19. Bölüm

836 51 51
                                    

Uyarı: +18 ögeler vardır.

--------------------------------------------------------------

"Giyin."

Jin, duyduğu cümleyle şaşkınca bakakaldı. Jungkook kapkaranlık bakışlarla Jin'e bakarken elindeki kutuyu ona doğru uzatıyordu. Jin bir an hareket edemedi, evet giymek istiyordu denemek ve üzerinde görmek istiyordu ama Jungkook'un yanında olmazdı. Cesaret edemezdi. Ya beğenmezse? Ya üzerinde güzel durmazsa? 

Ama Jin ikiletmedi bile, karşı çıkamadı. Titreyen ellerini kutuya yöneltip onu eline aldı ve küçüğünü salonda bırakıp yatak odasına geçti. Kalbi güm güm atarken nefessiz kaldığını hissetti. Boy aynasının önüne geçti ve kendine baktı, şu anki haliyle o kadar dağılmış görünüyordu ki toparlanmak istedi. Elleri önce saçlarına gitti, dağınık haldeki tutamları düzeltti. İçeride en ateşli ve yakışıklı haliyle oturan sevgilisinin karşısına böyle çıkmamalıydı. 

Elleri bol tişörtünün uçlarını buldu ve yukarı doğru toplayarak çıkardı. Çıplak bedeni ortaya çıkınca bir an ürperdi. Gözleri yatağının üstünde dinlenen çamaşıra giderken altındaki şortu da çıkardı. Gergindi, sakin kalamıyordu, nefesi kesiliyordu. O çamaşırı birazdan üzerinde görecekti ve bu durum Jin'i tuhaf hissettiriyordu. Feminen olmak gibi bir isteği daha önce hiç olmamıştı, şimdi bunu ilk defa deneyecek olmasının getirdiği bir gerginlik vardı. Ayrıca Jungkook da görecekti, kendi içine sinip sinmeyeceğini bilmeden Jungkook da şahit olacaktı. 

Altındaki son parça olan baksır da gidince tamamen çırılçıplak kaldı. Kendini sakin tutmaya çalıştığı için ağır ağır hareket ediyordu, giyinme süresi uzadıkça içeride bekleyen sevgilisini ne kadar çıldırttığının farkında bile değildi. Jungkook, Jin'i beklerken teni karıncalanıyordu. Jin'i ilişkileri konusunda bu kadar cesur görmek Jungkook'u delirtiyordu. O deli gibi seviyordu. Ona ait olan her şeyi seviyordu. İçeride incecik kumaş parçalarıyla süslenen bedenin her bir zerresine tapıyordu. Ve ona bir an önce dokunmak için sabırsızlanıyordu. Jin'den ses gelmediği her dakika daha da sabırsız hale geliyordu. Ayağa kalkıp bir ileri bir geri yürümeye başladı, deri ceketini çoktan çıkarmıştı. Dövmeli boynunu tamamen ortaya çıkaran geniş yakalı salaş tişörtüyle duruyordu. 

Jin ise içeride üstüne geçirdiği her bir parçayla duygudan duyguya geçiş yapıyordu. Diğer çorabı da bacağına geçirip kasıklarına kadar çekti. Uçları dantelli çoraba bakakaldı Jin, çok... çok güzel görünüyordu. Penisini gizlemekte başarısız olan tül külot yüksek belliydi, ince belinde harika görünmüştü. Jin gördüklerine alışmakta güçlük çekiyordu, daha önce hiç böyle hissetmemişti. Daha önce hiç böyle güzel olabileceğini düşünmemişti. Çoktan sertleşmiş meme uçlarını gizleyemeyen büstiyerin üzerinde gezdirdi ellerini. Kutudan bir de chocker çıkmıştı. Siyah chockerı da boynuna taktıktan sonra kısacık saten sabahlığı da üzerine geçirip kuşağını bağladı. Kalbi yerinden çıkacak gibiydi. Aynada gördüğü görüntü onu sarsmıştı. Ve şimdi... Jungkook'a görünme zamanıydı. Kapıyı açtığı anda odanın önünce Jungkook'la karşılamayı beklemiyordu. Jungkook iyice sabırsızlandığı için salondan çıkıp yatak odasının önünde beklemeye karar vermişti. Jin onu gördüğünde gencin karanlık aurasının hala yerinde olduğunu gördü. Gözleri çok... tehlikeli bakıyordu. Jin'in ayakları geri geri gitmeye başlayınca Jungkook da onun aksine ileri doğru ilerledi ve içeri girip kapıyı kapadı. 

Jin onun karşısında pek çok çıplak kalmış olmasına rağmen ilk defa bu kadar utanıyor ve çekiniyordu. Çünkü aynada gördüğü görüntü çok güzeldi, eğer Jungkook üzerindeki çamaşırı beğenmezse çok üzülecekti. Ve yeniden böyle şeyler giymeye cesaret edemezdi. Ama Jungkook, beklediğinin aksine kendi fikrini söylemek yerine Jin'in fikrini sormuştu.

Benim(le) Ol 🔞Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin