🦔

136 16 30
                                    

evett 4.bölümle karşınızdayım biraz geçikti çünkü fırında çalışıyorum ben ve dün baya yoğundu ve dün cidden çok kötü geçti benim için direk uyumuşum zaten o yüzden yani bebişlerr hadi size iyi okumalarr öptümm <3

Dediği şey beni kışkırtmıştı.O yüzden anında karar değiştirdim.Ona bakıp "Hayır,kalıyorum."dedim.

Amacına ulaşmış gibi sırıtıp bakışlarını üzerimde gezdirdi.
Bakışları bileğimde takılı kaldığında bende bileğime baktım. Bileğimi tutup "Bu benim..."dedi.

Bir cevap ister gibi tek kaşını kaldırdı.
Şaşkınlıkla yüzüne bakıp "Senin mi!"dedim."İyi de bu bilekliği stüdyomda buldum...Jae'nin olduğunu sanıyordum."sonlara doğru mırıldandım.

"Bakayım."dedi Jae.Bilekliği çıkarıp ona gösterdiğimde "Ha!Evet,bu bilekliği biliyorum.Bende nerede diye arıyordum.Asahi'den almıştım ve geri verecektim ona."Asahi başıyla onaylanıp "Bende Jihoon'dan almıştım."dedi.

Bu yaşadıklarım gerçek miydi?Elimle başıma vurmamak için direndim.
Bilekliği Jihoon'a uzattığımda "Birbirinizin eşyalarını çok kullanır mısınız?"diye sordu alırken.

Ben ona mal mal bakarken Jaehyuk Jihoon'a gülümseyerek "Tabikii!Birbirimize sormayız bile alalım mı diye ben bunu aldım deriz ve süresiz kullanırız.Arkadaşlık gereği."diyerek omuz silkti Jae.

"Haklı."diyerek omuz silktim.

"Herneyse,üzgünüm bilekliğini kullandığım için."diyere konuyu geçiştirdim ve küçüklerin yanına gittim.Ne de olsa miniklerimi korumam lazımdı bu ortamdan.

İlerleyen saatlerde çocuklarla oynamış,Jae ve Asahi ile konuşmuştum.
Bu yaptıklarım boyunca bir çift göz beni izleyip durmuştu.Jihoon'un bakışları...

Hadi ama dostum,bu rahatsız ediciydi.
En sonunda koltuklara oturup dinlenmeye karar verdim ve bu bakışların amacını sormaya.

Yanına oturan beni bir süzdü.Bende ona dik dik baktım.Tam o sırada göz savaşındayken kapı açıldı ve ikimizde o tarafa döndük.

"Efendim..."adam sözüne devam edemeden Jihoon daha fazla gerek yok der gibi elini kaldırdı.

Kapıdaki adamın arkasındaki dövülmüş adamı gördüm.Ayakta duramadığı için (belkide baygındı) iki kişi onu taşıyordu.Jihoon,adam ile birlikte odayı terk ederken "İyi eğlenceler sizlere."diyerek gülümsedi.

Sorma şansımı da böylece kaçırmış oldum.Kafamı geriye atıp pufladığımda Yedam gelip yanıma oturdu.

Ona baktım."Neber?"dedi.Gözlerimi kıstım.O böyle biri değildi."Ne soracaksan sor."diye cevap verdim.

"Şu yanınızda gezen 3.kişi,arkadaşınız,
adı ne?"

Donakaldım.Tepki veremememden değil.İçimde fırtınalar kopuyordu.Yoshi çıldıracaktı.Yoshi sevinmekten deliye dönecekti.Ama ben güvenmiyordum.
Yedam'ın kötü bir şöhreti vardı.Eğer terslersem Yoshi'nin beni öldürme yüzdesi artıyordu.O yüzden boğazımı temizleyip "Yoshi."dedim.

"Neden sordun?"soruma soruyla karışlık verdi."Yabancı mı?"

Şaşırmış gözüküyordu.
"Yoshi...Japon...değil mi?Japon muhtemelen."daha çok kendiyle konuşuyor gibiydi.

"Bana odaklanması için "Evet,Japon."
dedim.Tekrar bana baktı.

"Tamam,sağol."dedikten sonra ayağa kalktı.

'Tamam,sağol mu?'Dalga mı geçiyor bu benimle!Sorularının cevabını aldı ve şimdi kaçıyor!

"Hey!"dedim ayağa kalkarak."Soruma cevap ver!"

make love with me ~hoonsuk~Opowieści tętniące życiem. Odkryj je teraz