HAYAT TRENİ

129 69 52
                                    

Beni içine çeken bir bataklık nerde tutunmak için bir ağaç dalı görsem de hepsi bana çok uzaktı.. 

Karanlığın içinden sesler geliyor, cama başımı yaslıyorum kalbimin sessiz çığlıklarının gerçek hâli sanki. Birisi acı çekiyor, birisi yalvarıyor. Birileri hâlâ zayıf, birileri hâlâ güçlü değil, birileri hâlâ yaralı, birileri kırgın, birileri yanlız, birileri kalabalıktan şikayetçi, birileri ilgisizlik görmüş, birileri gördüğü ilgiden şımarmış, birileri karnını doyuracak ekmek için çöpleri gezerken, birileri yemediği ekmeği çöpe atmış, birileri ağlarken birileri gülmüş, birileri üzülmüş, birileri mutlu olmuş, biri severken diğeri gitmiş, biri gitmiş bir gelmiş, biri ölmüş biri doğmuş bu döngü hep devam etmiş.

Hayat çok adaletsizmiş, kimini hiç güldürmez, kimine kahkahalar attırırmış. Ben hayatın hiç güldürmedikleri arasındaydım. Aslında daha hayatın başındayım ama bu hayatta yaşayabileceğim her şeyi yaşamış gibi hissediyorum. Çok uzun yollar aldım. Ben bu hayat treninin uzun yol yolcususuyum sevgilim, açık konuşmak gerekirse birazda yorgunum. Sana gelmek istedim, bu yollar sana çıksın istedim. Çok denedim ama hep sensizliğe gelebildim, hiç sana gelemedim.

Ben çok yol aldım bu hayat treniyle, ben sana gelebilmek için çok yol aldım sevgilim. Ama aldığım yolların hiçbiri sana çıkmadı. Ya ben hep yanlış yolları gittim. Ya da sen hep benden kaçtın. Oysa ben senin beni bıraktığın yerde de çok beklemiştim, belki bir gün gelirsin diye hep bıraktığın yerdeydim. Ama anladım ki sen gelmeyeceksin sevgili, o yüzden ben sana gelmek istedim.

Bu gece de sessizlikte, sensizlikle birlikte yol alıyorum bu dar sokaklarda. Belki anlatmak kadar anlaması da zordur seni. Hani gelmeyecek olanı beklemek gibi seni sevmekte.. imkânsıza yakın ve yalın bir umut var içinde. Gelmeyecek biliyorsun ama bekliyorsun. Sevmeyecek biliyorum, belki seviyordur diyorum ama papatyalara seviyor mu sevmiyor mu diye sormaya korkuyorum.

Gözleri güzel diye seviyorum mesela, karşılık beklemeden. Kalbini seviyorum ben senin. Sen bilmezsin kalbinin 1 dakikada kaç kez çarptığını ama bana sorsan bir aşk masalını ezberler gibi ezberledim ben seni. En ince sevdâsından en hüzünlü ayrılığına kadar. O kadar uzaklardan izledim seni ama sorsan yere düşen saç telini bilirdim ben senin. İçtiğin sigaraları boşver şimdi de, yere attığın izmaritlerde arardım ben senin dudaklarının tadını.

Ben senin dışına değil içine akan gözyaşlarını bile bilirdim. Gülerken biraz buruk gülerdin mesela. Anlamasınlar üzüldüğümü derdin, ama ben anlardım sevgilim. Gülüşündeki hüznü bırak öpüşündeki heyecanı, ellerinin titremesini bile bilir de severdim ben seni. Ben seni gülüşünle değil gözyaşlarınla da severdim.

Yalan yok sevgilim parfümünün kokusunu da severdim ama tenin bir başka kokardı bana. Ben esen yelde kokunu ararken sen elini tutacak kız arardın. Nasıl da içim giderdi sevgilim var yazma dediğin zamanlar. Susardım, bir şey diyemezdim. Ne denirdi ki zaten? Gel dediğin adam sana git dediğinde.. ?

Sonra neden bu yazar çok kısa yazıyor, git diyen adama ne yazılır ki siz söylesenize?

Koray Avcı bir şiirinde der ki:

Ben yazmayı pek bilmem dünya güzelim
Sadece geceler ışığı kovalarken
Gelir aklıma birkaç kelime
Şafak söker ben hala oturduğum yerde sayıklarım o şarkıyı
Bazı bazı dem tutar kirpiklerim
Dans eder damlalarla
Bir türkünün ezgisi gibi temizlenir gözbebeklerim
Garip gelir akşamlara kadar başını beklediğim günler
Sen okulda içerde istikbalini gözlerken
Ben dışarda hapis beklerim umutlarla başbaşayken
Çok düşünürdüm o vakitleri

Öyle ya
Türkü gibiydi saçların
Türkü gibiydi gözlerin
Sen bakmaya doyamazdın ben türküleri mi söylerken
Her yazdığımı sana dinletirdim
Bilmezdim ben nerde ne koyulacak
Virgülle noktayı hep sevgili zannederdim
Biri kaybolurken öteki yok olacak
Ben yazar hüzünlenirken
Sen ayır şu kelimeleri derdin
Ben imlanın sırası mı derken
Sen karalayıverirdin
Şimdilerde daha çok karalar oldum hatalarımı geldikçe aklıma
Sonra dersin ki;
Neden bu kadar çok sigara içersin?
Ama söz sevgilim bir daha yazarsam sana bu kelimeleri.
Verdiğim sözleri sözlükten bakıp yazacağım

Ben yazmayı pek bilmem dünya güzeli
Zaten yazsamda da anlamazsın
Canım sıkıldıkça karalarım
Onda da iki damla gözyaşı akıtırsın yalnızlığına ortak olan o geçmiş anıların hatrına..

Bu şiir sevdiği için bir damla da olsa göz yaşı akıtanlara, sevip de kavuşamayanlara gelsin diyelim mi?

Sizleri çok seviyorum biricik okurlarım.. Umarım beğenmişsinizdir, sağlıcakla kalın.

Hoşçakalın..

GENÇ BİR KIZIN GÜNLÜĞÜHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin