-19. Gerçekler-

2.1K 92 50
                                    

"Hey sıra sana geldi! Doğruluk mu cesaret mi?" Pansy'nin bağırmasıyla irkildim.

"Pardon dalmışım. Doğruluk."

"Güzel. Öp, öldür, evlen; Mattheo'nun babası, Draco'nun babası, Profesör Snape?" Sorusu ile göfaltaşı gibi açılmana neden olmuştur.

"Parkinson sınırlarını zorlamak bence."

"Hadi ama Rora. Bu sadece bir oyun." Blaise, Pansy'nin konuşmasına izin kullanmayı atladı.

Elimdeki ateş viskimden birkaç yudum alıp göz devirdim. Kafamı çevirdiğimde bana yaklaşmakta olan Draco'yu gördüm. Birkaç kişiyi selamlaştıktan sonra yanımıza ekibimizle selamladı. Pansy, benim bakışlarımı bakışlarından bakın. Malfoy'u gördüğü.

"Tam zamanında geldin Dray. Aurora'da babanın ne kadar seksi biri olduğu hakkında konuşuyordu." Blaise'e doğru kayarak koltukta yer açtı ve Malfoy'un oturmasına izin verdi. Onun gelişinden dolayı kalkmaya karar verdim, şu anda ona tahammül edemezdim.

"Bir yere mi gidiyorsun Aurora?" Astoria'da elinde bir ateş viskisi ile koltuklara geldi ve Draco'nun koltuğunun ucuna geçti.

"Senin tam olarak derdin ne? Draco'yu istemiyor muydun? Al senin oldu. Artık benimle uğraşmayı kesmelisin." Cevap vermesine izin vermeden arkamı dönüp ilerlemeyi planlıyordum ama hızlıca yanıma gelip kolumdan çekti. "Mattheo Riddle ha? Gözün yükseklerde." Astoria'nın gülüyordu.

"Bir dakika bir dakika, ne alaka?" Pansy hemen atladı.

"Aurora ve Mattheo yatıyormuş. Yani güzeller güzeli prensesimiz düşündüğünüz kadar saf değilmiş. Burada Draco'yu ne kadar sevdiğine dair hikayeler uydururken bir yandan sevgilisinin kuzeninin altına nasıl gireceğini planlıyormuş." Ağzım şokla aralandı. Hiçbir şey söyleyemeden Draco'ya döndüm. O da benim kadar şaşkındı.

"Aurora bu doğru mu? Yani onunla birlikte mi oluyorsun?" Adrian, Draco'nun ağzını açmadığını görünce hemen atladı.

"Tabii ki doğru. Şuna baksanıza kendini bile savunamıyor. Ayrıca Gryffindor binasındaki zavallı bulanık arkadaşların bunu öğrenince senin hakkında ne düşünecekler acaba?" Bu çok fazlaydı. Astoria çizgiyi aşmıştı. Bana dediği hiçbir şeye ses çıkartmamıştım ama arkadaşlarıma karşı bu kelimeleri kullanamazdı. Birkaç adım ilerledim ve önünde durdum. "Sen Draco'yu istemiyorsun değil mi? Asıl derdin benim. Sen ben olmak istiyorsun. Sende olmayan her şeye sahip olmamı kıskanıyorsun. Her adımımda arkamda duran destekleyici bir aile, muhteşem arkadaşlarım, güzel yüzüm, eziğin teki olan eski erkek arkadaşım ve son olarak senin pis ellerinin ona dokunmasına asla izin vermeyecek olan Mattheo." Güldüm. "Eğer bir daha arkadaşlarım hakkında konuşursan seni öldürürüm. Bunu sakın unutma." Çantamı alıp ortak salondan çıktım.

Güldüm. Her adımımda arkamda duran aile bireylerim ve muhteşem arkadaşlarım yaptığım şeyi öğrenince muhtemelen benden nefret edeceklerdi. En azından Astoria'ya haddini bildirmiş olmanın mutluluğu vardı üzerimde.

Saatlerdir Snape'in verdiği saçma sapan ödevlerle uğraşıyordum. Bu adam beni öldürecek diye düşündüm kendi kendime. Bu kadar ödev vermesine gerek var mı gerçekten? En azından iki sayfa kaldı diyerek kendimi avutmaya çalışırken -bu çok mümkün olmasa bile- kapı çaldı.

Kapıyı gülümseyerek açtığımda karşımda gördüğüm kişi beni şaşırttı. "Draco?"

"Aurora?" Gördüğüm isimle yüzümdeki gülüş soldu.

"Ne var niye geldin?"

"İki gündür bana bir açıklama yapmanı bekliyorum. Bana seni aldattığım için demediğin şey kalmadı ama aynısını sen de bana yapmışsın!" Oldukça sinirliydi. Bu hali komik gelmişti ama ciddiliğimi bozmadım. "Ya sen şaka mısın? Ben seni aldatmadım. Ha tabii bana takıntılı olan aptal sevgiline güvenip beni yargılayacaksan bir şey diyemem."

"Asıl sen şaka mısın? Kendini savunmadın bile! Neye inanmamı bekliyordun?" Seslerimizi duyup koridora doluşmuş slytherin öğrencilerini gördüğümde Draco'yu odama alıp kapıyı kapattım.

"Ben seni hiçbir zaman aldatmadım. Evet Mattheo ile birlikte oldum ama tamamen senin Astoria ile olan ilişkini öğrendiğim içindi. Sinirliydim sadece. İstediğim her zaman sadece sendin, aptal kuzenin Ya da diğer arkadaşların değil."

"Hiç uyanmayacaksın sandım Black. Derse 10 dakika kaldı ve kahvaltıyı kaçırdık. Acele etmelisin." Gözlerimi açtığımda gördüğüm ilk şey Draco'nun kravatını bağlamaya çalışmasıydı. Dün gece asla yapmamam gereken bir şey yapmıştım.

"Sen. Ne?" Anlık şaşkınlığım yüzüme vurmuş olmalıydı ki Draco gülümsedi. "Hadi kalk. Bak ben hazırım, derse gidelim."

"Sen git ben hazırlanıp gelirim."

"Emin misin?" Göz devirdim. "Git dedim." Kafasını salladı ve bana yaklaştı. Dudağımdan öptüğünde kendimi çektim. O ise bunu umursamadan arkasını dönüp çıktı.

Dün gece olanlar kabus olmalıydı. O beni aldatmıştı. Hemde defalarca. Bense bir aptal gibi davranıp en ufak yakınlaşmamızda gardını indirmiştim. Ayrıca onun şu anda bir sevgilisi vardı.

Draco'ya karşı hiçbir şey hissetmiyordum. En azından buna emindim.

Aylar sonra bölüm atıyorum KWNDŞQEJPDWKR. Neyse artık daha düzenli atarım umarım. 🤍🤍

Crucio|Mattheo Riddle&Draco MalfoyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin