𝄞: 10

515 47 76
                                    

Sergen biz konuşurken sırıtarak yanımıza geldi.

"Ooo amatör Tunahan ve arkadaşı gelmiş, hoşgeldiniz."

Sergen daha fazla dayanamayıp gülmeye başladı.

"Nasıl yakalattın ya.."

Gözlerimi devirdim ve istemsizce güldüm. Bu çocuk sinirlerimle oynuyordu.

"Seni severim adam."

Gözlerimi kısarak ona baktım ama o hala bana gülmeye devam etti.

"Emin misin? Yine birine yakalanma?"

Yanağımı sıktı ve sipariş defterini açtı. Şu hareketi ne kadar sinir etsede bi o kadar hoşuma gidiyordu.

"Ne yemek istersiniz gençler?"

Safanur menüyü alıp ikimize tatlı sipariş etti. Sergen yanimizdan uzaklaşınca ise gülmeye başladı.

"Siz olmuşsunuz Tunahan ya.. hemen sana damatlık bakmaya gidelim biz."

Hafifçe gülümsedim ve başımı yana eğdim.

"Gerçekten mi?"

Safanur başını salladı ve gülümsedi. Safanur'un falları cidden bu kadar tutturması beni çok şaşırtıyordu. O sırada sergen tatlılarımızı getirdi.

"Şu seni rahatsız eden çocuk ne oldu Tunahan? Yanına yaklaşmaya cesaret edebildi mi?"

O gülümseyerek beni izlerken güldüm ve başımı hafifçe öne eğdim

"Hayır.. burnu çok kötü durumdaydı. Nasıl bir elin varsa maşallah."

Sergen güldü ve önlüğünün cebine defteriyle kalemini koyup başını salladı.

"Başka öyle yapan olursa söyle haddini bildiririz."

Safanur her zamanki abartı mimikleriyle bizi izlerken. Bacağına hafifçe tekme atıp Sergen'e baktım.

"Bu gün pastane boş gibi.."

Sergen omuz silkti. Hamza buranın adını cok kötülemiş. Zaten anca bunu yapabilirdi daha baska biseye gücü yetmezdi.

"Ama önemli değil be Tunahan. Gelmeyen gelmez ne yapayım canım."

Gülümseyerek onu izledim trakya ağzıyla konuşmak bir insana ancak bu kadar yakışabilirdi. Biz konuşurken Safanur tatlısını bitirmiş ve ücreti Sergen'e uzatıp ayağa kalktı.

"Şey benim biraz önemli işlerim çıktı. Hemen gitmem lazim Tunahan. Yurtta görüşürüz."

Sırf bizi yanlız bırakmak için yalan söylediğinin farkındaydım başımı salladım ve el sallayıp Sergen'e döndüm.

"Hamza olayları için özür dilerim Sergen. Benim yüzümden dükkanın kötü etkilenmiş."

Dudaklarımı birbirine bastırarak onu izledim. O ise yanıma oturup kollarını bana sardı.

"Ya oğlum dedim ya önemli değil diye. Gelmeyen gelmesin. Bi daha kendini saçma salak suçlama."

Gülümsedim ve ona sarılıp gözlerimi kapattım Hiç birine sarılmak bu kadar iyi ve huzurlu hissettirmemişti. Hani hep sorarlar ya zamanı durdurmak istermiydiniz veya bi anı sürekli yaşamak ister miydiniz diye, işte benim isteyeceğim tek an şuan olurdu.





Öᴢᴇɴʟᴇʀ ᴘᴀsᴛᴀɴᴇsɪHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin