Bölüm 1: Eski Ev

1.3K 117 23
                                    

İnsanlar memletine, çocukluğunun geçtiği yere gelince sevinirler. Yani birçoğumuz öyle en azından.

Ancak benim o kadar sevindiğimi söyleyemem.

Ben on iki yaşındayken ani bir kararla Singapur'a taşınmıştık. Belki annemler için ani bir karar değildi ama benim için gerçekten şok ediciydi. Çünkü dilini bile bilmediğim bir ülkeye seyehat ediyordum ve o zamana kadar memleketimden ayrılmayı hiç düşünmemiştim.

Singapur'a taşındığımız zamandan bu yana hep bir şeylerin eksik olduğunu hissettim. Ailem eksik değildi, onlar da benimleydiler. Arkadaşlarım zaten o zamanlar pek yoktu. Onlarında bir eksikliğini hissetmedim aslında.

Singapur'u Kore'den daha çok sevmeme rağmen Kore'ye taşınma kararı aldım bu yüzden. Üniversiteyi Kore'de okumaya karar verdim. Eğer okulum bitene kadar aradığım şeyi bulamazsam Singapur'a geri dönecektim. Bu kendi kendime verdiğim, belki size saçma gelen ama benim için saçma olmayan bir karardı.

Elimde birkaç valizle hâlâ daha hatırladığım sokaklarda yürürken eski evimizin yolunu unutmamayı umuyordum. Eskisine göre daha fazla insan vardı ve birçok şey değişmişti. Yeni dükkanlar, mağazalar kurulmuştu. Daha fazla apartman eklenmişti. Yine de bütün bunlar anılarımı hatırlamama engel değildi.

Etrafıma bakına bakına eski evimize gitmeye çalışırken çalan telefonum yüzünden duraksadım ve bir kenara geçerek telefonu açtım.

"Merhaba anne."

"Merhaba tatlım. Vardın mı? Bulabildin mi evimizi?"

"Kore'ye diyorsan vardım ama hâlâ daha evi bulamadım."

"Eskiden bir arkadaşın vardı. Sürekli onunla oyunlar oynardın. Hatta bir ağaca salıncak bile kurmuştunuz. O salıncağın yakınındaydı evimiz. Hatırlıyor musun orayı? Evimizin biraz ilerisinde bir kütüphane ve market bile vardı."

Annemin söylediklerini çatık kaşlarımla birlikte dinlerken hatırlamaya çalışıyordum.

Arkadaş mı demişti o? İyi de benim arkadaşım yoktu ki? Sadece Yuna vardı. O da bizden sonra New York'a taşınmıştı.

"Hatırladım anne. Sanırım hatırladım. Salıncak olan ağaçta hatta kurdeleler vardı değil mi?"

"Evet, o. Hemen o ağacın aşağısındaydı evimiz."

"Peki anne. Bulmaya çalışacağım. Teşekkür ederim."

Annemin bana olan dileklerini duyduktan sonra onu çok sevdiğimi söyleyerek telefonu kapatmış ve ilerlemeye devam etmiştim.

Az ilerimde duran kütüphane ve marketi gördükten sonra evimizin yolunu daha net bir şekilde hatırlamış ve hızlı adımlarla oraya gitmeye başlamıştım.

Biraz zaman sonra karşıma çıkan mavi boyalı, iki katlı küçük evi görmemle gülümserken "Buldum onu." demiş ve bahçe kapısından içeri girmiştim.

Her yeri inceleyip hatırlamaya çalışırken içime aniden bir heyecan dolmuştu. Bu ev artık benimdi ve burayı istediğim gibi dekore edebilirdim. Bahçenin temizlenmeye ihtiyacı vardı. Evin dışını boyadam iyi olurdu. Verandayı temizlemem gerekiyor ve burası için harika bir masa, sandalye takımı alabilirim. Uzun perdeler evi harika gösterir. Bir tane de rüzgar çanı almak istiyorum.

Kendi kendime evim için düzen planları yaparken heyecanla içeri girmiş ve temizliğe çoktan başlamıştım.

...

Merhaba! İlk bölüm nasıldı? 🥺

Merhaba! İlk bölüm nasıldı? 🥺

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Catgirl meow meow~ 🐱 💖

Oy vermeyi unutmayınız!♡

Niktofobi | RyejiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin