı dokunmuştu ona. ''Tamam, bende sana güzel haberler vermeye gelmiştim.'' Momo buna tepki vereceğini biliyordu Katsuki'nin. ''Nedir, söyle ve zamanımı harcama at kuyruğu.'' Katsuki umursamıyor gibi davransa da umursuyordu, en çok yıpranan kişi oydu. Ve ondan sonra da Ochaco tabii. ''Izuku'yu sizin çıkmaya başladığınız Sakura ağacının altında görmüşler, fakat yanına gitmeye yeltendiklerini anladığı anda koşarak oradan uzaklaşmış. Iida ve Denki ara vermeden onu arıyorlar.'' 

Pollyanna - BakuDeku -Where stories live. Discover now