Cumartesi.
06.10
Kaya: Uyudun mu?
Doğu: Uyumadım.
Kaya: Ben eve girdim şimdi.
Kaya: Haber vereyim dedim.
Doğu: Gitmesende olurdu aslında.
Kaya: Mecbur olmasam gitmezdim.
Doğu: Bari arabayla bırakmama izin verseydin.
Kaya: Ehliyetin yok bokun yok.
Kaya: Öyle konularda risk almam ben.
Doğu: Amelesin çünkü aq
Doğu: İlla canın çıkana kadar yoracaksın kendini.
Kaya: Niye eziyorsun amk?
Doğu: Şerefsizim çünkü ;)
Kaya: Kendini bilen erkeklerden hoşlanırım.
Doğu yazıyor...
| Doğu çevrimiçi.
Doğu yazıyor...
| Doğu çevrimiçi.
Kaya: Bi dk
Kaya: O anlamda söylememiştim.
Kaya: Yani o anlamda söyledim de senden hoşlanıyorum anlamında söylemedim.
Doğu: Benden hoşlanmıyorsun yani?
Kaya: Abi
Kaya: Konuştukça sıçtım galiba.
Doğu: Siktir et.
Doğu: Alıştım.
Kaya: Hoşlanıyorum oğlum.
Kaya: O yüzden doğru düzgün anlatamıyorum kendimi zaten.
Doğu: Bu da açık açık söylediğin ilk konuşma oldu sanırım.
Kaya: Oha harbiden söylemişim.
Doğu: SENİ ÇILGIN.
Kaya: Bir saat sonra mekana geçmem lazım ama kolumu kaldıracak halim yok.
Doğu: Kurtarayım mı seni bu hayattan, he?
Doğu: Çekip alayım mı pezevenklerin elinden?
Kaya: Biraz da karakterin olsaydı tam evlenilecek adamsın da
Kaya: Yok maalesef.
Kaya: Allah hepsini bir anda vermiyor işte, isyan etmemek lazım.
Doğu: Bu halimle seni kapıma köpek ettiysem
Doğu: Bir de karakterli olsam...
Kaya: Şerefsizliğini balla bölüyorum canım ama
Kaya: Kalbimi gösterip bunu istiyorum, dediğin kısmı bir hatırlatmak isterim.
Doğu: NÖ ÖSTÖDÖĞÖMÖ SÖN ONLO.
Kaya: Çok romantiksin amk karaktersizi.
Doğu: Oğlum bırak Allah aşkına ya.
Doğu: Sen ne anlarsın romantizmden
Doğu: Gelmiş beni kalaylıyor birde.
Kaya: Doğu
Kaya: Yordun beni aq.
Kaya: Hayatıma girdiğinden beri gün yüzü görmedim.
Doğu: Sen "you're my sunshine my only sunshine" diye serenat yapılacak adamdın da ben kıymetini bilemedim Kayacığım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
sınır hattı
Teen FictionVenüs'ün kitabıdır, o dönene kadar bu hesapta geçici olarak bulunmaktadır.