Yalan

66 29 4
                                    

Kutuyu bırakıp mutfağa geçecektim ki sanki arkamda biri varmış gibi hissettim.Arkama döndüm ama hiçbirşey göremedim.Her an kendimi kollamam gerekiyordu.O şerefsiz geldiğinde elimde ona zarar verecek birşey olmalıydı.Kendime atıştıracak birşeyler hazırlayıp yedikten sonra oturma odasına doğru gittim.Pencereden dışarıya baktım.Hava çok güzeldi.Gece olsa şimdi beraber yürüyüşe çıkardık ama madem beraber yapamıyorduk ben onun yerine de yapacaktım...

Kulaklığımı yanıma alıp yürümeye başladım.Yine bir adım atacakken ayağıma birşey takıldı ve yürümemi engelledi.Yere dogru eğildiğimde yine o notlardan biri olduğunu anladığım notta "Belki yarın yada yarından da yakın." yazıyordu.Bu kesinlikle beni izlediğinin kanıtıydı belki de az sonra karşıma çıkacaktı.

Saat iki olmuştu ama ben hala eve çıkmamış yürüyordum.İçimdeki kötü enerji bir türlü kaybolmuyordu.Eve doğru yürüyordum.Yürürken ben çok sessizdim ama düşüncelerim susmuyordu.Sanki biri benim bu kadar düşünceli olmamı dilemiş her ayrıntısına kadar düşünmemi istemiş gibi...

Eve vardığımda asansörün çalışmadıgını gördüm.Merdivenlere çıkmaya basladım ama merdivenler normal halinden kaygandı hemde çok fazla kaygandı.Arkamdan biri kolumdan çekip yüz üstü beni yere fırlattı.Çok hızlı olmuştu tahminim olarak arkamda da o şerefsiz vardı.Yüzüm kan içinde kalmıştı.Arkamdaki kişi kimse kollarımı bırakmaya niyeti yok gibiydi.Yavas yavaş bilincim kayboluyor dünyam kararıyordu...

Uyandığımda ilk gördüğüm şey bembeyaz bir tavandı.Hareket etmeye çalışıyordum ama hareket kabiliyetimi nerdeyse sıfıra indirmişlerdi.Başımda çok feci bir ağrı vardı.Ellerimde ve ayaklarımda belirli bir yere kadar gidebilen zincirler vardı.Hiç korkmuyordum ama o intikamı almadan da ölmeyecektim buna emindim.Yavaş yavaş kendimi doğrulttuğumda tam arkamda bir hasta yatağı ve üzerinde uyuyan bir genç kız vardı.Peki bu genç kızın benim olduğum yerde ne işi olabilirdi ki.Her yaptığım harekette zincirler canımı yakıyordu ama bu hiç umrumda değildi.Hasta yatağına doğru ilerledikçe genç kızın yüzü daha da belirginleşiyordu.Bir adım daha attığımda çok büyük bir şoka uğramıştım.Bu kız benim sevdiğim kızdı bu kız benim Gecemdi.
Çok büyük bir şoka uğramıştım biz onu bir haftadır ölü olarak bilirken o burda acı çekiyordu.Keşke daha önce bu şerefsiz beni yanına almış olsaydım.Gecenin yüzü vücudu her yeri berbat haldeydi her yerinde morluklar ve bıçak izleri vardı.Yüzü bembeyaz olmuştu.

"Gece bitanem ben burdayım uyan güzelim ben geldim."

"Gece gözlerini açmıştı ama hiçbir tepki vermiyor sadece yüzüme bakıyordu."

"Bitanem bak ben geldim seni kurtarmaya geldim.Gerekirse senin için ölürüm ama seni kurtaracağım.Sen beni özlemedin mi?
Bi cevap ver yalvarırım öyle bakma yüzüme."

"Vah vah vah ne dramatik sahne gözlerim yaşardı!"

"ŞEREFSİZ NE YAPTIN SEN ONA.SENİ MAHFEDECEĞİM GEBERTECEĞİM SENİ.ONA YAPTIKLARININ AYNISINI SANA YAPACAĞIM."

"Şaka yapıyor olmalısın çünkü bu durumdan bi çıkışın yok zaten ikinizde öleceksiniz neyi deneyeceksin yüzüme tükürmeyi mi yoksa bagırmayı mı.Ha pardon onu da yapamazsın sadece senin bi ağzını kapamama bakar."

"Ne yaptın ona niye tepki vermiyor?"

"Maalesef ona fazla ağır bir ilaç pardon zehir vermiş olabilirim."

"Ne verdin neden bahsediyorsun sen?"

"Bütün hareketlerini,duygularını bastıracak bir zehir şuan ne yaparsan yap seninle konuşamayacak sana sarılamayacak ama bence senin için bir önemi yoktur çünkü o zaten bi ölü değilmi.Şimdi sorunun cevabını aldığına göre oyuna başlayalım ne dersin?"

GECE VE GÜNEŞ Where stories live. Discover now