1.0

981 76 7
                                    

×××

Akın'dan,

Aren bana garip bakışlar atıp önüne geri döndü. Bu kızı böyle şaşırtmak çok hoşuma gidiyordu. Hediye faslından sonra herkes kendi kafasında takılırken hala Aren'in arkasında dikiliyordum.

"Bana hala iddia ödülümü vermedin Aren."

Bir anda bana dönüp ağzımı kapattı. Ne dedim ki?

"Sussana. Kesinlikle mazoşist olduğuna karar verdim. Ama burada olmaz!"

Elini ağzımdan çektim.

"Eve de gidebiliriz ama erken değil mi?"

"Ne için seni daha rahat öldürebilmem için mi?"

"Fenerbahçe'ye ısındırma çalışmaları yapmam için."

"O işi geç canım. En başında da dedim sana!"

"Göreceğiz bakalım Aren hanım."

"Adım Aren değil."

"Bir saattir ve uzun bir süredir Aren diyorum ama?"

"Fark ettim. Annen baban adına katlanıyorum ama bir daha olmasın!"

Yanımdan ayrılıp Efsane'nin yanına gitti. Bende biraz takılmak için arkadaş grubumun yanına döndüm. Birkaç kız ve erkek takılıyorduk. Üzerimde bakışlar hissediyordum. Kafamı kaldırıp karşıma baktığımda İpek'in bana baktığını gördüm.

"Yüzümde bir şey mi var İpek?"

Gözlerini ard arda birkaç kez kıprtı ve telaşla cevap verdi.

"Ha yok. Dalmışım ben öyle."

"Anladım."

Ah yakışıklılık başa belaydı gerçekten. Telefonuma bildirim gelince kilidi açtım.

Laz kızı: Bakıyorum da hemen ortama girmişsin.

Akın: Anlamadım?

Laz kızı: İpek diyorum yedi bitirdi diyorum seni.

Laz kızı: Hayır neyine baktıysa o kadar.

Akın: Çıkışta bana bir şey diyecekmiş.

Akın: Sence ne diyecek Laz kızı?

Akın: Bir kız olarak yorumda bulun isterim.

Kafamı kaldırıp onun olduğu tarafa baktım. Telefona bir sinirle bakıp ekranı kıracak gibi tuşlara basıyordu.

Laz kızı: Ne bileyim ben. Kız yanında işte sorsana!

Laz kızı: Sen de pek meraklısına İpek'e galiba.

"Akın uzun zaman olmuştu bir araya gelmeyeli. Seni gördüğüme çok sevindim."

"Bende öyle İpek."

Diğerleri kendi aralarında sohbete devam ediyorlardı. İpek yanıma gelip elini koluma koydu.

"Aslında seninle konuşmak istediğim bir konu vardı Akın."

"Çıkışta konuşuruz olur mu?"

"Olur hatta daha iyi olur."

Sonra İpek ile derin ve eğlenceli bir sohbete daldık. Keyifle konuşurken sertçe kafenin kapısının kapandığını duydum. Kimin gittiğine bakmak için döndüğümde geç kalmıştım çoktan çıkmıştı giden kişi. Etrafıma baktığımda Aren'i göremeyince onun gittiğini anladım. İpek'e bir şey demeden hızlıca çıktım. Sağ eli ile kolunu tutmuş yürüyordu. Arkasından koşup durdurdum.

"Aren ne old-"

Yüzüne baktığımda ağladığını gördüm. Hızlıca iki elimi de yanaklarına koyup yaşlarını silerken geri adım attı ve kollarımdan kurtardı kendini.

"Bir şey yok. Annem aradı gidiyorum."

"Ama daha erkendi. Hem beraber gideriz diye düşünmüştüm ben uzun zamandır-"

Sözümü kafeden çıkan bir adet İpek kesmişti.

"Akın!"

Aren'in yüzüne bakarken hafifçe güldüğünü gördüm. İçten değil alayla gülüyordu.

"Sana iyi eğlenceler Akın."

Arkasını dönüp ayağındaki ayakkabılara rağmen koşmaya çalıştı. Arkasından gidecektim ki İpek önümde durdu.

"Akın. Konuşacaktık."

Gözlerim hala koşan Aren'deydi.

"Konuşalım İpek."

"Şey aslında. Ben senden hoşlanıyorum Akın."

"Neyimden?"

"Ne?"

Bıkkın bir şekilde tekrarladım.

"Neyimden hoşlanıyorsun İpek?"

Biraz durdu ve düşündü.

"Hoş bir çocuksun Akın. Senden kim olsa hoşla-"

"Sağol İpek ama ben zaten birinden hoşlanıyorum ve ondan henüz bir cevap almadım. Bir delikanlı olarak da onun cevap vermesini beklemeden insanlara şans vermem."

Yanından gidecektim ki aklıma gelen şeyle geri döndüm.

"Ve hatırladığım kadarıyla sen beni zaten bir kere reddetmiştin."

Telefonumu kafede bıraktığım aklıma gelince geri dönüp onu aldım. Artık Aren'e yetişmem de imkansızdı en iyisi eve gidip mesaj atmak ya da aramaktı. Kendi evime doğru yürümeye başladım. Bu sırada da Aren'i arıyordum ama açmıyordu.

Akın: Kızım bak şu telefonuna be.

Akın: Ne olduğunu anlamıyorum Aren!

Akın: Sikeyim böyle işi. Umarım evine sağ sağlim ulaşmışsındır.

Akın: Bir umut bu mesajları görürsen.

Akın: Aren ben sana birkaç kez yalan söyledim evet.

Akın: Ama bir şey konusunda hiçbir zaman yalan söylemem. Ben senden gerçekten çok hoşlanıyorum Aren.

Akın: Hislerim konusunda yalan söylemem inan bana.

Eve girip annemlere görünmeden odama geçtim. Mesajlarım gitmemişti bile. Telefonu kenara atıp kafamı dağıtmayı denedim. Kitap okumaya çalıştım ama ikinci sayfada aklıma Aren gelince kapattım. Su içmeye mutfağa gittim. Bu sırada kapı çaldı. Kapıyı açtığımda spor kıyafetleriyle duran bir Aren vardı karşımda.

"Basketbol?"

Elindeki basketbol topunu bana attı.

"Kazanırsam Trabzonspor armasının orada çekildiğimiz fotoğrafları hikayende paylaşırsın. Kaybedersem Instagramı aktif kullanmaya başlarım. Ne diyorsun?"

Elini kaldırıp sahada yaptığım gibi serçe parmağını uzattı bana. Daha bir saat önce nasıl bir haldeydi şimdi iddiaya girmek istiyordu. Geri çevirmeyecektim.

"Kabul."

Serçe parmağımı parmağına doladım ve yüzüne baktım. Emin olduğu şeyler vardı ve emin olmakta haklıydı. Basketboldan nefret ederim.

×××

Yeni zorlu bir iddia. Bakalım kazananı kim olacak?

Laz Çarpması •Texting•Where stories live. Discover now