8.Bölüm : Veda Busesi

192 9 0
                                    


Herkese yeni bölümden merhaba! 

Bol yorum yazarsanız sevinirim. Bu hikayede sizin de fikirleriniz önemli. O yüzden yorumlarınızı ve düşüncelerinizi esirgemeyin. 

Bölüm Şarkısı : Pera - Veda Busesi

İyi okumalar..

---

---

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

8.Bölüm : Veda Busesi

Bir varmış, bir yokmuş...


En çok kim tarafından üzülmekten korkuyorsak o üzüyordu bizi. En beklemediğimiz şeyleri yaptığında asla yapmaz dediklerimiz. O zaman insanoğlu bir kere daha güvenmemeyi anlıyordu. Şu dünyada babana bile güvenme diye bir söz vardı. Bu söz benim üstümde denenmiş ve onaylanmıştı. Ama beni en çok üzen ise babamdan bile daha çok güvendiğim adamın oğlumuza ateş açmasıydı. Bunu ondan asla beklemezdim, asla. Ama asla asla dememeyi öğrenmem gerekiyordu çünkü herkes her şeyi yapabilecek kapasiteye sahip.

Ben dağ başında bir kasabaydım. Çok şiddetli bir yağmur yağdı ve sel oldu. Bütün evlerimin duvarları çöktü, hepsi yıkıldı. Sel bitti, sular çekildi, geride bir harabe kaldı... Sağlam kalan sadece iki ev kalmıştı. Sonra bir güneş doğdu. Kökleri sökülen ağaçlarımın yerini filizler aldı. O kasabaya bir ev daha yapıldı. Hepsinden daha sağlam. Yıkılan evlerin enkazları kalktı. Bir sürü ev bulunan kasabam bir sel ile beraber bütün fazlalıklardan kurtulmuş ve sadece sağlam olan evlerle varlığını sürdürmüştü. O kasabadaki kalan iki ev Ediz ve Asya'ydı. O kadar evin arasından tek sağlam kalan onlardı. Sonra Rüzgar girmişti hayatıma bir güneş misali ve hepsinden daha sağlam bir ev inşa etmişti. O beni enkazın içinden çıkarmış, hayatla buluşturmuştu.

İçinde oturduğum arabadan uzun uzun karşımdaki eve bakıyordum. Ne kadar gitmek istemesem de gitmek zorundaydım. Onarın yüzünü görecek olmak içimde tuhaf bir his oluşturuyordu. Kapının önüne koysa da ailemdi onlar benim.

Kendine gel Dila! Hiç bir anne baba evladını karnında bebeğiyle kapının önüne koyamaz.

Haklısın İç Ses, haklısın. Anahtarı çıkartıp arabanın kapısını açtım. Telefon tutacağında duran telefonumu alıp arabadan indim. Kapıyı kapatıp arabadan indiğimde koruma Ahmet abi yanımda belirdi. Demek hala buradaydı. Ben bile gitmiştim ama o hala buradaydı. Babamın en güvendiği adamıydı Ahmet abi. "Dila Hanım, hoş geldiniz," deyip önünü iliklediğinde başımla selamlayıp adımlarımı eve ilerlettim. Kapı ben çalmadan açılınca karşımda daha önce hiç görmediğim bir hizmetçi duruyordu.

Onu es geçip içeri girdim. Salona girdiğimde Rüzgar'ın sesi kulaklarıma doldu. Asya onu kucağında sallarken Rüzgar beni gördü ve ağlaması daha da arttı. Yanına gidip onu kucağıma aldığımda kollarını boynuma dolayıp hıçkırarak "Anne," dedi. Sesi ağladığından dolayı tuhaf çıkıyordu. "Geldim annem, buradayım," deyip sırtını sıvazladım. "Sakin ol bebeğim."

PARAMPARÇAWhere stories live. Discover now