love of psyche & eros

87 11 1
                                    

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"ateş; yukarıya, kendi has maddesi içinde daha uzun zaman dayandığı yere doğru yapılışı gereği nasıl yükselirse ruh da tutkunluğu içinde manevi hareket olan arzuyu duymaya başlar ve sevdiği şeye kavuşmadıkça asla duraklamaz

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"ateş; yukarıya, kendi has maddesi içinde daha uzun zaman dayandığı yere doğru yapılışı gereği nasıl yükselirse ruh da tutkunluğu içinde manevi hareket olan arzuyu duymaya başlar ve sevdiği şeye kavuşmadıkça asla duraklamaz."

- ilahi komedya/araf- dante alighieri.



ege kıyısında bulunan milet kenti kralının üç güzel kızı vardır, fakat üçüncü kızı psyche (ruh demek. ruh bilimi kökenini buradan alır.) kardeşlerin en güzelidir. psyche bir türlü evlenemez, çünkü hiç kimse bu kadar güzel bir kızla evlenmeye cesaret edemez. halk psyche’nin güzelliğine kendini o kadar kaptırır ki; tanrıça aphrodite’i unutup, tapınağına gitmez olurlar. aphrodite, güzeller güzeli psyche'yi kıskanmış, başına getirmedik şey bırakmamıştır. oğlu eros, psykhe’ye aşık olunca ona daha zorlu görevler vererek yıldırmıştır.

aynı zamanda kıskanç tanrıça, oğlu eros’u çağırır ve psyche’yi aşk oklarıyla dünyadaki en çirkin yaratığa aşık etmesini emreder. kral kahinlere danıştı, kahinlerden aldığı bilgiye göre, psyche’nin kocası olacak çirkin yaratık, gece yarısı bir kaya üzerinden gelip onu alacaktı. bu duruma çok üzülen kral, kadere boyun eğip biricik kızı güzeller güzeli psyche’yi kendi elleriyle dilek dağı’na götürüp, kayanın üzerine oturtup, kente geri döndü. ne var ki eros’un oku bu kez kendi yüreğine isabet etti ve eros kıza aşık oldu. meltem tanrısının da yardımıyla gecenin sessizliğinde esen rüzgarla birlikte kızı alıp saraya götürdü. eros kimliğini psyche’den sakladı ve ona yüzünü asla göstermedi.
bu yüzden birlikte oldukları oda hep karanlıktı. birbirlerini çok seviyorlardı, eros’un tek isteği onu böyle kabul etmesi, aşkıyla yetinmesi kim olduğunu, bilmeyi ve görmeyi istememesiydi.

🎨cupid and psyche, antonio canova, 1793🎨

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

🎨cupid and psyche, antonio canova, 1793🎨

gündüzleri yalnız, geceleri ise kocasıyla geçiren psyche’nin aklına ailesi gelmeye başladı. insanlar psyche’nin canavar tarafından yok edildiğini düşündüler. pscyhe bir gece sevgilisine, onun iyi olduğunu görüp üzülmemeleri için ailesiyle görüşmek istediğini söyledi ve eros kabul etti. ailesi, onu görünce çok sevindi. kardeşleri yaşıyor olmasının sevincini çabucak unutup, kıskançlık içinde sarayı gezdiler, görkemi karşısında küçük dillerini yuttukları sarayda, psyche’ye kocasını görmesi gerektiğini, eğer canavarsa ve bir çocuğu olursa onun da canavar olacağını söyleyerek içine kurt düşürdüler. psyche’nin içini bir şüphe kapladı. ne yapıp edip sevgilisini görmeye karar verdi. gece olduğunda sevgilisi geldi. psyche kendini, sevgilisinin ve uykunun huzurlu kollarına bıraktı. sevgilisi uykuya dalınca; psyche yataktan kalkıp, kandili eline aldı ve elinde kandille yatağa yaklaşıp biricik eşinin yüzüne baktı. baktığında eros’un güzelliğinden dili tutuldu. karşısında kanatlarını serip yatan kocası, dünyanın en güzel erkeğiydi, gözlerinin önünde çirkin bir yılanı değil de, dünyanın en yakışıklı gencini görünce öylesine büyülendi ki aşkın verdiği dalgınlıktan elindeki kandilden birkaç damla yağı eros’un üstüne damlattı. büyük bir acıyla gözlerini açan eros, aldatılmışlık duygusu ve hayal kırıklığı içinde uyandı. aşkı ihanete uğramıştı bu yüzden kanatlarını açtı eros, uçup gitti. karşısında gördüğü karısına kızıp sarayı terketti ve tüm saray yok oldu.

psykhe, hatasını anladı. eros’suz yaşamak istemiyordu bu yüzden kendini çetin sulara bıraktı. fakat sular da hüzünlüydü, bu güzelliğe acıdılar onu öldürmediler. psykhe, eros’u bulmak için dünyayı dolaştı, bulamadı. psyche, kaybettiği aşkını dünyanın dört bucağında çaresizce arar. hatasını telafi etmek için tanrıları rahatsız etti, kapılarında süründü fakat nafile. son çare olarak gururunu hiçe sayıp aphrodite’e başvurur zavallı kızcağız. yardımı için yalvarır, aphrodite bir anneydi, şefkatliydi onu anlayabilirdi.

hiç de öyle olmadı, öykünün kötüsü kıskançlık, aphrodite'in damarlarına işlemişti. aphrodite kızı sınamak için, bir dizi güç ve gerçekleştirilmesi oldukça zor olan görevler verir. yerin yedi kat dibindeki, ölüler ülkesine inmek gibi çok tehlikeli görevlerdir. psyche, görevlerini yerine getirir. hayat yola çıkan herkesi varması gereken yere götürür.

son görevinde psyche, persephone’nin kutusunu alıp dönerken kutuyu açar. kutuda derin bir uyku vardır ve psyche uykuya dalar. eros, bunu görür ve çok korkar, ya ölüm uykusuna dalarsa?

 eros, bunu görür ve çok korkar, ya ölüm uykusuna dalarsa?

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


🎨cupid and psyche, anthony van dyck, 1638🎨

kucaklayıp sarayına getirir. uykusundan uyanmayan psyche için yardım diler. tanrıların tanrısı zeus’a yalvardı, yakardı. zeus da bu aşka üzülmüştü, bu yüzden eros’un isteklerini kabul etti. psyche’ye ölümsüzlük şerbeti yani ambrosia içirilir. psykhe artık ölümsüz olmuştu ve olimpos’ta kavuştular. tanrıların huzurunda evlendiler. sonsuza dek birleşirler. ‘hedone’ (haz) adında bir kızları olur.

ruh aşkını kaybetmişti fakat yine de peşinden koştu. ruh ve aşk birbirlerine her zaman kavuşur.

🎨the abduction of psyche, 1895 by adolphe-william bouguereau, oil in canvas, 209×120cm🎨

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

🎨the abduction of psyche, 1895 by adolphe-william bouguereau, oil in canvas, 209×120cm🎨








keeping up with the artHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin